Yoon Jeonghan terapi toplantısından çıktıktan kısa bir süre sonra deli cesaretiyle yaptığı şeye inanamayarak onun karşısına dikilmişti. Ufak çaplı şovundan sonra Seunghceol'den bir cevap beklerken aslında oldukça heyecanlıydı. Gerçekten güzel bir şeylerin olabileceğine inancındadı bu heyecanı.
Seungcheol sanki ağır bir şey taşıyormuş gibi bir avucuna bir de kendisine baktığında yüzündeki rahatsız olmuş ifadeyi umursamıyordu. Onun bunu kabul edeceğine dair hiçbir fikri yoktu belki ancak ikna etmek konusunda oldukça ısrarlı olacaktı.
"Hayallerini güvenemeyeceği birinin avucuna bırakan birinin beni hayata döndüreceğine nasıl inanmamı beklersin ki?"
Jeonghan sorusunda haklı olduğu için ona kızmıyor, yüzündeki gülümsemesini düşürmüyordu.
"Ben yaşamak istiyorum Seungcheol, deneyimlemediğim her şeyi yapabilmek istiyorum. Bana yardım etmeni istiyorum."
Sözlerinin işe yarayıp yaramayacağından da emin değildi. Jeonghan sadece tüm içtenliğiyle konuşuyordu onunla.
"Bir işe yaramayacak, aksine sen de hayatı sorgulayacaksın."
Olabilirdi belki beklediğinin tam tersinde gelişirdi her şey ve Jeonghan tıpkı onun gibi yaşama dürtüsünü kaybederdi ancak bunu deneyemeden bilemezdi. Onun anlamadığı kısım da buydu işte. Jeonghan sonu ne olursa olsun denemek, o tehlikeli uçurumdan hayatta kalıp kalamayacağını bilmese de atlamak istiyordu.
"Şimdiye kadar kapana kısılı bir hayat yaşamaktan daha kötü olacağını sanmam."
Seungcheol onun her ne kadar her şeye iyi taraftan baktığını düşünse de bu duruma üçüncü bir kişi gireceğini hiç tahmin etmemişti.
"Neden bir süre Jeonghan'a bu konuda yardımcı olmuyorsun?"
Jeonghan üçüncü kişinin sesine doğru döndüğünde onları dinleyen Kim Mingyu elleri doktor önlüğünün içinde bakıyordu.
"Bir şey kaybedeceğini sanmıyorum Seungcheol, denemeye değer."
Seungcheol onu unutup tüm dikkatini doktora verdi.
"Denemek istemiyorum."
Mingyu yarım bir şekilde gülümsedi.
"Eğer bunu yaparsan terapi toplantılarına gelme zorunluluğunu göz ardı edebilirim. Baya sıkılmıştın bu toplantılarda bir yol kat edemememekten."
Jeonghan o an bilmese de Seungcheol'ün ailesinin ayrı eve taşınmasına izin vermelerinin tek şartının terapi toplantılarına katılma zorunluluğu olduğunu sonradan öğrenecekti. Kısa bir sessizlik oluştuktan sonra Cheol sıkılmış gibi bir nefes verdi.
"Eğer onunla vakit geçirirsem toplantılara katılmama gerek kalmayacak."
Doktor Mingyu samimi bir şekilde gülümsedi.
"Kesinlikle."
Seungcheol çok zor bir karar veriyormuş gibi tamamen sessizleştiğinde doktor da Jeonghan da ondan gelecek bir cevabı bekliyordu. Önce derin bir soluk aldı. Sanki ağır bir işe başlamadan önce yapılan bir hareket gibiydi. Daha sonra ise avucu açık olan elini sıkıca kapattı. Biraz önce Jeonghan'ın hayallerini bıraktığı söylediği avucuydu bu.
"Tamam."
Jeonghan ona inanamış gibi baktı.
"Gerçekten mi?"
Seungcheol ellerini cebine soktuğunda doktor Mingyu istediği cevabı almış gibi uzaklaşmaya başladı.
"Eğer olabilecekleri göze alıyorsan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayallerim düşer avuçlarına | jeongcheol
FanfictionHayal ile gerçekliği ayırmakta zorlanan Jeonghan, yeni tanıştığı Seungcheol ile yaşadıklarının gerçek olmadığını öğrenir.