Aptal Sırıtış

1.4K 79 34
                                    

Kerem ayağa kalkıp kendisine doğru gelen Halile gitmişti. Sarıldılar. Tanışıyorlar mıydı?

"Kardeşim, hoşgeldin."

"Hoşbulduk kardeşim. Baya uzun oldu görüşmeyeli. Ne ara geldin bu okula?"

"Aynısını sana sormalı. Bugünlük boş yanım. Gel otur."

O zaman Kerem başıma gelenleri biliyordu?

Ama eğer biliyorsa neden öyle davransın ki?

Kafayı yiyeceğim.

Kerem oturduğunda Halil bize kısa bir bakış atıp o da oturdu.

Kıpırdayamıyordum bile. Stresten bacağım titremeye başlamıştı. Bizimkilere bir göz attığımda hepsi ters ters Halile bakıyordu.

Açelya da öyleydi.

Ders bizim için çok gergin geçtiğinde sonunda teneffüs olmuştu.

"Barış, Kerem hariç diğerlerini topla hemen arkamdan gelin. Tek bir kelime dahi ederseniz beni unutun." deyip sinirle Halilin suratına bakmadan sınıftan çıktım.

Hemen ardımdan da bizimkiler gelmişti. Bahçeye indiğimde hafif soğuk olan hava tenime çarptığında yavaş yavaş hayata dönüyor gibiydim.

Halilin gelmesi isteyeceğim en son şeydi ve aynı sınıftaydık şimdi. Üstüne üstlük Keremle de arkadaş çıkmıştı.

Durduğumda Altay konuştu :

"Lavin, iyi misin?"

"Değilim Altay. Çok kötü hissediyorum. O günlere geri dönmüş gibi, sinirli ve öfkeli." dediğimde Barış gelip sıkıca sarıldı bana.

"O günlere asla dönmeyeceksin. Biz varken bunun mümkünatı yok. Yalnız değilsin, hiç de olmadın." dedi büyük ihtimal sinirden titreyen sesiyle.

"Her ne olursa olsun senin yanındayız civciv." dedi Altay.

"Kimse bozamaz moralini." dedi Tuğçe.

"Bozanı bozarız." dedi Yunus.

"Yani anlayacağın biz hep biriz." dedi Erenay.

Onlara sahip olduğum için çok şanslıydım. Birbirimizi o kadar güzel benimsemiştik ki birimize bir şey olduğunda hepimiz seferberdik.

"Hepinize çok teşekkür ederim. Boktan hayatıma açmış çiçeklersiniz siz. Bütün zorlu koşullara rağmen yaşamayı biliyorsunuz." deyip kocaman gülümsedim.

"Peki Kerem ne olacak? Baya baya tanışıyorlar Halille." dedi Altay.

"Bence Kerem bilmiyor Halilin senin eski sevgilin olduğunu." dedi Erenay.

"Oyun oynamış da olabilir." dedi Barış.

"Oyun oynamış olamaz." dedim kendimden emin sesimle.

"Nasıl emin olabiliyorsun?" dedi Barış.

"Oluyorum işte. Olamaz."

"Ben biliyorum nasıl olduğunu." dedi Altay biraz sert bakarken.

"Nasılmış?" dedi aynı anda Barış ve Erenay.

Altay tam önüme geçip durdu.

"Kerem'den hoşlanıyorsun değil mi?"

Sorduğu soruyla yutkunmuştum. Kafamı önüme eğdim. Derin nefes alıp verdim.

"Galiba evet. Uzun zamandır böyle hissetmiyordum birine karşı. Bana değer veriyor, mutlu olmam için bir şeyler yapıyor. Hitapları bile kalbimi çarptırıyor."

Yavrum Baban Nereli - Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin