3.GÜVEN

132 14 5
                                    

Sırama sinmiş okulun bitmesini bekliyorum Kızlardan bana süreli çarpıştığını çocuğun bu okulda okuyacağını öğrenince hızla Sınıfa çıkmıştım ve bu son saate kadar da dışarı çıkmamıştım bütün Arkadaşlarım neyim olduğunu soruyordu ama ben tek kelime etmemiştim ne deseydim yani manyağımla aynı okulda okuyacağımı mı yoksa Ege'yle Tolga'nın onun ağzını burnunu nasıl dağıttığını izlemek mi? Hiç sanmıyorum.
Merve'nin kolumu dürtmesiyle ona döndüm ve ne oldu dercesine Kafamı salladım,

''Senin neyin var böyle'' dedi hocaya çaktırmadan Kısık bir sesle, bende onun gibi Kısık bir sesle cevap verdim ''hiçbir şeyim yok Merve! Sadece karnım ağrıyor'' dedim Merve tam bir şey söyleyecekti ki  ''Merve ve haziran konuyu dinleyin'' dedi edebiyat öğretmenimiz, hiçbir şey demeden önünüze döndük ve son ders bitene kadar çıtımızı çıkarmadık, zil çalınca hızla çantama defterimi atıp koluma askım ve montumu elime aldım havalar fazla soğumamıştı fazla..
''Bugün yürüyoruz dimi'' dedi Merve, arada Sırada yürürdük böyle ve kesinlikle bugün yürümek istiyordum.
''Evet, lütfen bugün yürüyelim'' dedim Hevesle, sevgide tamam dercesine kafasını salladı bütün grupla vedalaştık Ege'de bizimle geleceğini söyledi evlerimiz yakındı ne de olsa.
Sınıftan çıkarken o çocuğu bir daha görmemek için dua ediyordum zaten beni yeterince tedirgin ediyordu. Bahçeye doğru ilerledik Merve sevgi ve Ege bir Şeyler konuşuyorlardı ama ben onları dinlemeyip etrafa bakıyordum Adının Iraz olduğunu tahmin ettiğim çocuğu arıyordum ki Ege'nin bir Şeyler söylediğini duyup onlara döndüm,

''Bir şey mi dediniz?'' Dediğimde hepsi bana şaşırmış bir şekilde bakıyorlardı, ne? Yine ne Yaptım? ''Yine ne yaptım?'' Dedim içimdekileri dışarı vurarak..
''Sen bizi dinlemiyor musun yarın okuldan sonra bir Şeyler planlayalım diyorduk'' dedi Ege sitem dolu bir sesle.
''Dinliyorum, sadece bugün biraz dalgınım''
Evet sanırım paranoyaklaşıyorum, Ege Kolunu omzuma Attıp beni kendine çekti.

''Neyin var senin böyle'' dedi Kaş'larını çatarak. Ben kendimi Ege'den kurtarmaya çalışırken Merve ve Sevgi'de ciddi bir tavırla bizi dinliyorlardı, bu sırada Gökhan Merve'nin yanına gelip elinden tutmuştu Sevgi'de etrafına bakınıyordu.
''Yok birşeyim''
''Bu bir şey olmamış halin mi haziran''
''Ege, iyiyim dedim''
''Bir sorunun var ama sen bize söylemiyorsun''
''Bir şey mi oldu?'' Konuşmamızı dinleyen Gökhan merak edip sormuştu bu soruyu ama benim artık gerçekten sorularından Canım sıkılmıştı. Arkamı dönüp yürümeye başladım..

''Hey.. Nereye?'' Dedi Merve ama bakmadım.
''Kendim gideceğim''
''Haziran saçmalama gel şuraya'' dedi Ege ama Oralı bile olmadım ve yürümeye devam ettim.
Okuldan çıkıp evin yolunu tuttum ama bu sefer uzun yolu seçip sahilden gitmeye başladım, en son iki ay önce denize girmiştim bizim kızlarla beraber. Sahilde yürümeyi seviyordum denize girmekten daha çok ama bu aylarda burası fazla Issız oluyordu ve etrafta kimseler yoktu..

Arkamdan birinin geldiğini ayak seslerinden duyabiliyordum, hafifçe arkanı döndüğümde sırıtarak bana bakan bir adam gördüm hızla önüme dönüp adımlarımı hızlandırdım ama onunda adımlarının hızlandığını ayak seslerinden anlaya biliyorum. Daha hızlı yürümeye gayret ederken adamın kolumu tutmasıyla Çığlık atmam bir oldu ama her ne kadar Çığlık atsamda beni kimse duymamıştı çünkü sokak boştu.

''Güzelim ne bağırıyorsun öyle, sadece biraz eğleneceğiz'' dedi o iğrenç sırıtışını Yüzünden atmadan.
''Bırak beni'' dedim ama kaslı kolları beni öyle bir kavramıştı ki kıpırdayamıyordum bile.
''Hadi ama ikimizinde iyiliği için'' dedi.
Sanki imkan varmış gibi dahada yaklaşarak, sokağın ortasında beni çekiştirmeye başlayınca yüksek sesle bağırmaya devam ettim ama o Oralı bile olmadı ve beni çekiştirmeye devam etti.
''Bırak... Bıraksana!'' dedim sinirle ama bu söylediğim sadece onun yine iğrenç gülüşünü görmeme neden oldu. Beni itekleyerek bir sokağa girdik korkudan neredeyse bayılacaktım, bağıra bildiğim kadar bağırıyordum ama sesim yavaş yavaş kısılmaya başlamıştı. Biz boş ve büyük bir araziye çıkınca dahada debelendim ama ona işlemiyordu bile ne attığım yumruklar ne de bağırışım. Arazinin ortasında terk edilmiş gibi görünen bir ev vardı oraya yaklaşınca başkalarınında olduğunu gördüm ve kaçmaya çalıştıkça çalıştım ama beni belimden öyle sıkı tutuyordu ki nefes bile alamayacaktım.

KARANLIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin