🐈33.Bölüm

257 40 16
                                    

Ben geldiiimmmm🙋

Nasılsınız iyisinizdir umarımm 😝

Ben çok iyiyimmmm

hayat kısa anların tadı çıkarınn 🥰

İyi okumalar dilerim 🫀

PARS'IN ANLATIMIYLA

Duştan çıktığım esnada aseli o halde ağlayıp titrerken gördüğüm an neye uğradığımı şaşırmıştım.

Yarım saatte ne olmuş olabilirdi?

Ben ne olduğunu sormaya cesaret edemedim.Elini kalbine götürmüş kulağında tutmuş olduğu düşmek üzere olan telefonum ile öylece duruyordu.

Beni fakettiğinde gözündeki yaşları ve vücudunun titremesine aldırmadan
dudaklarını araladı.

"Hasta mısın sen?" kıpkırmızı olmuş yüzüyle güçlükle soruyu yönellti bana.

Bakakaldım ona.Ne hastalığı ?

Üstelik elinde tuttugu telefonumla kimle konuşuyordu?daha fazla durmayı bırakıp ona dogru iki adımda yetiştim

elinden düşürmek üzere olduğu telefonumun düşmesini engelleyip elinden alarak aramaya baktım

Doktor...

yazısını görünce taşlar yerine oturdu.
Doktorumla konuşmuştu.Kimbilir gerizekalı ortaç kıza nasıl anlatmıştı durumu?Aramayı sonlandırıp telefonu cebime attım.

"Senide mi kaybedeceğim,sen de mi gideceksin benden?" bana değil de kendine söylüyor gibiydi.

Transa girmiş gibi kendi kendine söyleniyordu bembeyaz olmuş suratıyla.

"Sende mi öleceksin?.... Yeniden mi yalnızlık çukuruna düşeceğim?...."
gözyaşları hızını kesmeden dökülüp duruyordu.

Onu kollarından tutup kendime doğru çevirdim.Avuçlarım buz gibi olmuş yanaklarına değdiğinde yanalarını biraz olsun ısıtmasını diledim.

"Hey...Hey asel bana bak," gözleri yere bakıyordu burada değil gibiydi.İçim yanıyordu.Onu hiç böyle görmeye alışık değildim ben."Manolyam,yok öyle bir şey
ne ölmesi.... Bak ben buradayım ve yaşıyorum..... Seninleyim......Hiç bir yere gitmiyorum." ne kadar kelime sarf etsemde
hala ağlamaya devam ediyordu.

"Canımın için yapma böyle."Yüzünü kaldırıp gözlerinin gözlerime bakması için zorladım."Aselimm,"nihayet kıpkırmızı gözlerini gözlerime çıkardığında burnumdan nefesimi verdim sertce.

"Yok öyle bir şey anlıyor musun beni?buradayım.... ölümü çıkar aklından,
ağlama artık." baş parmaklarımla hala inci gibi dökülen gözyaşlarını sildim.

"Kötü bir hastalığın yok yani?" ağlamaktan boğuk çıkan sesiyle benimle konuştuğunda
"Hayır....Hayır güzelim benim bir hastalığım yok ."dedim şefkati barındıran sesimle.

"Ama doktor..."deyip hıçkırarak ağlamaya başladığında onu göğsüme çekip güvenli kollarımla sardım bedenini.

Başının arkasını okşayıp sakinleşmesini bekledim.

" Bebeğim,"Dedim bastıra bastıra"Merak etme iyi olacak her şey."Yavaş yavaş hıçkırıkları durup sessizleştiğinde başını yavaşça kaldırıp puslu gözleriyle bana baktı.Çenesi hala titriyordu.Onu böyle görmek beni çok üzüyordu.

"Seni çok seviyorum pars."yutkundu" seni de kabetmek istemiyorum." kollarını kaçmamdan korkar gibi belime sardı.

"Hiç kimse asel,hiç kimse bizi ayıramaz.
Gerekirse senin için seni karşıma alır savaşırım ama seni bırakmam."sesim netti Başını indirip yeniden göğsüme sokuldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BAL ÇİÇEĞİ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin