🐈11.Bölüm

3.9K 285 32
                                    

Nasılsınız sevgili okurlaaar ben baya iyiyim bugün. Bu en çok severek yazdığım bölümlerden biri olabilir yazarken acayip heyecanla yazdım.

İyi okumalar😘

Pars arabayı durduğunda bir an geldiğimiz yerin ismini okuyunca afallamıştım.çünkü
Lasch bar yazıyordu.İş için yapılan partiler barlarda mı oluyordu ?Ben bir evin bahçesi yada cafede oluyor sanıyordum.

Buraya geldiğimiz için ayrı bir stres yapmıştım.Pars arabadan inip benim tarafıma geldi,kapımı açıp elini bana uzattı.Bekletmeden tuttum ellerini.

Elleri benim aksime sıcacıktı.Ben aşırı stres altında olduğumdan buz dolabına
geçiş yapmıştım.Elimi soğukluğunu farkettiği an kaşlarını çatmıştı.Omuz silkmekle yetindim.

Bar'ın önünde iki iri ayrı insan denemeyecek derecede büyüklükte korumalar karşıladı bizi.

"Randevunuz var mıydı efendim?"dedi adam parsa bakarak.

"Pars alaca"Adamın gözleri büyüdü."Afedersiniz efendim,buyrun sizi bekliyorlar."pars bu camiada baya tanınan
birisiydi galiba.

Onu görenler baş tacı ediyorlardı pars'ı.
hayatımda bu kadar ilgi gördüğümü hatırlamıyordum.Bir şeye ihtiyacımız var mı? başka bir şey ister miyiz? etrafımızda dolanıp duruyorlardı.Ben buna alışık değildim.

Hoş en son ilgi gördüğümde yemekhanede yemek dağıttığım için görüyordum.Sırf daha çok yemek doldurmam için dalkavukluk yapıyorlardı bana.

Nihayet içeri girdiğimizde kokuyu alınca çıkmak istedim.Ter kokusuyla karışık daha bilmediğim bir çok koku birbirine karışmıştı.Etrafta çılgınlar gibi dans eden
insanlar ve birbirinin içine geçecekmiş
gibi görünen yiyişen insanlar.İçeri şık olmasına rağmen yaptıkları şeyler yüzünden mekanın anlamı kalmıyordu.

Ben daha ciddi bir ortam beklerken karşılaştığım manzara asla düşlediğim
gibi değildi.Kafandaki ortamla uzaktan yakından ilgisi yoktu.Farkında olmadan
pars'ın kolunu sıkmış olmalıydım ki pars elini rahatlamamamı istermiş gibi elimin üzerine koyup okşamıştı.

"Eğer sıkılırsan yada rahatsız olursan söyle."sesi oldukça sert olmasına rağmen kibardı.başımı saklamakla yetindim.

Kaşları çatık Bakışları çok sertti.Sadece avını arayan bir avcıymış gibi etrafına bakıyordu.Sanırım sonunda aradığını bulmuş olmalıydı ki avuç içini sahiplenici bir tavırla belime yaslayarak beni kendine çekmiş ve ilerlemişti.

Baktığı yere baktığımda yukarıdaki içinde bir kaç çiftin olduğu locaya baktığını ve oraya gittiğimizi anladım.Bu loca Diğer localara göre daha büyük ve genişti
Galiba yine V.I.P yerlerinden biriydi.

Oturan çiftler bizi farkettiğinde ilk önce pars'a sonra da bana uzun uzun bakmışlardı.kiminin kaşları beni görünce çatılmıstı.Galiba beni ilk defa gördükleri için garipsemislerdi.

Bir adam elinde bardağıyla ayağa kalktı
"kamar"kelimeyi bastırarak söylemişti
o kadar ses olmasına rağmen adamı net
bir şekilde duyabiliyordum.Kamar mı?
pars'a neden kamar demişti?Bunu uygun bir zamanda ona sormak için aklıma not ettim.

"Hoşgeldiniz,gelmezsin sanıyorduk ama sen yine bizi şaşırtmayı başardın"deyip
itici bir şekilde gülümsemisti.

"Hanımefendi"adam elini bana uzattı.
elimi uzatıp uzatmamak arasında kalınca pars'a baktım.O bana bakmıyordu. öldürücü bakışlarını adama dikmişti.

"Ağır ol vedat"dedi dişlerinin arasından
Vedat denen adam cümleden ne anladıysa
kahkaha atmış ve yeniden yerine oturmuştu.Adamın bana olan bakışlarından hiç hoşlanmamıştım.

BAL ÇİÇEĞİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin