*** 1. SEZON ***
Aşk dedikleri eski, paslı, sesi hoş ama can yakan bir plak vardı. Çaldıkça aldattı, aldattıkça acıttı. Aslında kanmazdım ama daha 20'li yaşlarında, kendi halinde çıtı pıtı bir üniversiteliydim. Sonra o geldi... Güven...
Adı ve karakteri arasındaki uçurum bir tarafa, yeşil, badem gözleri, uzun boyu ve yapılı vücuduyla, o saf kızı, yani beni etkilemeyi başarmıştı. Yalan mı söyleyeyim, çok sevmiştim.
O zamanlar, fakültenin, çevre illere kadar nam salmış bir güreş takımı vardı ve kaptanı da Güven'di. Antrenman günleri sabah erkenden okulun salonuna gider, saatlerce onu, kaslı vücudunu, sert bakışlarının gözü kara ruhunu tüm asaletiyle yansıttığı anları izlerdim. Büyülüyordu beni.
O sıralar sınavlara bile girmemiş olan Güven, Kırkpınar'da gençler kategorisi için takımı hazırlıyordu ve tek düşüncem onunla birlikte Edirne'ye gitmekti.
İki hafta sonra takım yola çıkmak için saatler sayarken, Güven ile bir kafede buluştuk. Çok istediysem de onunla gitmeme karşı çıkmış, ancak döner dönmez benimle nişan takacağına da söz vermişti.
Babam... Şehrin en tanınmış tekstil firmasının dağıtım ağında çalışan bir yöneticiydi. Okumak istemeyen birine kızını verir miydi emin olamasam da, beni kırmayacağını umuyordum. Neticede hayatımda ilk kez birini bu kadar sevmiş, belki de parlak bir hukuk kariyerini sevdiğim çocuk için hiçe saymıştım.
Bir hafta geçmeden İzmir'e dönen Güven, ertesi akşam ailesiyle birlikte çat kapı geldi. Babam da zorluk çıkarmadan kabul etmişti bu evliliği. Sağolsun, bir kötülüğünü görmemiştim o yaşıma kadar.
Nişanıydı, düğünüydü derken, iki ay sonra Ordu'da bir tatil köyüne balayına gittik. Rüyalarda bile göremeyeceğim, her kızın hayali bir evliliğin ilk günleri ve muhteşem bir balayıydı. Mutluyduk fakat...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EVLİLİK BELASI
Mystery / ThrillerBir BDSM Hikayesi... Uyarı : Bu kitap yetişkinler için uygun olup, 18 yaşından küçük bireylerin okuması ve etkilenmesi durumunda, şahsıma yönelik olumsuz bir eleştiri veya sorumluluğu kabul etmiyorum.