Yazar'dan: Oldukça eğlenceli ve haraketli geçen günün ardından akşama gelindiğinde daha sessiz bir ortam vardı. Oğluyla birlikde uykuya dalmış olan Azize uyandığında saat neredeyse 8e geliyordu . O uyandığında Umutunda uyanmış olduğunu görümüşdü. Küçük Umut son derece sessiz bir şekilde annesinin yüzüne bakıyordu . Bu hali o kadar sevimliydi ki ve uyanıpda ağlamaması Azize'yi o kadar şaşırtmışdı ki . Bu küçük adam daha şimdiden annesini hiç üzmeyeceğinin mesajını veriyordu .
Oğlunun saçlarını okşayıp daha sonra yatağında oturarak onu kucağına alan Azize önce Umudun kokusunu içine çekmiş sonra küçücük parmaklarını dudaklarına götürerek öpücekler bırakmışdı . Oğlunu severek bir yandan da ona sevgi sözcükleri söyleyen Azize daha sonra biraz hayallerinden bahsetmişdi oğluna.
"Sen büyüyeceksin ve anneyi hiç üzmeyeceksin dimi oğlum!Benim küçük umudum . Biliyor musun bebeğim , ablan senin için hep çok heyecanlıydı ve hastanedeyken bana senin için harika bir abla olacağına dair söz verdi. Ben ona çok inanıyorum çünkü o daha sen doğmadan seni çok sevdi . Sıksık lafınə edip duruyordu , o yüzden seninde için rahat olsun annecim . Şimdi sen çok miniksin biraz büyüyünce kendimize çok daha güzel bir hayat kuracağız . Sadece üçümüzden ibaret bir hayat . Tabi ki arkadaşlarımız hep bizimle olacaklar o ayrı bir mesele . Yani demek istediğim hayatımızın merkezi sadece üçümüzden ibaret olacak miniğim "
Azize oğluyla tatlı talı konuşurken tapı tıklatılmışdı . Gelen Ezgiydi Azize'nin uyanıp uyanmadığını merak ediyordu . Azize'nin "Gel" lafını duyduktan sonra hemen içeri girmişdi Ezgi.
Ezgi: Siz anne-oğul ne kaynatıyorsunuz bakıyım demişdi gülümseyerek.
Azize: Hiç bir şey teyzesi sadece oğlumu biraz seviyordum o kadar.
Ezgi: Arada bi odasından çıkar da bizde sevelim güzelim.
Azize: Evet haklısın bu gün çok fazla kaldık odada. İkimizde uyuyup kalmışız dimi oğlum demişdi oğlunu öperek.
Ezgi: E artık uyandığınıza göre aramıza teşrif buyura bilirsiniz canım.
Azize: Haklısın güzelim ama önce küçük beyin altını değiştirmem ve biraz daha emzirmem lazım .
Ezgi: Tamam canım sen işini hallet sonra çabucak gelin . Bizde yemek için masayı kuralım .
Azize: Anlaştık canım.
Yaklaşık yarım saatin ardından Azize Umudu emzirip , altını değitirmiş daha sonra kendi ihtiyaçlarını giderip üzerini değiştirerek oğluyla birlikde aşağı inmişdi . Bu sırada da masa kurulmuş ve herkes masadaki yerini almışdı .
Azize Umudu bebek arabasına koyarak : Her kese iyi akşamlar kusura bakmayın biz anne-oğul uyup kalmışız demiş sofradakileri selamlamış , herkes ona karşılık vermişdi.
Kemâl: İyi akşamlar kızım hiç dert etme olur öyle şeyler .
Ufuk: Kemâl bey haklı kızım .
Ela: Kardeşim uyuyor mu annecim?
Azize: Hayır kızım uyumuyor.
Ela: Olay onu seve bileceğim .
Azize: Elbette ama önce yemeğini yemen gerek.
Ela: Tamam annecim.
Ufuk: Umudun bu kadar sessiz olması normal mi? diye sormuşdu gülümseyerek .
Azize: Bana normal geliyor Uful baba hatırlarsanız Ela da sakindi hatta ilk hafta sadece altı pislendiğinde ağlardı o kadar . Kardeşi de muhtemelen ona çekti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcım ( Hantol )
Fiksi PenggemarKocasından şiddet gören bir kadın , 4.5 yıl önce hayatı mahv olmuş bir adam . Ya bu iki kişi tüm bu olumsuzluklar içerisinde bir araya gelirse . O zaman neler yaşanır ?! İşte bunun cevabı bu hikaye de saklı !!! .