İyi geceler kızçeler
Çok geciktim biliyorum ama baya uzun bir bölüm yazdım sizin için .
yazım hatam varsa affedin.Uykusuz olduğum için gözden kaçmış olabilir.☺️
Tatlı tatlı okumlar. 😘
🎶Aşk lazım -Aydilge🎶
Bazı yıldızların etrafında birçok yıldız olmasına rağmen kendini çok yalnız hisseder ışığını kaybederdi.Bazı yıldızların ise etrafında sadece bir ay olmasına rağmen kendini yalnız hissetmez ışık saçmaya devam ederdi.
Hepmiz eşsizdik aslında,bu koca evren hepimize eşit davranıyordu.Sadece herkesin mutlu olma zamanı farklıydı.
İstediğimiz hayatı yaşamak için Küçük bir mucize gerekiyordu o kadar.Ve artık işler benim için değişmisti.Ben artık parlıyordum.Her anlamda.Kendimi artık arkana planda görmüyordum.Kendi hikayemin başrolü bendim.Yeni bir sayfa açmıştım kendi içimde.Ve o temiz sayfa benim parsla olan geleceğimle dolacaktı.
Kafamda pars hakkında düşündüğüm kötü anılar olsada konusunu açıp keyfinizi kaçırmak istemiyordum.Tabi en kısa zamanda yaşadıklarımızı enine boyuna konuşmamız da gerekiyordu.Fakat ben hazır değildim işte...Uzun ve eğlenceli geçen yolculuk sonunda bitmiş.Eve dönmüştük.İçeri girdiğimizde yine o tanıdık koku dolmuştu burnuma.
"Aç mısın yiyelim mi birşeyler?" pars kolunu belime dolayıp gôzleri gôzlerimde tatlı diliyle konuşmuştu.
"Ya daha ne yiyeceğiz ki yani sonuçta arabada her dinlenme tesisinde durduğumuzda bir seyler gömüp durduk
şiştim ben,yemeyelim bir şey." yakınarak tepki verdiğim için gülerek izlemişti bu halimi."Tamam sevgilim sadece sordum.Yemeyelim bir şey."dedi sakın sakin.
Parsın telefonunun zil sesi doldurdu kulaklarımızı.Cebinden çıkarıp izin ister gibi bana baktı.Hemen atladım konuya.
"o zaman ben odama geçeyim üzerimi değiştireyim.Malum yoldan geldik üzerime yapıştı kıyafetlerim.Sende rahat rahat konuş istersen."deyip arkamı dönüp odama geçtim.
Parsın sesi her ne kadar dinlemek istemesem de evde yankılanıyordu adeta.
"Oraya gelmem şart mı Feride?"demişti.
Ben mi yanlıs anlamıştım yoksa pars Feride mi demişti?Emin olmak için kulağımı kapıya yapıştırmıştım.
Tırnağım, ağzımda kemirirken bir şey duyabilmek için kapıyla bütünleşmek üzereydim.Az biraz kıskanmış olabilirdim."Kendiniz halledemiyor musuz?!" diyordu sinirli çıkan sesiyle.
"O kadar çalışana ben ne diye o kadar para ödüyorum o zamana ha? altından nasıl kalkamazsınız? ne demek hatalar oldu?!"
diyordu.Yani kükrüyorda olabilirdi."Tamam ben gelene kadar işi baltalamayın yeter.Birazdan geliyorum!" çok kızmıştı.kendi şirketinde sorun çıkmıştı heralde.Feride denen kadında çalışanlarından biriydi demek ki.
Vakit kaybetmeden dolabımın önüne gidip spor tarzı kıyafetler seçip giydim.Yesil renkte bir büstiyer, üstünde siyah ince hırka giymiş hırkanın üstten bir kaç düğmesi acık olacak şekilde düğmelerini kapatmıştım.Altımada siyah renkte rahat bir pijama giymiştim.Evde olacaktım sonuçta.Bu kıyafetler tam olurdu.
Telefon görüşmesinden sonra pars çıkacaktı.O gitmeden onu son kez görmek için çıktım Odadan.
Benim çıktığım gibi,pars da kendi odasından çıkmış.kapısını kapatıyordu.
Üzerini değistirmiş Jilet gibi bir takım elbise giymişti.Yutkunmakla yetindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL ÇİÇEĞİ +18
FantasyGece yarısı sokakta karşısına çıkan evsiz bir kediyi evine alan bir kız en fazla kediyle ne yaşayabilirdi? "ben aslında evine aldığın kediyim, " gerçekten benimle alay ediyor olmalıydı bunun başka açıklaması olamazdı. tanımadığım bir adam karşıma g...