0.4

379 48 55
                                        




27.10.2023


[][][]


Kim Jennie,


''Ne biçim ev sahibisin sen? İnsan misafir geliyor diye girer mutfağa, bir şeyler hazırlar! Babana şikayet edeceğim seni!''

Yan koltukta oturup söylene söylene bir hal olan Yuta'ya gözlerimi devirdikten sonra, ''Eğer babama şikayet edeceksen selamımı söylemeyi de unutma sakın,'' dedim. ''Ayrıca sen kendini misafirden mi sayıyorsun cidden? Benden daha iyi biliyorsun bizim mutfağı be! Git de sen yap kendine bir şeyler!''

Yuta, sözlerimi büyük bir şokla dinledikten sonra, ''Yok artık ya, gençlik bitmiş bitmiş, SAYGI denen şey kalmamış!'' dedi. ''Eeeee o Teğmene yapıyorsun, mutfağa giriyorsun da en yakın arkadaşın için mi bir şey yapmıyorsun?''

Evet?

O koskoca Teğmendi be, elbette ona yapacaktım!

Ayrıca yani, herif benim için tonlarca ceza almış, görevlerden men edilmiş; Gordon Ramsey'i önüne getirip, sevdiği ne yemek varsa yaptırmam lazımdı da, elimden bu kadarı geliyordu.

Ne yapabilirdim yani?

''Ay onu karıştırma, ayrı bir olay o,'' dedim kendimden emin. ''Adama elimden ne geliyorsa yapmam lazım da bakma sen, Teğmen, kibar ve nazik bir adam; daha fazlasını yapacaksın diyemiyor tabii...''

Yuta, dediklerime bir kahkaha atıp, bana da bir kırlent fırlatınca, yüzümü buruşturdum ve kollarımı göğsümde birleştirdim. Böyle, yaptığım şeylerin cezasını bana gülerek verdiklerinde sinirlerime dokunuyordu resmen.

''Sana bir şey diyeyim mi, bir daha gece pikniği yaptığınızda beni de çağır,'' dedi Yuta ve koltukta bağdaş kurdu. ''Çok merak ediyorum şu Teğmeni ben.''

''Ay tatlım, sana hiç aman öyle ahım şahım bir tipi yok ayakları çekemeyeceğim,'' deyip güldüm kendi kendime. ''Çünkü görüp görebileceğin en yakışıklı herif kendisi. Ülkedeki herkesin gidip görmesi lazım, oha bu nasıl bizim ülkemizde demeleri için...''

''Hadi ya o kadar mı?'' deyip dudaklarını büzdü Yuta. Aslında bu Yuta salağına kalsa şimdi şu an Askeriye'yi basar, o Teğmen Taehyung'u görürdü de; kendisi biraz babamda tırsıyordu. Hoş, herhangi bir erkek cinsinin babamdan korkmama gibi bir şansı yoktu. O yüzden pek bir laf edip dalga geçemiyordum. ''Ayyy görmek için sabırsızlanıyorum yahu!'' iki saniye sessiz kaldı. ''Tabii yemek yemek için DAHA ÇOK sabırsızlanıyorum!''

Yuta'dan bir kez daha yemek ile ilgili cümle çıktığında gözlerimi devirdim ve oflaya oflaya, ''Ya sen yemek yemeden susmayacak mısın?'' dedim. ''Mutfağa kepenkleri indirmedik, gidip istediğini yiyebilirsin. Ama hayır, illa bana eziyet edeceksin değil mi?''

''İşte en yakın arkadaşını bu kadar iyi tanıyacaksın,'' deyip başını onaylar şekilde salladı Yuta. Normalde olsa onu mutfağa zorla sokup, ne yemek istiyorsa kendisine yaptırırdım da; bu salak bugün o dalgalı uzun saçlarıyla inanılmaz tatlı görünüyordu. ''Hadi ne olur Jennie'm!''

''Tamam, tamam...'' dedim ve ayağa kalktım. ''Ne istiyorsan söyle, tarife baka baka yapacağım...''

Yuta, iki saniye bile düşünmeden bağırdı: ''PİZZA!''

hazel haze |taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin