25. Bölüm

674 17 2
                                    

Annemin yemek için beni kaldırmaya gelmesinin üzerinden 15 dakika geçmişti.

Çoktan akşam olmuştu ve ben hâlâ yataktan çıkmamıştım.

Sanırım uzun bir süre daha çıkamayacaktım. Kendimi fazlasıyla halsiz hissediyordum.

Yastığımın yanındaki telefonu aldım elime.

Belki bir bildirim gelmiştir ondan diye.

Ne yazık ki yoktu. Gelen diğer bildirimleri umursamadan telefonu tekrar yerine koydum.

Gözlerimi kapattığımda onu görüyordum.

Sinirle yorganı başımın üzerine çektim.

Bir şekilde geçecekti bu, yani öyle olmasını umuyordum.

Annem tekrar gelmemişti yemeğe çağırmaya.

Gözlerimi kapatıp tekrar uyumaya çalıştım. Uyanık kaldıkça aklımda o oluyordu.

Kendimi karanlığa bıraktım.

3 ay sonra;

"Hadi kızım,acele et. Baban 10 dakikaya çıkarız diyor."

"Tamam anne,neredeyse hazırım."

Askılı siyah mini elbiseme fazlasıyla uyan gold, halka küpelerimi taktım.

Bugün fazlasıyla özenmiştim. Saçlarıma masa yapmış ve birazını arkamda küçük bir topuz yapmıştım.

Bunun sebebi ise aylardır Emir'i göremememdi. Sözünü tutmuş, yüzünü bile göstermemişti.

Fakat bugün ablasının nişanında olmama ihtimali yoktu.

Evet, bu süreçte Aslı abla uzun süredir görüştüğü sevgilisiyle işleri resmileştirme yolunda ilerliyordu.

Nişanları akşam 7 de olsa bile biz daha erken gidip yanlarında olalım diye çağrılmıştık.

Henüz 2 saat olmasına rağmen babam fazlasıyla aceleci olduğundan çantamı alıp çıktım.

Annem babamın kravatı ile uğraşıyordu.

Onlara gülümseyip büyük ayakkabı dolabını açıp bugün için seçtiğim beyaz,hafif sivri topuk ve bileklerime kadar bağlanacak olan ayakkabıları alıp dış kapıyı açtım.

Ben bağcıklarımı bacağıma dolarken annemle babam da çıkmışlardı.

Asansördeyken babam beni şöyle bir süzdü; "ablandan güzel olma da." dedi alayla. Demekti ki fazlasıyla güzeldim.

Bugün bu benim için çok önemli olduğundan gülümsemeden edemedim.

Amcamgilin evine gelmemiz yaklaşık 20 dakika sürmüştü.

Arabadan indikten sonra dikkatlice elbisemi düzelttim. Babam annemi koluna takmış ve önden ilerlerken ben daha geriden gidiyordum.

Uzun süre sonra Emir'i görme düşüncesi bile heyecanlanmama sebep oluyordu.

Şu birkaç ayda yüzüne hasret kalmam çok şeyi değiştirmişti.

Annem artık yarım yamalak da olsa Emirle olanları biliyordu. Başta inanmakta zorlansa da sonunda ben nasıl mutlu olursam onu da bunun mutlu edeceğini söylemişti.

İçeriye girdiğimizde yengem bizi karşıladı.

Fazla yanlarında durmadan Aslı ablamın odasına ilerledim.

Kapısını tıklatıp içeri girdim.

Mavi ve uzun tüllü elbisesine sarı,ombre saçları çok yakışmıştı.

Gözlerim dolu dolu ona baktım.

"Çok güzel olmuşsun."

O da bana bakarken gözlerinin dolduğunu gördüm.

Hızlıca gidip ona sarıldığımda sıkı sıkı karşılık verdi.

Emir gibi onunla da beraber büyümüştüm bu yüzden benim için çok değerliydi.

Bir süre sonra bedenlerimizi yavaşça ayırdı ve gülümseyerek serçe parmaklarını göz pınarlarına bastırdı.

"Ben bu makyaj için saatlerce put gibi durdum. Akmasın şimdiden."

Dediklerine gülümseyerek karşılık verdim.

Beraber salona geçtiğimizde tek eksik Emirdi ve bu kafamı karıştırmıştı. Biz bile buradayken o neredeydi.

Büyük salonu oldukça gösterişli bir şekilde hazırlatmışlardı. Ablam  organizasyon işlerine çok önem vermişti.

Gözlerim ikramların bulunduğu masaya yakın duran yengem ve annemi bulunca onlara doğru ilerledim.

"Ne kadar ısrar etsek de gelmedi. Ne olduğunu biz de anlayamıyoruz."

Yengemin sözleri aklıma Emir'i getirmişti.

O kadar da değildir. Ablasının özel gününü kaçırmaz o. diye düşünüp kafamdaki düşüncelerden kurtulmaya çalıştım.

Gülümsemeye çalışarak "kimi getiremediniz bakalım?" dediğimde yengem üzgünce bana döndü.

"Emir gelmedi kızım. Gelmiyor. Resmen bu gün ablasını ve bizi yalnız bırakmayı seçti."

Yüzümdeki gülümseme silinmesin diye büyük bir çaba veriyordum.

Ne demek Emir gelmiyordu?

Ben Senin Abin Değilim  _texting_Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin