Sabah uyandığımda ağladığım için başım ağrıyordu. Kalkıp tuvalete gittiğimde hafif şişmiş gözlerimle de berbat görünüyordum.
İşlerimi halledip çıktım ve üstümü giydim. Sonrasında mutfağa giderek dolaptan buz aldım ve gözlerime bastırdım. Acısa da şişliği alıyordu en azından.
"BÖÖÖÖ" diyerek gelen Barışla tabiri caizse altıma sıçmış ve elimdeki buzları da düşürmüştüm.
"Barış senin ben kafanı si-" susmuştum çünkü yengem içeri girmişti.
"Sana da günaydın canım kuzencim." dedi gelip bana arkadan sarılan Barış.
Ben ise ona kısa bir bakış atmakla kalmıştım.
Yengeme yardım edip güzel bir pazar kahvaltısı hazırlamıştık. Amcam da uyandığında hep beraber film izleyerek kahvaltı ettik.
Yine yengeme yardım edip sofrayı topladığımızda salona geçtik.
"Gençler diyorum ki bugün şöyle dışarı çıkıp eğlensek mi biraz?"
"Çok iyi olurdu baba ama bizim 10-12 arası halısahamız var. Yorulmamamız lazım."
"Nolacak canım iki yürümekten. Gideriz alışveriş merkezine, mağazalarda gezeriz, yemek yeriz, biraz da oyun oynar geliriz." dedi yengem.
"Bence de gidelim Barış. Hem kafamız dağılmış olur." dedim ima yaparak.
"Peki, öyle olsun."
"O zaman hazırlanın gelin, biz de hazırlanalım ve çıkalım." dedi kocaman gülümsemesiyle yengem.
Yaklaşık on beş dakika sonra hepimiz hazırdık. Sadece Barışı bekliyorduk.
"Barış, hadi ya!" diye bağırdım.
"Tamam geldim geldim." diyerek çıktı odasından ve yanımıza geldi.
Sonra hep beraber alışveriş merkezine gittik. Önce bir kaç mağaza gezip kıyafet almıştık. Tabii bunları yaparken o kadar eğleniyorduk ki anlatılamazdı.
Sonra bizim isteğimiz üzere GSSTORE mağazasına geldik.
Yeni formayı denediğimde üstümde çok güzel olmuştu ama çok pahalıydı. Ben de aldırmak istememiştim.
Mağazadan çıktığımızda amcam ve Barışı bekliyorduk.
Elinde iki poşetle çıktı Barış.
"Al bakalım kuzi bu senin." deyip poşeti bana uzattı.
Açtığımda içinde beğendiğim formanın olduğunu gördüm.
"Amca- Çok teşekkür ederim." deyip boynuna atladım.
"Dur kızım öldüreceksin beni. Senden daha mı değerli, madem istedin alacağım tabii ki."
"Birtanesin canım amcam." deyip yanağına bir öpücük bıraktığımda amcam da gülmüştü.
Akşama kadar böyle gezmiş ve eğlenmiştik. Son olarak da yemeklerimizi yedikten sonra eve gelmiştik.
Odalarımıza dağılıp aldıklarımızı açmış ve yerleştirmiştik.
Sonra Barışla beraber kendimize kahve yapıp balkonda dinlenmeye karar vermiştik.
Maç saati yaklaşıyordu çünkü.
"Erenay halletmiş mi oyuncuları?"
"Evet konuştum ben onunla. Halletmiş. Sekize sekiz oynayacağız."
"Bizim sekizincimiz kim?"
"Bizim sınıftaki Okan."
"İyi güzel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavrum Baban Nereli - Kerem Aktürkoğlu
Fanfiction"Hadi be oradan, sana mı bakacağım ben?" "Büyük konuşma bence." Büyük konuşmuşum. Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.
