Daniel: Sen benim Dünya'msın Smith!Smith kıkırdadı ve Daniel'a sıkıca sarıldı. Sanki onu hiç bırakmayacakmış gibi.
Smith: Daniel aslında ben seni hiç bırakmadım... Sadece küçük, zararsız bir ders vermek istedim. Seni her zaman izledim, başına bir şey gelmesinden çok korktum.
Daniel: Dur Smith... Beni duygulandırıyorsun...
Daniel'ın gözleri, göz yaşlarıyla dolmaya başladı. Smith gülümsedi.
Daniel: Bu aptallığımı ne ile ödeyebilirim?..
Smith bir anda gülümsemeyi kesti, Daniel'dan öteye baktı ve Daniel'a geri baktığında yüzünde şeytani bir gülümseme vardı...
Kongo'yla birlikte;
Kongo: Onlarla buluşmaya gitmedim ama içimde kötü bir his var...
Kongo yatağından kalktı ve lüks evinden, lüks bahçesine gitti.
Kongo: Ya gelmememiş olmam daha kötü bir şeye yol açarsa?..
Kongo böyle düşünürken aklında kötü seneryolar canlanmaya başladı.
Kongo: Ah, hadi ama... Bence biraz rahat olmalıyım...
Kongo derin bir iç çekti ve bahçesindeki açık havuza gitti, üstünü çıkarttı ve o yapılı, güzel vücudunu ortaya çıkarttı. Altındaki pantolonuda çıkarttı ve şimdi mayoylaydı.
Kongo böyle gözüktü:
Kongo havuzuna atladı ve bir süre yüzdü. Kafasındaki kötü düşünceleri dağıtmıştı ama o sırada hala Daniel'ın güzelliğini unutamıyordu...
İnce bel... İnce bacaklar... Yeşil gözler ve siyah yumuşacık saç... Unutmak mümkün müydüki?..
Kongo: Ah, onunla ilk tanıştığımdan beri ona sırılsıklam aşığım... Ama farkında olmalıyım durumumun, aşk oyunu dediğin bile bile lades hep...
Kongo havuzdan çıktı ve üstünü giyindi.
Kongo: Durumum kötü, kötü komediden daha komik. Bakar mı senin gibi serseriye lan o hiç?..
Kongo kendi kendine söylenerek mutfağa gitti.
Kongo: Alsın beni asker ya da polis, bu derdi çekmekten daha iyidir lan hapis...
Kongo büyük bir bardağa su koydu ve içti.
Saat: 6.27 P.M.
Daniel'la birlikte;
Daniel: Lanet olsun, o cümleyi söyliyeceğime pişman ettin... Belimi hissetmiyorum...
Daniel kendi beline masaj yaparken Smith güldü.
Smith: Sanki çok umrumda.
Daniel: Smith!
Smith yine güldü ve Daniel'ın üstüne yürüdü.
Daniel: Ş-Şaka!
Smith Daniel'ı yavaşça yatağa yatırdı.
Daniel: Ne yapıyorsun!..
Smith Daniel'ın beline masaj yapmaya başladı, Daniel ilk korksada sonra bir anda Smith ona masaj yapmaya başladığı için Daniel kendini serbest bıraktı.
Bir süre sonra Smith durdu.
Smith: Hmh... Saat yedi, hadi yemek yiyelim.
Daniel: Pekala...
İkiside yataktan kalktı ve mutfağa gittiler, bu sefer yemeklerinde biftek ve yanında biraz rus salatası vardı. Masaya Smith yerleştirdi ve yanına içicek için içimi hafif olan kırmızı şarabı koydu.
Smith: Çok güzel oldu.
Daniel: Kesinlikle.
Smith Daniel'ın dudağından hafifçe öptü ve ikiside sandalyelerine oturdular.
Yemeklerini yerken konuşup gülüştüler. Yemekten sonra Daniel bulaşıkları yıkadı.
Smith: Artık gitmem gerek. Görüşürüz, bebeğim.
Daniel'ın yüzü kıpkırmızı oldu, Daniel Smith'e döndü ve gülümsedi. Smith'in yanağına hafif bir öpücük kondurdu.
Daniel: Böyle numaralara gerek yok, görüşürüz.
Smith: Ah hadi ama biz birlikteyiz, istersem seni kediciğim diye bile çağırabilirim.
Daniel: O zaman kanepede uyursun!
Smith: Ah neyse, görüşürüz kedicik.
Smith koşarak çıktı ve kapıyı kapattı.
Daniel: SMİTH!
Daniel her ne kadar Smith'i tutmaya çalışsada Smith çok hızlı olduğu için Daniel onu yakalayamadı.
BÖLÜM SONU...
YOU ARE READING
İnternetin Kölesi
Romance"Sönmüş bir balon gibiydim, patlatılsam o kadar üzülmezdim."~Kongo