Aether ile beraber merdivenlerden çıkıp 2. kata geldik. Benimle aynı sınıfta olduğu için benim arkamda saklanarak geliyordu. O da haklı okul ucubelerle dolu. Sınıfı işaret ettim. "Sınıf orada ben lavaboya gideceğim.". Sınıfa baktı. Kapıda Kazuha Scara'ya yürüyordu. "Seninle gelebilir miyim?". Bende haklı olduğuna karar verip başımı salladım. Lavaboya gittik. İçerde Albedo saçını topluyordu. Beni gördü. "Selam Xiao- Aaa arkandaki arkadaşın mı? Adı ne?". "Neden ona sormuyorsun?". Aether arkamdan çıkıp yanımda durdu. "Ben Aether, 10-F'deyim. Bu sene yeni geldim.". Albedo hala samimi bir şekilde gülümsüyordu. Aether'ın karşısına geçti. "Ben Albedo, bende 10-F'deyim. Eğer oturacak yer bulamazsan yanım boş. Şimdi gitmeliyim yoksa Scara Kazuha'yı öldürür. Bay bay!". Diyip gitti. Bende aynaya dönüp saçımı düzelttim. Sonrasında Aether'a döndüm. "Gidelim.". Lavabodan çıkıp sınıfa doğru gitmeye başladık. "İlk 2 ders beden. Çantamızı bırakıp aşağı inelim.". Kafa salladı. Hiç konuşmuyordu. Belki bana ısınmamıştır. "Xiao-san?". Bana 'san' diye hitap edilmesine alışık değildim bu yüzden biraz utandım. "San demene gerek yok. Ne oldu?". "Albedo-san iyi biri gibi. Onu sevmiyor gibi duruyorsunuz. Neden?". "Bir kere daha siz dersen kafamı duvara vururum." . "Hayır! Özür dilerim Xiao" . "Sorun değil şakaydı. Ayrıca Albedo'yu sevmiyor değilim, aksine gayet iyi arkadaşız. Sadece o biraz fazla pozitif. Bana kıyasla. " . Aether hıı gibi sesler çıkardı. Hafifçe güldüm. Birden sırtımda bir ayı hissettim. Yere düşmeden dengemi zar zor korudum. Birden Scara ve elindeki kalemi gördüm. Kalemi bana tuttuğunu zannedip sırtımdaki Kazuha ile kaçmaya başladım.
~Aether~
Xiao birden koşmaya başladı. Sırtında sabah kapıda gördüğümüz çocuk vardı. Demek onlada iyi arkadaş. Yanımda nefes nefese kalan mor saçlı çocuğa döndüm. Çantamdan suyu çıkarıp ona uzattım. "İyi misiniz?". Elimden suyu alıp ağzını değdirmeden içti. "Teşekkürler... Şey, sen kimsin?". "Ben Aether bu sene sizin sınıfa geldim.". "Ben de Scaramouche, ama bana Scara derler. O aptal da Kazuha. Zihinsel engelli. Herneyse hadi bahçeye gidelim.". Beraber bahçeye çıktık. Orda Kazuha, Albdo ve Xiao'yu gördüm. Hemen yanlarına gittik. Kazuha bana bakıyordu. Ona döndüm. "Merhaba ben Aether. Bu sene geldim. Scaramouche bana zihinsel engelli olduğunuzu söyledi. Geçmiş olsun.".
~Yazar~
Aether bunu söyleyince Kazuha hariç herkes kahkahaya boğuldu. Aether nolduğunu anlamamıştı. Birden saçları örüklü şapkalı biri geldi. "Selam Venti.". Albedo her zaman ki gibi sakindi. "Merhabaa! Bu ki- Aa selam Aetherrr!". Venti koşarak geldi ve Aether'ın boynuna atladı. Herkes anlamamış bir şekilde baktı. "Seni 2 senedir görmemiştim! Buraya mı geçtin?". Aether kafa salladı. En son Xiao sordu. "Siz tanışıyor musunuz?". Venti kafa salladı. "Ortaokulda başka şehirdeydim ya, Aether ile aynı sınıftaydık. İnsta dan komışuyorduk ama yüzyüze görmeyeli baya oldu.". Aether sadece onayladı. Ders boş geçtiği için boş bir çimenlik alana geçtiler. Orada havadan sudan konuştular.
☆¤Öğlen arası¤☆
Aether yemek yemek yerine çatıya çıktı. Çatıya çıkınca tamamen dolu olduğunu gördü. Bahçeye ineyim o zaman diye düşündü. Arkasına dönüp gidecekken Kazuha'nın sesini duydu. "Aether!!! Bekle!!". Kazuha koşarak geldi. Aether suratını 0.0 yaparak onu bekledi. "Aether! Neredeydin seni bulamadık? Bizimle yesene!". Aether gülümsedi. "Ben aç değilim-". Xiao arkadan elini Aether'ın boynuna attı. "Aç değil misin? ". Xiao Aether'ı sürükleye sürükleye götürecekti. Kazuha masaya geri döneli baya olmuştu. Xiao ve Aether yürümeye başladılar (birbirine değil😔).Tam masaya varmadan önceki duvarda Xiao bağcığının açıldığını fark etti. Durdular. Xiao bağcığını bağlarken Aether masada konuşulanları dinledi. "Bence o da artık bizimle takılmalı (venti)". "Evet katılıyorum, bayağı iyi biri (albedo)". "Bana hava hoş (scara)." . "Bu son 4 dakikadır duyduğum en mantıklı fikir. Değil mi Scara?(Kazuha).". "Kes sesini (scara). " . "Ehü ehü bana karşı biraz kibar olamaz mısın?(kazuha)". " Eğer kabaca bir hesap yaparsak... Bunun olma olasılığı %0,3. imkansıza yakın.". Aether bunları dinlerken benden mi bahsediyorlar diye düşündü.
578 kelime