EVLİLİK BELASI

DOSTLUK BOZULUYOR

Göğüsleri de uçlarına kadar yağladıktan sonra geri çekilip parlayan vücudu bir süre için izledi. Vibratör Yasemin'i bir hayli yumuşatmıştı. O dudaklarını ısırırken Güven de önünde durup büyük elleriyle Yasemin'in göğüslerini kavradı ve sıkmaya başladı.

On beş dakika boyunca  sadece, vibratörün titreşimleri ve Yasemin'in yükselmeye başlayan iniltileri duyulmuştu. Güven iki adım geri çekilip Yasemin'in yüzüne baktı. Tereddütsüz mizacına aynı şekilde karşılık vererek elindeki kamçıyı savurdu ve gelişigüzel yere serdi.

" çok bile bekledim. Kâzım çevir şunun arkasını. Bunu nasıl kullandığımı anlasın bakalım. "

Kâzım, belinden kavradığı Yasemin'i zoraki biçimde çevirdi ve iyice geri çekildi. Gözleri fal taşı gibi açık, olacakları izlemek için sabırsızlanıyordu.

Güven kamçısını geriye doğru çekti ve derin bir nefes aldı. Yasemin ise dik bir şekilde dururken bacaklarını germiş, gözlerini kapatıp başını kaldırmıştı. Kamçının ince ucu sesten hızlı bir şekilde savruldu ve ilk olarak dolgun kalçaları alt kısmından vurdu. Çıkan saklama sesi ürpertici derecede güçlüydü.

Kalçaların darbeyi alan kısımlarındaki hareketlilik sonrası, Yasemin'in ağzından müthiş bir inleme duyuldu. Güven kıkırdayarak vurduğu yere baktı ve beklemeden vuruşu tekrarlamak için kamçısını geriye çekti. Pis bir gülüşün görüldüğü yüzünde en ufak bir tereddüt göstergesi yoktu.

Bir kez daha şaklayan kamçı, aynı noktayı santimetrelerle ifade edilebilecek kadar isabetli bir şekilde hedef almıştı. Yasemin'in tüm vücudu ani bir titreme ile kaskatı kesilmiş, bir karış açılan ağzından, yankılı ve keskin bir çığlık kopmuştu. Derin bir nefes alıp tuttu ve başını kaldırdı. Kamçının ikinci kez çarptığı kalçalarında kırmızı ve uzun bir çizgi oluşmuştu.

Güven, esirinin bu kararlılığını umursamadan, üçüncü bir vuruş için kamçısını hazırladı. Bu sırada Pınar korku ve pişmanlık dolu bakışlarla, bu seksi işkenceyi izliyordu, fakat çırpınıp sabit durmaktan başka bir şey yapamıyordu.

Çevik bileğinin hızıyla kamçısını savuran Güven, ilk ikisinde vurduğu yeri bir kaç santimle ıskalamıştı. Yasemin'in bağırtısına aldırmadı.

" Vay be! Çok yakın geçti! "

Yorulmak bilmez elini bir kez daha, kamçısıyla birlikte kaldırdı ve önündeki etine dolgun kalçaları kızıl izlere boyamak için seri hareketlerle on vuruş daha yapmıştı. Yasemin'in nefesi kesilmiş ve bitkin hali bir tarafa, kalçalarındaki beyazın kızıl ve pembeye çalan değişimini görünce bir süre için durdu.

Boştaki eliyle yokladığı kalçaların üzerindeki izlere dikkatle baktı. Yasemin hala tek kelime etmemişti. Güven ise yeniden pozisyon alarak kamçısını hazırladı ve " sırada ne var, bilin bakalım. " dedi. Gözlerinde öfkeden çok keyifli bakışlar vardı.

" MEMELER!!! "

Yasemin'i çevirip hedefindeki göğüslere bir kez daha baktı. Damla formundaki göğüsleri uyarılmış, dolgunlaşmış, pembe renkli büyük uçları, kamçılanmanın etkisiyle büyümüş, sertleşmiş ve halkaları genişleyerek belirginleşmişti.

Yasemin'in aklı ise canının yanmasından çok, Güven'in de dediği gibi, vücudunun güzelliğini kaybetmesi ihtimalindeydi. Yine de arkadaşını ele vermek istemiyordu.

" Gururun ya da arkadaşına sadakatin zerre kadar umurumda değil! Şimdi bu memeleri biraz eskitelim bakalım. "

Yasemin'in, dikey pozisyondaki iki kolu bileklerinden bağlı, tam gerilmiş vücudunda en göz alıcı kısım ise sanki kamçılanmaya hazır bekleyen, rengi, kıvamı ve büyüklüğü değişmiş göğüsleriydi.

Güven, daha fazla beklemeden gelişigüzel sallamaya başladığı kamçısıyla yüz sekiz santimlik, geniş yüzeyli, dolgun göğüsleri fevkalade bir isabet oranıyla sağından solundan, altından üstünden vurmaya başlamıştı.

Yasemin'in çığlıkları odayı doldururken, göğüslerindeki her noktada izlerin oluştuğu görülüyordu. Güven bir an olsun durmadan vurmayı sürdürüyor, iri göğüsler, bir sağa bir sola hızla savruluyordu.

Sadece beş dakika sonra, Yasemin'in başı önüne eğilmiş, kalçaları gibi göğüsleri üzerinde de belirgin ve kalıcı olabilecek izler oluşmuştu. Bu dayanıklılığı Güven'i bile şaşırtmış ama bir o kadar da hırslandırmıştı.

" Senden korkarsam senin gibi şerefsiz olayım he mi? "

Güven, Yasemin'in ağzını bir kumaşla kapattı ve tekrar yerini aldı. Elini kaldırdığı anda, arkadan Pınar'ın sesini duymuştu.

" Dur, söyleyeceğim. Adı Sinem. "

" Adresini de söyle, yoksa... "

Yasemin, kapalı ağzıyla homurdanarak Pınar'a baktı. Başını iki tarafına sallıyor, konuşmasını engellemeye çalışıyordu.

" Vurduğun yerleri yağlarsan söylerim. "

" Bu iş giderek eğlenceli hale geliyor. "

Güven, Pınar'ın isteği üzerine yağ şişesinden bir miktar daha döküp ovuşturduğu ellerini Yasemin'in göğüslerine yapıştırdı. Ardından kalçalarını da avuçlayıp iyice ovaladı. Sonra arkasını döndü ve öfkeyle konuştu.

" Şimdi anlat! Eğer yalan söylersen Yasemin'den beter olursun! "

" Serinevler İkinci Blok, 1. Kat Daire 4... "

Yasemin öfkeyle Pınar'a bakıyordu. Güven, bu sıkı dostluğun bozulmasını değerlendirmeyi düşünerek Yasemin'in ağzını açtı.

" Seni pişman edeceğim Pınar! O dilini koparıp amına sokacağım! "

" Aptal mısın kızım?! Paramparça olsan daha mı iyiydi?! "

" Memelerim boşuna kırbaçlandı yani? "

Güven kahkaha atarak arkasını döndü. Kamçısını masanın üzerine bırakıp oturdu ve bu tartışmayı izlemeye koyuldu.

" Sen ne nankör çıktın be?! "

" Göstereceğim ben sana nankörlüğü! O kız buraya gelirse elimden çekeceğin var! "

Güven keyifle yerinden kalkıp kuzenine seslendi.

" Hadi kuzen, üçüncü orospuyu da alıp gelelim. Bakalım neler olacak. "

İkili kahkahalar atarak odayı terk etti.