Engin arabayı geri sürüp Yavuzu takip etmek istesede aniden ayağını gazdan çekmişti . Arabayı kapatıp kafasınını dreksyona koyup derinden nefes almıştı . Kendi kendine " Onu özgür bırakmalısın Engin . Bırak ... bırak doğru bildiyini yapsın ." demiş . Ve telefonunu cebinden çıkarıp Yavuzun numarasına dokunmuştu .
Telefonu çalınca Engin'in aradığını gören Yavuz bundan pek hazzetmemişti . Yine onu darlayacağını düşünmüş tam kapatırken Alemin "Engin mi ? " diye sormasıyla durmuş kafasını olumlu anlamda sallamıştı. Genç kızın " Açsan iyi edersin " demesiyle de telefonu açma kararı almıştı Yavuz . İlk konuşan Engin olmuştu.
Engin Yavuzun hiç bir şey demesine izin vermeden " Biliyorum seni durdurmaya çalışmak hel boşa çabaydı ama artık buna çabalamayacağım Yavuz . Sadece bir tek şey rica ediyorum senden . Lütfen kendini öldürtme" demiş ne hemen kapatmıştı telefonu.
Neye uğradığını şaşıran Yavuz " Neydi şimdi bu ?" diye sormuştu kendi kendine. Daha sonra bakışlarını Aleme doğru yöneltip eklemişti "Bu olayın seninle bir ilgisi varmı ?"
Genç kız gülümseyerek " Sadece küçük bir konuşma yaptım sanırım ." demiş ve dikkatini yola vermişti . Bundan sonra ortama derin bir sessizlik hükmetmişti.
Engin arkadaşınım kaderiyle barışmışcasına telefonu kapatıp hastaneye doğru yürümüştü sessizce.
Normal de bir yanı buna izin vermesede bu gün Alemden gelen telefonla başka bir çaresi olmadığını alamıştı Engin . Genç kız ona Yavuzun babasının evini sattığıyla ilgili söylediği yalanı , parayı asla denkleştiremediğini ve Yavuzun küçük Dila'nın ruhuyla konuştuğunu anlatmıştı . Bu Yavuzun neden herkesten kaçtığını anlatıyordu . O yüzden Engin artık onu rahat bırakma kararı almıştı .Genç polis ameliyyathanenin önüne geldiğinde Ela'yı seven herkes orada idi. Hiçkimse henüz Yavuzun yokluğunu farketmemişti ama bunun uzun sürmeyeceğini anlamıştı Engin...
Aradan geçen 1 saatin ardından Alem ve Yavuz dövüşün yapılacağı mekana varmıştı . Varır varmaz hemen Yavuzu hazırlanması diger dövüşçülerin de olduğu odaya göndermişlerdi. Bir kaç dakika sonra dövüş için onuda piste alacaklardı .
Engininde tahmin ettiği üzre Yavuzun yokluğu az sonra hissedilmeğe başlanmıştı . İlk Kemâl bey onun nereye kaybolduğunu sormuştu etrafdakilere . Kimse Yavuzu görmediğini söylemişti. Ortamın birazdan gerileceğini hiss eden Engin " Sanırım Ela'yı böyle beklemek onu kötü etkiledi yanlış görmediysem ben gelirken bahçeye çıkıyordu . Muhtamelen oralarda bir yerdedir . Bence onu hiç rahatsız etmeyin bırakın biraz kendiyle başbaşa kalsın Ela'nın durumu ona Dilayı hatırlatmış ola bilir " diyerek dikkatlerin bir süreliğine de olsa Yavuzdan uzaklaşmasını başarmıştı.
Alem gelir gelmez Kaya'nın yanında kendi yerini almıştı . Yarım saat sonra saatler 8i gösterdiğinde dövüş sahasına yeni ikili davet edilmişti . Bu ikiliden biri de Yavuzdu . Zil sesi çaldığında Yavuz ve rakibi dövüşmeye başlamıştı . İlk saldıran Yavuzun rakibi olmuştu , fakat Yavuz onun saldırısını çok iyi bir şekilde savunmuş ve karşı atak yaparak kendisi saldırmıştı . Alemin dediği " İlk saldıran değil zekice saldıran kazanır" lafını gerçekten karşılığını almış ve ilk raund Yavuzun kazanmasıyla tamamlanmıştı .
İkinci raundda daha çok saldırı yönümlü ilerleyen Yavuz son saniyelerde rakibinin darbelere dayanamayıp pes etmesiyle ilk dövüşünü kazanmıştı . Fakat daha karşısında 2 dövüş vardı . Ona vaad edilen 70 bini sadece bu üç dövüşü kazanırsa elde ede bilcekti .
İlk dövüşün ardından yeni bahisler için 10 dakika ara verilmişti. Bu arada Alem hemen kendini Yavuzun yanına atmıştı . Bir yandan Yavuzun yüzündeki yaraları temizlerken bir yandanda aklına gelen yeni taktikleri aktarmıştı . Böylelikle 10 dakika geçmiş ve Yavuz tekrar dövüş için sahadaki yerini almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcım ( Hantol )
FanfictionKocasından şiddet gören bir kadın , 4.5 yıl önce hayatı mahv olmuş bir adam . Ya bu iki kişi tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir araya gelirse . O zaman neler yaşanır ?! İşte bunun cevabı bu hikaye de saklı !!! .