"Acının İlacı"

1.7K 95 34
                                    

🥀

"Delirdim uğruna"

Duyduğum o iki kelime zihnimin duvarlarında dönüp durdu. Kalbimi ağzıma getiren bu sözleri bunca kalp kırıklığının sonrasında işitmek midemde anlamsız bir sancı oluşmasına sebep olmuştu.
Kollarımı Akgün'ün boynundan ayırıp bir adım ondan uzaklaştım, gözlerine bakmak ve onun ne denli ciddi olduğunu kavramak istedim.

Akgün bakışlarımdan bir anlam çıkaramamış olacak ki suratıma şaşkın ve bir o kadar da tuhaf bakmaya başladı "ne bakıyorsun öyle kızım, duydun işte."
Sessizliğimi koruyup biraz daha yüzünü inceledim. Anlayamadığım onca şey varken üzerine benden nasıl bir tepki bekliyorduki?

"Sezen deli etme adamı kızım ne bakıyorsun öyle? Delirdim işte, yok olmaz bizden biliyorum ama kendimi de durduramıyorum."

Ruhumdaki duygunun heyecan olmadığını cümleleri duyduktan sonra net bir şekilde anlayama başladım " sen, sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

Akgün afallamış bir şekilde yüzümü inceledi " ne dalgası olanı söylüyorum işte."
"Olanı söylüyorsun öyle mi Akgün?"
Öfkemi dizginlemek adına tırnaklarımı etimi kanatacak şekilde avuçlarıma bastırdım. Bana çok sık uğramasada bu öfke nöbetinin sonuçlarını biliyordum.

Akgün derin bir nefes aldı " olmayacak duaya amin demek istiyorum Sezen uzun lafın kısası bu."

Kendimi daha fazla tutmak istemediğim o an ellerimi gevşettim ve hızla Akgün'ü göğsünden ittirip kendimden uzaklaştırdım. "Ne ya..." Akgün'ün cümlesini tamamlamasına izin vermeden konuşmaya başladım.

"Siktir git Akgün. Duydun mu beni siktir git."
Sesimin daha fazla yükselmesini istemediğim için hızlı bir soluk aldım "senin gibi ne istediğini bilmeyen korkak bir adamla işim olmaz benim anlıyor musun? Benim seninle işim olmaz bu saatten sonra."
Akgün şaşkınlıkla yüzüme inceledi böyle bir tepkiyi elbette beklemiyordu. Çünkü karşısında sürekli ağlayan zırlayan ondan sevdasını dilenen bir Sezen görmüştü son zamanlarda.

Ama bu, bu çok fazlaydı.

Ben aptal bir kız çocuğu gibi daha fazla kendimi küçük düşürmeyecektim.
"Sezen bak, siktir git falan hoş olmuyor ne dedim ki ben amına koyayım. Kızım ne dedim de ben böyle delirdin?"

Hala mı? Hala mı anlamamıştı benim derdimi? "Sen, sen bu kadar aptal bir adam mısın Akgün? Hala mı anlamadın derdimi?" Derin bir nefes çektim ciğerlerime ellerim saçlarımı buldu, öfkem dinmek bilmiyordu. "Sen varya Akgün, sen benim kapımda köpek olacaksın duydun mu beni? Sen benim kapımda köpek olacaksın. Sen sürüm sürüm sürüneceksin. Çünkü sen bundan anlıyorsun ben çözdüm bu meseleyi. Aptal mı sanıyorsun beni?" Konuşmamı bölmek için ağzını araladı fakat buna müsaade etmedim. Ellerimi indirip sağ işaret parmağımı ona doğrulttum. "Sakın, sakın tek kelime etme Akgün. Delikanlıyım diye ortada geziyorsun ya sen, delikanlı bir adam ne istediğini bilir. Sen üç yaşındaki çocuk gibisin ne ne istediğin belli ne yaptığın."

"Sezen bak ağır konuşuyorsun kızım delirtme beni."

Ondan daha da uzaklaşarak aramıza bir hayli mesafe bıraktım. "Bana kızım demeyi kes! Sen varya sen, sen benim sesime bile muhtaç kalacaksın Akgün. Bana çıkan yollarını yakarım demiştin ya hani o yolları ben çoktan yerle bir ettim artık. Senin yolunda değil yürümek sokağından bile geçmem."

Bir hışımla arkamı dönüp merdivenleri çıktım arkama bakmak onu görmek dahi istemiyordum. Öfkem öyle çoktu ki kalbimin kırılmış olmasını bile umursamadım. Aşık olduğum için bu kadar yerle bir edilmek miydi benim hakkım? Gurursuz gibi davranmamın bedeli bu muydu?

HEP VAR  (Mahalle Hikâyesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin