12- Çok Özledim

93 5 13
                                    

Minho'dan

Hastaneden çıkmış eve gidiyorduk Jisung arkamda tekerlekli sandalyeyi ittiriyor ve bizi otoparka doğru götürüyordu. Kucağımdaki koltuk değneklerini sıkıca tutarken jisunga bakarak konuştum.

- Teşekkü-
+ Etme teşekkür kaç defa dicem Minho hissetme kendini mahçup falan ben sana bakarken bir zorunluluk görmeden bakıyorum sıkma bu kadar kendini

Tam olarak söyleyeceğim şeyleri sıraladığında kendimi gülmekten alıkoyamadım. Arabanın yanına geldiğimizde elimdeki değnekleri yere sağlamca basıp ayağa kalkacağım sırada omuzlarımdan ittirip koltuğa düşmemi sağladı. Sol kolumu kendi boynuna doladığında gerek olmadığını söylememe fırsat vermeden dizlerimin altından kolunu geçirip ani bir hareketle kucağına aldı.

Arabada arka koltuğa bıraktıktan sonra dönüp şöför koltuğuna oturdu. Arabanın içini incelediğimde şöför koltuğunun arka cebinden sarkan ipi tuttum ve çektim. Çıkan şeyle kendimi ağlarken buldum. Bu benim ona ilk sevgili olduğumuzda aldığım çift kolyesiydi. Arabanın aynasından suratına baktığımda onun buz mavisi gözleriyle benim koyu kahverengi gözlerim buluştu.

Anında endişeyle konuştu onun bu endişeli halleri bana kendimi harırlatıyordu.

- Min bişey mi oldu niye ağlıyorsun biryerin mi ağrıyo

Ne cevap vereceğimi bilemediğim için sadece kafamı hayır anlamında sağa sola salladım. Üstelemeden önüne döndüğü için şuan ona çok minnettardım.

Sessiz geçen yolculuğun sonunda durunca etrafıma baktım ama burası benim evim değildi. Arabadan indi ve kapımı açarak yine beni kucağına aldı. Şaşkın ve anlamaz bakışlarımı görünce kıkırdayarak konuştu.

- Bu halde kendi başına kalmayı düşünmüyorsun heralde dimi çünkü böyle bir şeye asla izin vermem biliyorsun.
+ Gerçekten gerek yoktu ben San'ı çağıracaktım.
- Saçmalama istersen çocuk okuldan geri mi kalsın.Keşke kardeşini benim kadar düşünsen sende.

Haklıydı sanırım biraz bencil bir insandım şu anlık San'ı rahat bırakmak en iyisiydi ama onun yanında da rahat olamazdım evimde olmak daha iyi olacaktı. Kapıyı açtığında içerdeki ayakkabılara göz gezdirdiğimde kapının önündeki kadın ayakkabılarının sevgilisinin olduğunu bilmenin hüznüyle konuştum.

+ Gerçekten gerek yok ben rahatsızlık vermeyeyim sana hem kaç zamandır yanımdasın sevgilin merak etmiştir siz birlikte oturun bende taksi çağırayım doğruca evime biraz dinlenirim geçer ağrılarım.

Kapının önündeki ayakkabıları gördü ve gülümseyerek konuştu.

- Bunlar sevgilimin değil kardeşimin sevgilimden ayrıldım

Aslında mutlu olmuştum ama yüzüme samimiyetsiz bir üzüntü takınarak sordum.

+ Aaa neden yakışıyodunuz baya üzüldüm
- Üzülmediğini ikimizde çok iyi biliyoruz Min yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun

Gülerek konuştuğunda utanarak yüzümü sakladım beni benden daha iyi tanıması canımı sıkmıştı. Hala kucağında olduğumu fark edince anında konuştum.

+ Beni indirsene ağırım zaten sürekli oraya buraya taşıdın durdun
- Zamanında sen beni çok taşıdın ben seni birkaç kere taşısam bişey olmaz ayrıca hiç mi yemek yemiyorsun biz sevgiliyken böyle değildin iyi bakamamışlar sana

Gülerek kurduğu cümlelerden sonra yavaşça koltuğa bıraktı beni. Kendisi de arabaya gidip eşyaları getirdi. Çanta ve poşetleri koridorda bırakarak yanıma geldi. Yanıma oturup kafasını arkaya attı ve sessizliği bozarak konuşmaya başladı.

Deja Vu / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin