5.TAKİP

139 12 0
                                    

''Teşekkür ederim beni yanlız bırakmadığın için'' dedim ıraz'a, sahilden çıktıktan sonra beni evime bırakmıştı ve şuan kapının önündeydik.
''Gerek yok'' dedi yine ve yine, tamam Anladık karizma demek geldi içimden ama tabiki diyemedim. ''Başına bir bela daha açmayacaksan gideceğim''
''Başıma sürekli bela açan biri değilimdir'' dedim.
''Tabi tabi gördük.. Her neyse'' arkasını dönüp Arabasına yürümeye başladığında şaşkınca arkasından bakmayı bırakıp bir Şeyler söyleyip ona arkasını döndürmek geldi içimden ve aklıma gelen ilk şeyi söyledim..
''Ödev.. Kurada beraber çıkmışız'' ah hadi ama asla arkasını dönmeyecek.. Bula bula bunumu buldun haziran bravo sana, ben içimden kendimle Konuşurken o birden arkasını döndü.
''Bu beni üçüncü döndürüşün ufaklık''
''O kadar oldumu ya ben daha fazla zannediyordum'' dedim sırıtarak..
''Şansını çok zorluyorsun küçük'' dedi ve tekrar arkasını dönüp yürümeye başladı, söyleyecek bir şey bulamayınca arkasından bakmayı sürdürdüm, Vücudu o kadar güzeldi ki sadece kendine has bir Vücudu vardı ama zaten onun her şeyi kendine özeldi ki..
Ben onu izlemeye devam ederken o Çoktan Arabasına varmıştı, kapısını açıp koltuğa yerleşti. Kontağı çalıştırdı bana hala bakmıyordu tam araba gidecekken bir an baktı yüzü hala ifadesizdi ama yüzünü fazla göremeden yanımdan uzaklaştı ve ben arkasından araba kaybolana kadar baktım sonra Esma'nın beni görünce Aralık Bıraktığı Kapıdan içeri girdim..
''Haziran'' dedi Esma, ne ara Yanıma gelmişti o benim.
''Canım''dedim şebek görünmeye çalışarak başka Türlü Kaçış yoktu.
''Yemezler canım'' dedi o da benim gibi konuşarak,
''Arkadaşım Esma'' dedim kendimi savunmaya çalışarak.
''Ege'den ve Tolga'dan başka kimsenin bu eve geldiğini hatırlamıyorum ama neyse'' dedi gülerek.
''Esma ya gerçekten bir şey yok hem olsa Söylemez miyim'' tanrım ne diyorum ben..
''Tamam tamam.. Da senin bu saatte evde ne işin var?'' Dedi salona Yürürken, kendini koltuğa attım gerçekten çok yorulmuştum..
''Hiç sorma ya sevginin hani dün akşamki olay vardı ya sabah onun için çıkmış evden erken okula bir gittik kapının önü bir kalabalık bir kalabalık sanarsın uzaylı geldi.. İşte bunlar üç kişi sevgiye konuşuyorlar sonra tabi bizde karıştık Merve'yle sonrası malum zaten'' diye açıklama Yaptım..
''Kavga mı ettin? Haziran babam duyarsa bu hiç iyi olmaz'' dedi kaşlarını çatarak
''Okulda değildi hem müdür ya da başka biride görmedi hemen çıktım'' Iraz çıkardı diyemedim tabi..
''Ya kızlar söylerse'' dediğinde o yorgun hâlimle neşeden uzak bir kahkaha patlattım,
''O gerizekalılar mı? Hiç sanmıyorum''
Esmâda hafif bir gülümsedi ve uyaran bir tonda konuşmaya başladı '' bir daha sakın karışma''
''Esma ya ne yapsaydım, sevgiyi yanlız mı bıraksaydım''
''Hayır tabiki tatlım ama bir daha hiçbirinizden böyle Şeyler duymak istemiyorum, bak zaten sevginin anneleride yok evde sizlere bir şey Olmasın diye söylüyoruz'' dedi uzun bir cümle kurarak.
''Pekala.. Sen neden evdesin?'' Dedim konuyu değiştirmek adına..
''Şirket bugün fazla yoğun değildi bende evde kaldım, sabah söyleyecektim ama bir anda çıktınız'' dedi omuz silkerek.
''Ah tabi ya''
Evet sabah Esma'yı hiç dinlememiştim ben bunları düşünürken ceketimin cebindeki telefonum çalmaya başladı cebimden telefonu çıkartıp ekrana baktığımda Merve'nin aradığını gördüm tam telefona cevap verecekken Esma ayağa kalktı ve başıyla mutfağı gösterip o tarafa doğru yürüyüp gözden kayboldu. Telefonun cevaplama tuşuna basıp kulağıma götürdüm telefonu.
''Efendim''
''Alo'' dedi Merve Endişeli bir sesle.
''Canım iyi misin?''
''Ben iyiyim Gökhan beni hemen çıkardı, sanırım sevgiyi Barış çıkardı. Seni kim çıkardı?'' Dedi bir nefeste Merve.
''Beni Iraz çıkardı, dur bir saniye ne demek sevgiyi Barış çıkardı'' sevgi bizim sevgiyi barışmak çıkarmıştı tamam onları görmüştüm ama sevgiyi kendi çıkar sanmıştım şaşırmadım sebebi buydu, ben daha lafımı tamamlar tamamlamaz Merve konuştu.
''Ne demek beni Iraz çıkardı'' dedi Şaşkın bir sesle kan bağımız yok ama söylediğimiz sözler bile aynı, ben daha bir şey demeden Merve devam etti ''bu akşam kesinlikle konumuz erkek dedikodusu, ben hemen ayarlıyorum ve seni beş dakika sonra arıyorum'' dedi ve ben daha bir şey demeden telefonu kapattı. Telefona bakmayı bırakıp yukarı çıkmak için ayaklandım.
Odama çıkıp ılık bir duş Alıp üstümü değiştirdim ve yatağıma uzandım. Bugün olanlar çok gariptiler ki ilk başta kavga etmem ve beni oradan ıraz'ın çıkarması sahilde en çok Sevdiğim rengin mavi olduğunu soruşu kısa bir sürede olsa ilk kez bir yabancıya annemi anlatmıştım Ege Merve ve sevgiden başka kimseye bu kadar konuşmamıştım ben annemi.
Ege babamın ortağının oğluydu o Yüzden bir kardeş gibi korur beni bunu okulda çok fazla insan bilmez, bilmeleride gerekmiyor zaten bizim bilmemiz yeterli bizim için. Ege'yle olan arkadaşlığım daha annem bizimleyken başlamıştı, Ege'nin babasıyla benim babamın Ortaklığıyla başlamıştık arkadaş olmaya hep iyi anlaşırdık biz atılmalarımız olurdu ama hep korurduk birbirimizi biz. Annemden sonra babam başta olmak üzre herkes benim iyi olmam için Yanımda olmuştu. Babam kendini toparlamak için bir kaç yıl sonra ama ile görüşmüştü ama ben hala annemin kaybını kaldıramıyorum, Esma'ya her baktığımda, Esma her konuştuğunda, babamın yanına her oturuşunda annemi görüyorum ben fotoğrafta hatırladım kadını görüyorum.
Telefonumun yatağının hemen yanında duran küçük komidinin üstünde babamla ikimizin fotoğrafının önünde titremesini duyduğumda bakışlarımı dolabından çekip komidine baktım ve kimin aradığına bakmadan açtım.
''Alo''
''Bu akşam kız partisi yapıyoruz sevgilerin evde nasıl olsa Tülay teyzelerde yok''dedi Merve şakıyarak. Tülay teyze sevginin annesiydi beni ve Merve'yi asla sevgiden ayırmazdı aynı Gülay teyzenin yani Merve'nin annesinin olduğu gibi tabi esmâda asla bizi birimizden ayırmazdı.
''Ahmet amca duyarsa bizi kesin vurur tabi babamda tabi Vural amcada''
Mehmet amca sevginin babası Vural amca ise Merve'nin babasıydı ikiside babamla aynı yaştalardı üçünün üniversiteye dayanan dostlukları var pardon dördünün Ege'nin babasıda aynı şekilde hepsi tanır birbirini. Ege'nin dedesiyle benim dedem daha ortak olduklarından tanışırmış babamla Ege'nin babasıda oradan tanışıyorlar Dedemler Şirketleri Babamlara bırakıncada hiç ayrılmamışlar.
''Ya haziran valla yakalanmayacağız ufak bir parti hem çok güzel olucak'' dedi Neşeli ve çok istekli bir sesle.
''Hiç zannetmiyorum ama neyse sen beni geçerken alırsın'' dedim ve Merve bir Çığlık Attı, öyle bir bağırdı ki telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım ve Görüşürüz demesini duyduğum gibi telefonu kapattım yoksa sağır olma ihtimalim vardı, Merve kapatmadan bir Şeyler daha söylemişti ama duymamıştım daha doğrusu dinlememiştim.
Telefonumu tam yerine koyuyordum ki tekrar çaldı bu sefer arayana baktım Ege'nin aradığını görünce işiteceğim azarları hiçe sayarak açtım telefonu.
''Alo''
''Sen yine mi kavga ettin büçür'' dedi Ege sanki şu an Yanımda olsa beni öldürecekmiş gibi gelen bir sesle.
''Sanki her zaman kavga ediyormuşsun gibi konuşma ege''
''Kınama cezan var gerizekalı uzaklaştırmamı almak istiyorsun''
''Bana diyene bak Tolga sen ve Gökhan daha okulun ilk günü uzaklaştırma aldınız'' dedim, okulun ilk günü bizim okuldan bir çocuğu Merve'ye baktığı için dövmüşlerdi çocuk okulunu değiştirmek zorunda kalmıştı bizimkinlerde uzaklaştırma almışlardı.
''Haziran! Sinir etme beni''diye tısladı Ege.
''Kapatıyorum ege'cim bir şey diyecek misin'' dedim ama ben telefonu söylediğim cümleden sonra hemen kapatıp komidinin üstüne koymuştum bile. Rahat yatağıma uzanıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
''Haziraan'' diye bağırıp Üstüme atlayan Merve'yi hemen üstümden attım ''ah'' diye bağırdı Merve belini tutarak ve ayağa kalkmaya çalıştı ''iyiki uyandıralım dedik yani az Kalsın belimi kırıyordun'' dedi teminki neşesinden yoksun bir şekilde.
''Bir insan böylemi uyandırılır benim güzel arkadaşım'' dedim yataktan doğrulurken Merve'de yavaş bir şekilde ayağa Kalkıp Yanıma oturdu.
''Tamam ya bir daha uyandır desende uyandırma'' dedi dudaklarını büzerek uzanıp yanağından öptüm,
''Özür dilerim'' dediğimde Merve'de hemen Şakıdı ve yanağıma sulu bir öpücük Bıraktı, Yüzümü buruşturdum ''mervee!'' Diye bağırdım böyle öpülmekten nefret ederdim.
''Tamam tamam hadi kalk hazırlanmamız gerek sevgilere gitmeden önce bir işimiz var'' dedi yanımdan Kalkıp Kıyafet dolabıma doğru Yürürken, dolabın tam karşısında durdu ve kapakları açıp kıyafetleri karıştırmaya başladı.
'' nereye? '' dedim merakla ama o dolaptan Gözlerini ayırmadan cevapladı beni,
''Gökhan beni eve bırakırken kapıda telefonu çaldı ama açmadı daha sonra bir daha Çaldı sanırım arayan barıştı hemen geleceğini söyleyip aceleyle Arabasına yürümeye başladı ben nereye gittiğini sordum bara gideceğini söyledi'' dedi hala dolaba göz gezdirirken.
''Ee ne var bunda o hep bara gidiyor merve''
''Öyle değil haziran çok aceleciydi bir Şeyler yapalım dedim ama o Israrla bara gitmesi gerektiğini Söyledi ters giden bir Şeyler var gibiydi'' dedi bakışlarını bana çevirip ve derin bir nefes Alıp devam etti ''bara gideceğiz.'' Ben ona şaşkınlıkla bakarken o Çoktan kıyafetlere dönmüştü ve konuşmaya tekrar devam etti ''gizli gizli gideceğiz bu senin ve benim aramda ufak bir sır olarak kalacak kendim gidersem anlar o Yüzden seninde benimle gelmen gerek'' ayağa Kalkıp onun yanına gittim.
''Emin misin Merve bara gitmeni istemiyor'' dedim nedenini bilmiyoruz ama Gökhan hiç birimizin bara gitmesini istemiyor.
''Evet haziran ama bana söylemediği şeyi çok merak ediyorum eğer sen gelmezsen ben yanlız gideceğim'' dedi Merve, çok kararlı gözüküyordu onu asla yanlız bırakamazdım helede bara gidecekse.
''Tabiki geleceğim saçmalama seni asla yanlız bırakmam'' bunu dememle Merve kollarını boynuma dolayıp sıkıca sarıldı gerçekten Hüzünlü gözüküyordu.
Hazırlanıp evden çıkmış bizim evin önünde taksi bekliyorduk. Gizli gideceğimiz için Merve benim eşyalarımdan giymişti kısa koyu mavi bir etek askılı bir badi onun altı ada deri siyah topuklu ayakkabılarımı giymişti makyajını ben yapmıştım farını çok fazla siyah yapmıştım, bordo bir ruj sürmüştüm ve dudağının hemen üstüne kahverengi bir kalemle nokta yapmıştım. Merve kahverengi saçlarının uçlarında sprey boya ile kızıl renge boyamıştı gözünde de bir tane siyah gözlük vardı.
Ben ise siyah deri bir yattın üstüne mor renk bir kazak ve siyah bot şeklindeki ayakkabılarımı giymiştim gözümdeki far koyu bir mordu üstünede Likit sürmüştüm ve dudağıma mor rengine kaçan bir ruj sürmüştüm. Sarı saçlarıma ne yapacağımı bilemediğimden Merve sprey boya ile uçlarını siyaha boyamıştı. Ikimizin üstünde de siyah modelleri farklı bir deri çeket vardı.evden çıkmadan Esma'ya görünmüştük ama Esma bile bizi tanımamıştı umarım barda da tanınmazdık umarım.
Taksi geldiğinde bindiğimizde Merve adresi söyledi ve yola çıktık.
''Sence bizi Tanır mı?'' Dedi Merve tedirgin görünüyordu tabi bende onun kadar Tedirgindim ve boynumda o Boşluk yine oluşmuştu ve bu akşam gideceğinide sanmıyordum.
''Bilmiyorum.. Esma bile tanımadığına göre'' dedim Merve biraz düşündü ve sonra cevapladı.
''Eğer yakalanırsak bu hiç iyi olmaz ama ben onu yakalarsam bu hiç iyi olmaz'' dedi, bir şey demedim bir süre ona baktıktan sonra önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım.
''Geldik kızlar'' dedi taksici, geldiğimizi içeriden gelen yüksek sesli müzikten dolayı anlaşılıyordu. Taksiciye parayı verip indik be tam Barın önüne geçtik kapının önünde iri yapılı iki adam vardı.
''İçeri nasıl gireceğiz''dedim başımı Merve'ye çevirerek ama onun Aklında bir Şeyler olduğu belliydi çünkü asla bu izbandut gibi adamlar kapıda dururken o bana gülümseyerek bakmazdı. Merve sorumu yanıtsız bırakıp adamlara yöneldi ve konuşmaya başladı.
''Merhaba, ben Gökhan Ardıç'ın kız Arkadaşıyım gökhana süpriz yapacağımda zaten sizinle bir kere tanışmıştık'' dedi gözlüklerini çıkartıp kollarında Dövmeli olan adama bakarak, adam ilkte tanımasada Merve'yi ve beni iyice süzdükten sonra kafasını olumlu anlamda salladı ve geçmemizi işaret etti biz tam içeri girerken Merve tekrar konuşmaya başladı,
''Gökhana söylemezseniz süpriz yapacağız'' dedi sevimli olmaya çalışarak, adam tekrar kafasını salladı.
İçeri doğru ilerledikçe Müziğin şiddeti artıyordu boş köşede çok dikkat çekmeyen bir yer bulunca oraya ilerledik ve oturduk. Müzik resmen kulaklarımı tırmalıyordu içeride dans edenler, bir Köşeye çekilmiş yiyişenler içenler hepsi mide bulandırıcıydı ve içerisi aşırı şekilde alkol kokuyordu sigara dumanını saymıyorum bile, Merve'ye baktığımda onunda bu atmosferden nefret ettiği belli oluyordu.
Insanlar o kadar itici ki benim değil başkalarının önünde bunları yapmak yalnızken bile yapamazdım.
Merve etrafı gözetlemeye devam ederken canım sıkılmıştı bende ona ayak uydurarak etrafı gözetlemeye başladım tam ortada parlak topun Altın'da dans eden bir Sürü insan vardı, oturanlara baktığımda her masa doluydu kimi masalar sadece erkek kimi erkek kız karışıktı, ben böyle masalara bakarken bakışlarım bir masada takılı kaldı Erkeğin vana arkası dünüktü ama kız yan oturduğu için yüzünün yarısını görebiliyordum, kız Erkeğe yaklaştıkça yaklaşıyordu ama erkek onu pek umursamıyor gibiydi.
Erkeğin Vücudu.. Gözlerimin o masaya takılmasına o vesile olmuştu tanıdık kumral Saçları vardı bir elini oturduğu sandalyenin arkasına doğru önden sarkar bir şekilde uzatmıştı. Kız ona harıl harıl bir Şeyler anlatıyordu ve bunları yaparken seksi görünmeye çalışıyordu Erkeğin yanağına küçük seksi bir öpücük bırakınca sonunda dikkatini çekebilmişti ki erkek ona doğru dündü. Yandan gördüğüm kişi nefesimin kesilmesine neden oldu sanki çiğerlerime hava girince batıyordu.. Gözlerimi kırpıştırarak oraya doğru bakmaya devam ettim. Iraz.. Temin o esmer kız ıraz'ı mı öpmüştü, masaya göz atmadığımı anlayıp tam karşılarında oturan kişiye baktım. Barış, ortamdan sıkılmış bir Havası vardı.. Bakışlarım tekrar Iraz ve kıza kaydı, Iraz kıza bir şey söyledi ve bu Kızın zaten gülen suratının dahada gülmesine sebep oldu ama Iraz hala ifadesizdi.
''Haziran, Gökhan! Gökhan geldi toparlan etrafa bakıyor!!''
Merve'nin sesiyle ona döndüm ne yapacağını bilmez bir hali vardı bakışlarını takip edip Gökhan' nı buldum, etrafına bakıyordu bir ara bize doğru baktı ama gözleri hemen başka bir tarafa çevrildi aradığı yeri buldu ve yürümeye başladı. Kafamı Merve'ye çevirdiğimde o hala gökhana bakıyordu.
''Neredeydi çok geç kaldı'' dedi Merve hala gökhana bakarken '' ve beni hiç aramadı'' bir kaç saniye sonra kaşları çatık bir şekilde devam etti ''mesaj bile atmadı'' gökhana döndüğümde ırazların masanın karşısında ayakta durduğunu gördüm, Iraz'la bir Şeyler konuşuyordu kız yoktu, nereye gitmişti?
''Biraz yaklaşmazsak duyamayız''dedim ve ayağı Kalktım.
''Emin misin ya yakalanırsak'' dedi Merve hala otururken.
''Yoksa buraya boşuna gelmiş olacağız Merve hadi!'' Dedim ve yürümeye başladım Merve'de arkamdan geliyordu maslarına biraz daha yaklaştık Allahtan müzik dans Müziğine dönmüştü ve biraz kısılmıştı. Hemen arkalarındaki bol masaya yerleştik buradan be konuştukları duyuluyordu.
''Ben baktım ama hala kimse yok ne bir kamera ne de başka bir şey''dedi Barış, konuşmaya Çoktan başladıklarından dolayı neden konuştuklarını bilmiyorduk.
''Her yere sordurdum ama yok çok temiz iş yapmışlar'' dedi Gökhan hala ayakta duruyordu.
''Bence Çetin'in işi'' dedi Barış
''Onların buna kalkışacaklarını sanmıyorum'' dedi Iraz sonunda konuşarak.
''O zaman kim buraya geldiğini duyar duymaz arabayla takibe gelsin ki'' Dedi Barış,
Benimleyken bir şey olmadı, yani ben öyle sanıyorum Iraz aşırı hızlı gidiyordu bir anda sinirlenmişti ve sürekli dikiz aynasına bakıyordu.
''Bilmiyorum'' dedi Iraz, sinirli gözüküyordu.
''Seni haziranla mı gördüler'' dedi Gökhan.
Donmuş gözlerle Merve'ye baktım o da bana bakıyordu kimdi Allah Aşkına bunların bahsettikleri kim bizi tabinin etmişti ve bu kadar araştırılıyordu.
''Evet ama onları görünce hızlandın çok uzun süre takip edemediler'' dedi Iraz ve bir süre sonra devam etti ''zaten bir süre sonra onu evine bıraktım'' dedi.
Biz takip ediliyorduk, ıraz'ın Öfkesi bu yüzden miydi?
''Bakmaya devam ediyorlar'' dedi Gökhan ıraz'a bakarak, Iraz'da kafasını sallamamış yetindi.
''O zaman dedektiflik başkasın'' dedi Barış çok istekli bir şekilde.
''Sakın!'' Gökhanla Iraz aynı anda konulmuşlardı ve Barış'ın yüzü hemen düşmüştü.
''Tamam ya hemen Barış'ı azarlayın'' dedi sitem dolu bir sesle.
''En son ki dedeftiklik saçmalığını anlatmamı istemesin herhalde barış'' defi Iraz.
''Tamam be sizede yaranılmaz'' Barış başını önüne çevirince bir daha konuşmadılar.
Gökhan etrafına bakmaya başladığında kafalarımızı eğdik Merve'yle, bana doğru eğildi ve konuşmaya başladı Merve,
''Hemen çıkmalıyız yakalanmamız an meselesi'' dediğinde Kafamı olumlu anlamda salladım ve aceleyle çıkışa doğru Yürüdük son kez arkama baktığımda masadan dağıldıklarını gördüm Gözlerim ıraz'ı aradı ve onu yine o esmer kızla gördüm, kız ıraz'ın kolundan tutmuş yukarıyı işaret ediyordu. Çiğerlerim resmen nefes almayı kesmiş bir halde Merve'nin peşinden gitmeye başladım.

KARANLIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin