En altta bir bildiri yaptım onu okuyun tamam mı 🥺♥
---
Hafif bir soğuk geçiyor ikilinin arasından, arabaların hız sesleri konuşan Ryan'a fon müzik misali eşlik ediyordu. Pek de dar olmayan kaldırımda yarı savsak adımları ve üzerindeki siyah sweatshirte iyice bürünerek yürüyordu Sebastian yanındaki Ryan'ın kelimeleri kulaklarına dahi ulaşmazken. Anlamsız düşüncelerle dolmuştu zihni, o kadar dalıp gitmişti ki çıkık kaldırım taşlarını gördüğü halde kavrayamayarak tökezliyordu durmadan.
"Seb, sen beni dinlemiyor musun?" Ryan hayal kırıklığıyla adımlarını durdururken Sebastian da durmuş, yoldaki taşlardan gözlerini çekerek ona yöneltmişti. Kendisine asık suratla bakan mavi gözlerle endişelenirken duruşunu dahi dikleştirmişti ne yapacağını bilmeden. Ryan bir cevap alamadığından dolayı iç geçirerek yoluna devam ederken Sebastian bir süre ne olup bittiğini kavramaya çalışmış, bir sonuca varamayınca koşarak yetişmişti dargın oğlana.
"Ryan, bir şey mi dedin?" Omuz silkti Ryan, kısaca "Boş ver." diyerek geçiştirdi kendisinden küçük olan oğlanı. "Ryan, özür dilerim." Sebastian lacivert hırkalı oğlanın kolundan tuttuğunda durdurmaya çalışmış fakat kendisinden daha iri yarı olan Ryan durmak yerine daha da hızlanmıştı. "Ryan, çok özür dilerim. Dalmışım duymadım!" Adımlarını büyüterek yetişmeyi denedi, başarılı olduğu pek söylenemezdi. Arkadaşının kendisine küstüğünü fark etmesi yavaşlamasına sebep olurken onu fark eden Ryan da eş zamanlı yavaşlatmıştı adımlarını.
Aralarındaki mesafenin kapanmasını bekledi büyük olan. Sarışın çocuksa başını öne eğmiş, parmaklarıyla oynayarak dikkatsizce yürüyordu yolda. Öyle ki yetişmeye çalıştığı oğlanın yanından geçip gitmiş lakin sadece ellerini izlediğinden bunu bile fark etmemişti. Ryan iç geçirerek omuzlarını düşürmüş, çoktan geçip gitmiş olan Sebastian'a büyük adımlarıyla yetişip kolunu omzuna atarak kendine çekmiş ve aralarındaki boşluğu kapatmıştı. Omuzdan sarkan eliyle soğuğa kapılmış olan yanağı okşarken küçük olan başını kaldırmış, gözlerinin kesişmesini sağlamıştı.
Yaşarmaya duran yeşil gözler parlaklığıyla karşısındaki oğlanı büyüsüne kaptırırken bir kelime duyma umuduyla kırpıştırdı gözlerini Sebastian. Ryan'ın ona küsüp küsmediğini öğrenmek istiyordu fakat bu imkansız gibiydi. Ryan kaşlarını çatmış, gözlerini kısmış hâlde gözlerine bakarken cevap vermeye niyeti yok gibi duruyordu. Kızgın baktığını sanıyordu Sebastian oysaki Ryan herhangi bir şeye odaklandığında yüzü ciddiyete bürünürdü. Sebastian onun bu huyunu bilse de kendisine kızdığı yönündeki iddialar daha ağır basıyordu beyninde. Titredi bedeni bu nefret beslediği ciddiyet solunan ortamdan dolayı.
Kaldırımın ortasında duralı epey zaman oluyordu. Bir iki insanın yanlarından söylenerek geçmesi dışında pek de insan yoktu ortalıkta. Mavi ve yeşil gözler arasında adeta yarış vardı, ilk kim kaçıracaktı bakışlarını. Kendilerini kaptırmışlardı, ellerinde olsa gözlerini bile kırpmayacaklardı. Ve bunu ilk bozan Sebastian olmuştu. Yanlış anladığı bakışların altında daha fazla kalmak istememiş, yeniden dolan gözlerini saklamak için başını eğmişti tekrardan. Parmaklarını birbirine dokundurarak oynamaya başladı elleriyle; hemen yanındaki oğlanın ciddi mavi gözleri, bulanık gözlerinin önüne geldikçe tetiklenen hıçkırığını son anda tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sayfalardaki Dargın Anılar Hasretle Tutuşmuş
FanfictionYaptıklarımız saçmalıktı, bunları inatla devam ettirmemiz de sadece kendimize zarar veriyordu. Sebastian Szymanski × Ryan Kent