DAVETSİZ BİR MİSAFİR

5.5K 40 0
                                    

Bu kısımdan sonra hikaye, karakter gözünden değil, evrensel bakış açısıyla devam edecektir.

Gece yarısına doğru, ışıksız odanın içerisi, kapalı pencereye rağmen arada bir aydınlanıyordu fakat, buna vesile olan ay ışığı değil, geçen araçların farlarının yansıyan ışığıydı. Yine de motor sesleri neredeyse hiç duyulmuyordu. Pınar bağırıp yardım istemek için bir deneme yapacaktı.

" Yardım edin! Sesimi duyan var mı?! "

Bu cümle, ögelerinin yeri değişerek defalarca kez tekrarlanmış, ancak çağrının bir karşılığı olmamıştı. Pınar, hissedilir bir halsizlik içinde, dizlerini hafifçe kırdı ve başını önüne eğdi. Umudu azalıyordu, fakat pes etmek istemiyordu.

Bir kez daha bağırmak için nefeslendiği sırada, gördüğü bir ışık eve doğru yaklaştı. İçeriyi iyiden iyiye aydınlatmıştı. Pınar, umutlanarak doğruldu ve bağırmaya başladı.

" Buradayım! Kaçırıldım, yardım edin! "

Aracın motoru kapanmıştı. Bir kaç dakika sonra kapı açıldığında, Güven'i karşısında görünce Pınar'ın yüzü asılmıştı. Fakat bütün problem bundan ibaret de değildi.

Güven tuttuğu ipi çekerek, ucundaki avını da zorla içeri çekti. Bu, Pınar'ın arkadaşı Yasemin'di. Güven söylediği gibi onu da yakalamış ve hapishanesi denebilecek bu odaya kapatmayı başarmıştı. Buna ihtimal dahi vermeyen Pınar, Yasemin'i yırtık kıyafetleri ve altında kiloduyla gördüğünde, hem üzülmüş, hem de sinirlenmişti.

" Sen... "

" Yardım geldiğini falan mı sandım hayatım? Kıyamam be! "

" Orospu çocuğu! "

Gülüp geçti Güven. Yasemin'i, çırpınışlarına rağmen arkasındaki ahşap sandalyeye oturttu. Ellerini, bacaklarını ve ayak bileklerini sabitlediğinden emin olunca, iki esirinin karşısına geçti. Pis gülüşü hala yüzündeydi.

" Orospu diye siz ikinize derler. Çocuğuna gelince... "

Pınar'ın karnına giden eli, sinir bozucu derecede nazikçe hareket ediyordu. " Biri burada " dedi.

" Ve diğeri de... "

Yasemin'in amının üstüne giden elini aynı nezaketle dolaştırdı.

" En geç iki haftaya yola çıkmış olur. "

Pınar, ağzı bağlı Yasemin'in aksine, susmaya mecbur değildi. Çattığı kaşları, içi nefret kusan bakışlarıyla birlikte öfkesinin şahitliğini yapar gibiydi.

" Sen kime orospu diyorsun it oğlu it?! "

Güven, bu kez gerçekten kızmıştı. Yerdeki kırbacını alıp Pınar'ın arkasını çevirdi. Kalçalarına beş altı vuruş yaptıktan sonra boynundan tutup yeniden çevirdi. Kırbacın sapını, amının içine doğru sokarken konuşmuştu.

" Bu seni memnun eder mi? "

" Mmmğğhhh! "

" Sesimi duymadan önce arkandan dokundururken hiç rahatsız değildin! Cezan bitti mi sanıyorsun? "

Yasemin'in dehşet dolu bakışları eşliğinde Pınar'ın karşısına geçti ve gözlerini alamadığı göğüsleri hedef alarak kırbacını kaldırdı. Pınar da yeniden gözlerini kapatmıştı.

EVLİLİK BELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin