Biri Biter Biri Başlar

1.2K 68 41
                                    

Sabah Barış ile güle oynaya okula gelmiştik.

Kerem okulun bahçesindeydi ve tek başına oturuyordu. Barışı içeri gönderip onun yanına gittim.

"Günaydın sevgilim." dedim.

"Günaydın güzelim." deyip bana sarıldı.

Kısa bir sarılmanın ardından kolunu omzuma attı ve içeri girdik.

Sınıfa girdiğimizde bizimkilerin bakışına maruz kalmıştık.

"Allah'a şükür." dedi Erenay.

"Ben bile rahatladım, oh." dedi Arda.

"Noldu lan?" dedim.

"Noldusu mu var şükür sizi böyle gördük." dedi Altay.

Bu dediklerine karşı sadece sırıtmıştım.

Hoca geldiğinde yerimize oturmuştuk.

Dikkatimi çeken şeyse Halilin burada olmayışıydı.

Teneffüs zili çaldığında bizimkilerle kantine inip bir masaya kurulduk.

"Yarın maç yapsak?" diye sordu Erenay.

"Kalanları nereden bulacağız?" dedim.

"Sınıftakilere söyleriz, diğer sınıftan da bir iki kişi alırız. Hallederiz yani."

"O zaman 10-12 arası ayarlıyorum ben." dedi Barış.

"Hepiniz okey misiniz?"

Hepimiz onayladığında zil de çalmıştı ve sınıfa çıkmıştık.

Gün böylece geçmişti ve şu an bahçede sırada müdürün tatil konuşmasını yapmasını bekliyorduk.

"Evet gençler, derslerinize çalışmayı unutmayın. Bir haftayı verimli geçirin, sınavlarınız da yaklaşıyor. Hepinize iyi tatiller dilerim."

Okuldan çıktığımız gibi parka gitmiştik.

Yerime kurulduğumda Erenay ve Arda bakkala bir şeyler almaya gitmişti.

Herkes yere oturmuş bir şeyler yerken benim canım yemek istemiyordu. Evet, şaşılası bir durumdu yemek yememem ama gerçekten yiyesim yoktu.

Annemlerle olan durum canımı çok sıkıyordu. Ne aramışlardı ne de sormuşlardı.

Benden neden bu kadar nefret ediyorlar?

Ne yaptım ben onlara?

İçimdeki bu sesler kafamı dolduruyordu. Hiç de susmuyorlardı. Başım ağrımaya başladığında eve gitmek için ayağa kalkmıştım.

"Beyler ve Tuğçem ben eve gidiyorum size iyi eğlenceler." dediğimde hepsi garipçe bana bakıyordu.

"Bir şey mi oldu, iyi görünmüyorsun Lavin." dedi Tuğçe.

"İyiyim, biraz başım ağrıyor sadece."

"Bekle ben de seninle geleceğim." dedi Kerem.

"Kerem, gerek y-"

"Geleceğim dedim. Hadi yürü."

Daha fazla itiraz etmeyerek yürümeye başladım. Amcamlara doğru yol alırken Kerem kolumdan tutup koşmaya başladı.

"Kerem, dur nereye? Eve gideceğim!"

Bağırmama rağmen beni takmıyor ve koşmaya devam ediyordu.

Bizim mekânımıza geldiğinde durdu.
Yine günbatımında gelmiştik.

Yavrum Baban Nereli - Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin