SDAHT - 24. Bölüm - Tek Kurşuna Bakardı Ayrılık

249 29 0
                                    

Anılarla yazdım seni kalbime.

---

Edin en kısa anlatımla ne yapacağını şaşırmış haldeydi. Kendi iç dünyasında kaybolmuş bir gemi gibi, çaresiz ve kararsızdı.

Karşısındaki ağlayan, hıçkırıklarla boğuşan kardeşiyle temas kurmak istiyordu; ancak her adımında kardeşi, kendi acısından kaçmak için geri çekiliyordu.  Tek bir hatırlamayla virane duruma düşen kardeşi, yanındaki abisine vereceği tepkiye bakımından durgun bir denize dönüşmüş gibiydi lakin ruhunda fırtınalar kopuyordu ve içindeki çığlık susmayı reddediyordu. Edin'in bedeni titriyordu, gözleri ise acı ve kederle dolmuştu. Kardeşinin yanına yaklaşırken, karşısındaki çaresizlik ve korkuyla boğuşan manzarayı izlemek, içindeki acıyı katmerlendiriyordu.

Kardeşi, zayıf bedenini güçlükle ayakta tuttuğu ayan beyan ortadayken az çok kalan bilinciyle de abisine kafa tutmaktan vazgeçmiyor, buna rağmen tüm acılarını yansıtıyordu. Edin, onun yanında olmaya çalışırken, kardeşi kaçmaya, kendisini geri çekmeye çalışıyordu. Merdiven korkuluğuna sıkıca sarılmış olan kardeşi, yıkık dökük bir yapı gibi duruyordu ve Edin, korkudan yeşil gözlerini denge sağlayabilmek için merdiven korkuluğuna sıkıca sarılmış Arda'nın üzerinden çekmiyor, en ufak düşme belirtisine karşı hazırda bekletiyordu kendini.

Gözlerini sıkıca kapamış kardeşi ağzında kesik kesik kelimeler mırıldanmaya başladığında Edin daha öncelerde de yaşadığı bu sahnelerde edindiği iki - üç tecrübeye sığınarak sessiz adımlarıyla kardeşinin yanına çıktı. Her adım, daha önce yaşadığı benzer anlardaki tecrübelerden güç alarak atılmıştı. Kardeşinin yanına sakin adımlarla ulaşan Edin, sessizliği korumaya çalışarak, onun acısına dokunmadan yanına yaklaştı.

Arda'nın gözleri kapalıydı, yarı mırıldanan sözleri anne özlemini yansıtıyordu. 'Anne...' diye sayıklarken, Edin'in kalbi paramparça oluyordu. Her 'anne' kelimesi, geçmişin karanlık odalarına bir pencere açıyordu, Arda'nın içsel dünyasındaki kargaşa, Edin'in de ruhunu derinden sarsıyordu. Son anda çıkardığı ses yüzünden gözleri açılan Arda, bir adım yanında duran abisini görünce kaçmak için yeltenmişti ki dönen başı dengesine acımasızca davranma niyetindeydi.

Edin, kardeşinin yanında, onun çaresizliği ve acısıyla kendi acısını da hissediyordu. Bir anlık göz temasıyla yaklaşmış, ancak Arda'nın içsel dünyasında kaybolmuş hali, Edin'in ellerinde çaresizce eriyip gitmesine neden oluyordu.

Arda'nın ayakları adeta boşluğa kayacakmış gibi hissettiği anda, abisi onu son anda yakaladı. Sıkıca kolundan tuttu, ancak mesafe korudu; bilinçli bir mesafe, duyguların tehlikeli sularına yaklaşmamak için. Arda'nın geri adım atacağını bilerek, sadece tuttu ve ona yaklaşmadı. Arda şu an yardıma ihtiyaç duyduğu için, hissettiği çaresizlikle sadece durdu ve kolunu kurtarmak için çabalamadı. Gözleri buğuluydu, gözyaşlarının gazabına maruz kalmıştı; görmeyi daha net hale getirmek için gözlerini sık sık kırpıştırdı, içsel çalkantılarına rağmen kendini toplamaya çalıştı.

Arda'nın zihninde, unutamadığı görüntüler acı bir gerçeklikle yeniden canlanıyordu. Bulunduğu dar merdivenlerde duvarlar nefesini keser gibi üstüne üstüne gelip nefes almasını zorlaştırarak adeta üstüne üstüne geliyordu. Soluksuzluğu, sadece fiziksel değil, ruhsal bir sıkışmışlıkla da kavuşuyordu. Sayıklamaları, iç dünyasındaki karanlık labirentte kaybolan bir ses gibiydi. 'Anne...' Kelimesi dudaklarından yükselirken, yalnızca bu kelime tekrarlanıyordu. Bir anlığına, o anlara geri dönüp onları yaşamış gibi oluyordu. Annesinin acı dolu görüntüsü ve kendi çaresiz bağırışları, bir kargaşa içinde kalbini parçalıyordu. O an, sadece bedeni değil, ruhu da o geçmişin acı hatıralarıyla savaşıyordu.

Sayfalardaki Dargın Anılar Hasretle TutuşmuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin