hellooooo ben geldiimm
Offf hem mutluyum hem üzülüyorum
Pars ve aselin hikayesinin bitmesine sadece bir kaç bölüm uzaklıktayızzzzİlk kitabım ,ilk göz ağrım canım kitabım ya ,bölüm yazmaya artık çok zorlanıyorum
Bir gün Emeğimin karşılığını alabilir miyim bilmiyorum ama burada bu kitabı yazıp sizlerle buluşturduğum için çok mutluyum.
Şimdilik sağlıcakla kalın.Bir sonraki bölümde görüşürüzzzz
İyi okumalar 🫀
Berkler'in yanından ayrılmıştık.Hande onu bizim bırakmamızı her ne kadar istese de
berk ondan kopmamış,yavru köpek misali ona yapışmıştı.Handeyi ikna ettiğinde de yollarımız ayrılmıştı.Pars arabayı sürerken yola odaklanmıştı.Ama bal hareleri çok haraketliydi.Aklı neredeydi? acaba şimdi hangi iş hakkında içinde savaş veriyordu.
Uzun bir süre izledim yandan ayın aydınlattığı yüzünü.Onunla tanıştığım zamanı hatırlayınca tebessüm oluştu yüzümde.O harika bir adamdı.Hala bana anlatmadığı,ya da anlatamadığı bir takım konular vardı.Elbette bunun farkındaydım.
Onun zamanı gelince bana anlatacağına dair hiç şüphem yoktu.Elimin altındaki kalın albümü hissettim.Gözlerim dizlerimin üzerindeki albümü buldu.
Bugünün en güzel şeyini nasıl unutmuş olabilirdim?İlk sayfasını açtım.İçimdeki heyecana engel olamıyordum.Pars'ın küçüklüğü ve anıları burada saklıydı.
İlk sayfasında gördüğüm fotoğrafla gülüşüme engel olamadım.Hatta gülümsemem kahkahaya dönüşmüştü.
Fotografta Bebek pars'ı banyoda lavabonun içerisinde sadece bezi kalacak şekilde soymuşlardı.Ve o ağzını büyükçe açmış istemediğini gösterir gibi kızgın bir suratla ağlıyordu.Suyu sevmediği aşikardı.
Hangi kedi suyu severdi ki?
Yanında onu yıkamak için gülerek ona bakan babası duruyordu.Pars'ın kolundan tutmuş düşmemesi için onu tutuyordu.Bu fotoğrafta çok gençti babası.Ve pars tıpkı babasının gençliğine benziyordu.
Annesi ve babasının karışımı bir çocuktu.
Pars'a baktığımda suratında garip bir ifade vardı "Ne o, neye gülüyorsun bakayım sen?" dizilerimdeki albümü işaret ederken sordu.Benim olduğum taraf karanlık olduğu için onun oturduğu yerden ne olduğu anlaşılmıyordu.
Elimi kaldırıp arabanın ışığını açtım.
"Küçüklük albümün!" diye şakıdım.
Araba aydınlandığında pars'ın ifadesini görünce bir kahkaha tufanı tuttu beni."Sen bunu nereden buldun?" diye saşkınca sormuştu."Şey odanı araştırmış olabilirim ve senden bunu ödünç almış bulunmaktayım." dediğimde pars yüzünü buruşturmuş "Bunu görmemeliydin asel,Onu kimsenin bulamayacağı bir yere saklamıştım.Nasıl bulabildin nasıl ?" söyledikleriyle gülüp gülmemek arasında gidip geliyordum.
Sakladığı yer yatağının altıydı ama ahu küçüklüğünden beri bunu zaten biliyordu.
Galiba herkesten saklayabilmişti,ahudan asla saklayamamıştı."Küçüklüğünü görmemi istemiyor muydun yani ,resimlerine bakmam sana acı mı veriyor?" dudaklarımı büzerek sahte bir üzgünlük ekledim yüzüme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL ÇİÇEĞİ +18
FantasíaGece yarısı sokakta karşısına çıkan evsiz bir kediyi evine alan bir kız en fazla kediyle ne yaşayabilirdi? "ben aslında evine aldığın kediyim, " gerçekten benimle alay ediyor olmalıydı bunun başka açıklaması olamazdı. tanımadığım bir adam karşıma g...