-San
Hafta sonu parti için aklımdan geçenleri Woo'ya söylüyordum. Gerçi pek bir yardım ettiği sayılmaz ama neyse.
Okul çıkışı Mingi ile gerekli malzemeleri almak için gittik. Woo yorgun olduğunu söyleyerek bizle gelmedi.
-Wooyoung
Sınıfın en iyisi olsam da 4 saat matematik beni öldürdü resmen. Eve gidip birkaç saat uyusam kendime gelirim. Uyandığımda San da gelmiş olur. Eksik kalan konuları da anlatırım.
Bugün şoförün babaannesi vefat ettiğinden izinliydi. San da Mingi ve Seonghwa ile alışverişe gitti.
Eve yürüyerek gitmekten başka çarem yoktu.
Eve tam girecekken enseme doğru vurulan sopayla yere düştüm. Bulanık gördüğüm için ne olduğu tam anlayamadım.
Tek anladığım bu insanlardan kurtulmam gerek. Acıyla debelenmemem hiçbir işe yaramadı.
Başıma çuval geçirildi ve ellerim bağlandı.
Çuvalın içi çok garip kokuyordu. En son hatırladığım bu. O koku beni bayıltmıştı.
...
Gözümü açtığımda ellerim arkadan bağlı bacaklarım sandalyeye bağlanmış şekildeydi.
Ne kadar uğraşsam da iplerden kurtulamıyordum.
Sonra uzaklardan yankılanan bir ses bana doğru kahkaha atarak geliyordu.
"Vay be Kwang Ho' nun oğlunun bu kadar güzel ve seksi olduğunu bilmiyordum. Seninle işim bittikten sonra bizim çocuklara vereyim seni. Azgın azgın etrafta geziyorlar. Sen tatmin edersin onları."
"Ne saçmalıyorsun lan sen. Sevgilim sizi bulunca böyle rahat konuşabilecek misin acaba?"
"Sevgilinin kurtarmasını bekleme boşuna burayı kimse bulamaz. Çürüyeceksin burda. Cesedini bile bulamayacaklar... Yeter artık bantlayın şunun ağzını çok konuştu."
-San
Eve döndüğümüzde Woo'yu aradım. Ama hiçbir yerde bulamadım.
Anneme sorduğumda arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğinden geç gelmiş ve geldiğinden beridir eve gelen olmamış.
Bu saatte nereye gidebilir ki. Yorgun olduğundan bir yere gidebileceğini de düşünmüyorum.
Telefonla aradım fakat ulaşmadım. Sonra mesaj attım. Mesajlarıma da cevap vermedi.
Korkmaya başladım. Kamera kayıtlarına bakmaya babamın odasına gittim.
Babama durumu anlattıktan sonra beraber kayıtlara bakmaya başladık.
Woo'yu kaçırmışlar...
Babam ekrana bakarak "ULAN OROSPU ÇOCUĞU BİR DERDİN VARSA BENLE HALLET NE DİYE WOOYOUNG'U KAÇIRIYORSUN. GÖT HERİF SENİ BULUNCA 7 SÜLALENİ SİKİCEM."
Woo'nun neden kaçırıldığını bile anlamamıştım.
"Baba noluyor kim bu adamlar?"
"Uzun hikaye sonra anlatırım. Ben adamlarımla beraber Wooyoung'un yerini bulup sağ salim getiricem onu."
"Bende gelicem. Bana da silah ver."
"Saçmalama San ya sana bişey olursa..."
"Beni düşünüyormuş gibi davranma. Küçüklüğümden beridir yaptıklarını unuttun da şimdi babam mı oldun? Senin saçma sapan şeylerin yüzünden sevgilim kaçırıldı. Silah ver bana. Onun bir saç teline zarar gelsin yıkarım bu dünyayı..."