"Tutarsızlık"

1.9K 115 27
                                    

   Gözlerimi susmak bilmeyen telefonumun sesine açtım. Karanlıktan gözlerim hiçbir şeyi seçemiyordu, uzun uğraşlar sonucu ayıldım ve telefonumun nerede olduğunu bulabilmek için komidinin üzerindeki minik gece lambamı açtım. Gözlerim yere fırlatmış olduğum çantama takıldı muhtemelen içerisindeydi telefon. Ben telefonuma ulaşana kadar sesi kesilmişti.
   Zorlukla yatağımdan kalktım ve çantama doğru adımladım telefonumu içerisinden çıkarıp baktığımda saatin 04.21 olduğunu görmemle şaşkınlığım daha da arttı. Bu saatte çalan telefona anlamsızca bakıp tuş kilidini açtım onlarca arama ve mesaj vardı.
   Üstelik bunlar yalnızca Elif'e ait değildi. Son aramalarda ve mesajlarda Akgün'ün adını görmek içime bir korku düşürdü. Hızla mesajlara göz gezdirip önce Elif'in ne yazdığını okumaya karar verdim. Şiş gözlerim ekranı bulanık görmeme sebep olsada durumun ciddiyeti beni bir hayli dinç tutmaya kendimi zorlamaya yetti.

Elif: abimle konuştum ve her şeyi öğrendim.(21.56)
Elif: salak Sena ile hiçbir işi yokmuş o aptal kız abimin yolunu kesmiş ve konuşmaya çalışmış. (21.57)
Elif: bana biraz fazla atar gider yaptı abim ama sonunda ağzından baklayı aldım kuzum ağlamana değer hiçbir şey yokmuş ortada.(21.59)
Elif: bugün sana anlatacaklarım var demiştim fırsat olmadı ama dayanamıyorum söyleyeceğim öncelikle seninle olan kısım annem beni dün sabah sen gittikten sonra mutfağa çekti ve senin sevgilin olup olmadığını sordu. Sanırım abim ve senin arandaki gerginlik anlaşılır bir durumda. Çünkü abimi de sıkıştırdı benden sonra gizlice dinledim.(22.16)
Elif: abime var sende bir haller ne bu halin tavrın Sezen'in adını duyunca rengin atıyor dedi.(22.20)
Elif: gelelim benlik olan duruma Murat abi bana mesaj atıp duruyor Sezen kuşum. Ayyyy ne olduğunu tam anlayamadım ama bana bir ilgi bir alaka yok üşüme üstüne ceket giy falan sürekli bir napıyorsunlar.(22.22)
Elif: yani hoş çocuk ama abimin arkadaşı sonuçta ne oldu da bana böyle yanaşmaya çalışıyor anlamadım doğrusu. (22.24)
Elif: sabah uyanınca beni ara detayları okula giderken yolda konuşalım. Öpüyorum aşk bahçem.

Elif'in mesajlarını ağzım açık bir şekilde okudum. Doğrusu Murat abiden böyle bir hamle bekliyordum çünkü son zamanlarda Elif'e olan bakışları gözümden kaçmamıştı. Diğer konu ise boka batmış bu durumun sıvamasıydı ama bunu düşünmek için sabaha kadar oldukça vaktim vardı. Akgün'ün attığı mesajlara geçiş yapıp yine neler olduğunu anlamaya çalıştım.

Akgün: ne gördün ne anladın bilmiyorum ama benim için bir daha ağlamanı istemiyorum. (23.57)
Akgün: ben buna değmem çünkü Sezen. (23.58)
Akgün: ayrıca kardeşimi bana karşı nasıl doldurdun bilmiyorum ama içinden bir canavar çıktı ve bu durum hiç hoşuma gitmedi. Olmayan, olmayacak bir mevzunun bu şekilde uzamasını istemiyorum daha fazla. Elif'in olmayan beyni fazlasıyla yanmış ve aklınca senin safında olup bana kafa tuttu.(00.10)
Akgün: Sena ile işim olmaz benim yolumu kesti durdurdu konuştuk eyvallah, muhabbet bitti.(00.12)
Akgün: sende daha fazla yıpratma kendini zaten yakın zamanda göreve gideceğim gözün görmez gönlün katlanır yoluna bak. Benim gibi bir adamla işin olmamalı senin. ( 00.20)

"Benim gibi bir adamla işin olmamalı senin"
Bu cümleyi defalarca kez okudum.
Sahiden mi?
Sahiden mi, gözüm görmeyince gönlüm katlanacak mıydı?
Bu muydu bana reva görülen son, bu muydu benim sevdam onun gözümde. Göz yaşlarım akmaya devam etti iç çekişlerime aldırmadan okumaya devam ettim son mesajlarını.
Akgün: kalbini kırmak istemedim Sezen. Ama güzelce konuşmak sana bir umut verecekti. Umutlan istemedim çünkü bu siktiğimin kalbi kimseyi sevemez. (00.56)
Akgün:hele ki seni! (00.58)

   Mesajlardan çıkıp aramalara baktığımda Elif ve Murat abiyi gördüm fakat son arama Akgün'e aitti ve az önce aranmıştım. Umursamadım çünkü yeterince canımı yakmıştı mesajları. Elbette cevap vermeyecektim, aramasına geri dönmeyecektim.
  Derin bir nefes aldım ve banyoya ilerledim. Yüzümü yıkamam ve kendime gelmem gerekiyordu bu saatten sonra açılan uykuma ancak bu iyi gelirdi.
Banyoya ulaşıp güç bela, utana sıkıla aynaya baktım.
Evet.
Kendimden yine utanmıştım. Böylesine kendimi harap etmek beni yine utandırmıştı yüzümü yıkayıp banyodan çıktım telefonumu elime alıp küçük kanepeme ulaştım elime adına bile bakmadığım kitabı aldım ve ilk kapağını açtım aynı anda telefonuma bir bildirim sesi düştü.
     İstemeyerek ekranı açtım ve Akgün'den gelen mesajı gördüm.

HEP VAR  (Mahalle Hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin