Ben Senin Abin Değilim _texting_

12. Bölüm

Elimdeki bir tabakta cips varken diğer tabakta da patlamış mısır vardı.

Dolaptan çıkardığım iki teneke kutu kolayı da patlamış mısır kasesinin içerisine koydum ve odaya ilerledim.

İçeri girdiğimde abim bir amerikan filmi ayarlamış ve telefonla uğraşıyordu.

Koltuğa oturmadan önce sarı ledleri açıp spotları kapattım.

Abim benim gelişimle birşeyler daha yazıp kapattı telefonu.

"Gece burda kalmak istemezsen anlarım.
Malum senin gecelerin yoğun oluyor."

Abim bu lafımdan hoşlanmamış olacak ki yüzünü ekşitti.

"Otur kız şuraya beni deli etme."

Omuz silkip yanına oturdum.

Elimdeki cips kasesini kucağına bıraktım.

"Bana rahat birşeyler versene önce." dediğinde şaşkınlıkla ona döndüm.

"Gerçekten burada mı kalacaksın bugün?"

"Evet güzelim,hadi rahat birşeyler getir."

Kalkıp annemgilin odasındaki giyinme odasına girdim.

Babamın eşofmanlarından birisini alıp onunla aynı renkte siyah bir tişört aldım ve tekrar odaya yönlendim.

"Sen giyin bunları." deyip koltuğun başına bıraktım kıyafetleri.

Odadan çıkıp kendi odama geçtim.

Masanın üzerindeki telefonumu alıp herhangi bir bildirim var mı diye baktım.

Arkadaş grubumla olan gruptan 201 mesaj vardı fakat şuan girsem çıkamazdım.

Yaklaşık 5 dakika sonra odaya gitmek için ayaklandığımda telefonumu da yanımda götürüyordum.

İçeri girdiğimde kesinlikle Emir abimin çıplak sırtıyla karşılaşmayı beklemiyordum.

Sırtı bana dönük telefonuyla uğraşıyordu.

Adım seslerini duymuş olacak ki arkasını döndüğünde gözüm birkaç saniyeliğine istemeden baklavalarına indi.

Hızlıca kendime gelip gözlerine baktığımda bıkkınlıkla soludum.

"Sen niye hâlâ giyinmedin?" Cevap vermedi ve biraz daha bana yaklaştı.

Sert göğüsüyle aramda biraz daha mesafe azalmıştı.

"Sen benim konuştuğum insanları mı kıskanıyorsun?" tek kaşı havada kurduğu cümle sinirlerimi bozmuştu.

"Ya bı git üzerini giy çıplak çıplak dikiliyorsun başımda!"

Sırıtarak hemen yanımızdaki koltuğun üzerinden siyah tişörtü alıp üzerine geçirdi.

Son kez bakıştığım baklavaların üzerini siyah tişört kapatmıştı.

Hızlıca koltuğa geçip oturduğumda o da sırıtarak geldi oturdu yanıma.

Filmi başlattığımda aradan bir 5 dakika geçmişti ki eliyle başıma baskı uygulayıp omuzuna yatmamı sağladı.

💠

"Güzelim,uyan." Saatin kaç olduğunu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Yavaşça gözlerimi açtığımda odanın loş sarı ışıkları karşıladı beni.

Abim ise yüzümün önündeki saçları kulağımın arkasına sıkıştırıyordu.

Yavaşça doğrulup ayıldığımda omzuna vurdum. "Ya sen ne odun insansın? Uyandırmak yerine içeri taşısana amına koyayım!"

"Birincisi senin ağzın bozulmuş, ikincisi sevgilin taşısın kızım yatağına banane."

Cümlesini bitirir bitirmez kaşlarını çattı.

"Sevgilin de taşıyamaz kızım kalk kendin geç yatağına yatalak mısın?!"

Sırıtarak odama geçiyordum ki arkamdaki adım sesleriyle arkama döndüm.

Koridorun ortasında olduğumuzdan odadan azıcık ışık geliyordu ve nefesini yüzümde hissedecek kadar yakındık.

"Sen niye geliyorsun? Misafir odasının yerini unuttun sanırım?"

Yutkunduğunu işittim.

"Saçlarınla uğraşmayı özledim. Biraz film izlerim sonra geçer uyurum güzelim."

Başımı sallasamda göreceğini sanmıyordum.

Odanın ışığını kapatmasını rica edip odama girdim.

Mavi LED ışıkları açtıktan sonra yatağıma ilerledim. O da o sırada gelmişti.

"Bilgisayarımı vereyim istiyorsan?"

"Gerek yok, yarım saatlik birşey kalmıştı zaten. İzler uyurum."

Onaylayarak yatağıma geçtim.

O da telefonuyla uğraşarak yatağıma oturmuştu.

Saçlarımla uğraşmaya başladığında söylendim.

"Sen ne zaman evleneceksin de senin şu saç sevme hastalığından kurtulacağım ben?"

Sırıttı.

"Ben evlenmeyi düşünmüyorum,yine sana kalıyorum anlayacağın."

"Ya ben evlenirsem?" kaşlarını çattı.

"Tamam kızım,uyusana!" onun bu hâline gülüp gözlerimi kapattım.

Uzun parmakları saçlarımın arasında dolaşıyordu.

Hafif gelen yabancı dil konuşma seslerini dinleyerek uyumuştum bugün.