AŞK DEĞİL EZİYET

7.3K 33 0
                                    

Aradan üç ay geçmişti. Bebeğimizin olacağını öğrenince sevinçten deliye dönen Güven, bu kez Marmaris'te bir tatil köyünde rezervasyon yaptırmıştı. En azından ben öyle sanıyordum.

Arabayla yaptığımız yolculuk neredeyse dört saat sürmüş ve bizi gece karanlığına bırakmıştı. Nihayet, ıssızda bir dağ evinin önüne kadar geldik ve durduk. Güven'in söylediği gibi tatil köyüne benzer bir yer değildi burası.

Anlamsızca etrafıma bakarken o da kapımı açıp inmeme yardım etti. Üç buçuk aylık olan bebeğim, karnımı gözle görülür biçimde şişirmişti.

Muhtemelen kahvaltıdan sonrasından bu yana bir şey yemediğim için kurt gibi de açtım. Yorgunluktan bitmiş vaziyette içeri girip kendimi koltuklardan birinin üzerine bıraktım. Aklımın bir köşesi, yemek için düşündüğüm tavuk ızgaraları, çiğ köfte dürümleri sergilerken, diğer köşesi ise ılık bir duştan sonra çırılçıplak uzandığım yatakta, Güven'in üzerime kapaklanıp, halkaları büyümüş memelerimi tokatlaya tokatlaya beni becermesini resmediyordu.

Bir elim amımda, dalmış düşünürken Güven elinde poşetlerle mutfağa doğru ilerledi. Bir şeyler hazırlıyor olmalıydı ki " bizim bebiş acıkmıştır değil mi Pınar? " dedi.

" Öyle öyle... Acele et de yatalım. Çok fenayım. "

" Çok yoruldun biliyorum. "

" Hele şuna bak. Bir de anlamazlıktan geliyor. "

Elinde tabaklarla içeri girerken sırıtıyordu. Bardaklara doldurduğu şarabı yemek eşliğinde içtikten sonra doğruca duşa, ardından da yatak odasına geçtik. İkimiz de azgınlıktan deli dana gibiydik.

EVLİLİK BELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin