Yine Yeniden Sen

1.1K 73 53
                                    

Uyandığımda feci bir baş ağrım vardı. Kalkıp tuvalete gittiğimde şiş olan gözlerimden yüzüm gözükmüyordu bile. Halime bakıp güldüm.

Tek sebebi oydu.

Aşağı indiğimde direkt olarak mutfağa gidip dolaptan buz aldım. Gözlerime bastırıp öylece durdum biraz.

Buz erdiğinde elimi yıkayıp içeri geçtim. Gördüğüm manzarayla şaşırdım.

"Bu saatte burada ne işiniz var? Antrenmanınız yok mu?" diye sordum bana bakan Altay, Erenay ve Ardaya.

"Hayır yok. Barışın antrenmanı varmış senin yanına gelmemizi söyledi." diye kısaca açıkladı Arda.

"Ayrıca ne olduğunu da anlattı." diye de ekledi Erenay.

"İyi misin Lavin?"

"Değilim Altay. Hiç iyi değilim." diyerek onun yanına oturdum.

Beni kolunun altına almış, başımı göğsüne yaslamıştı.

Derin bir nefes alıp verdim ve gözlerimi kapadım.

Bir süre öyle durdum, onlarla olmak bana iyi geliyordu çünkü.

"Siz hiç konuştunuz mu Keremle?" diye sordum Altay'ın kolundan ayrılırken.

"Çok nadiren. Uzun zamandır konuşmuyorduk ama." dedi Erenay.

"Neyse, yapacak bir şey yok. Kendim istedim böyle olmasını. Hem aradan beş yıl geçti dile kolay. Unutması normal."

"Ama sen unutmamışsın."  diyen Ardaya baktım öylece.

"Doğru unutmadım, unutamadım. Ondan başkasına öyle bakamadım."

"Neyse, daha fazla böyle konuşmayalım. Hadi hazırlan da kahvaltıya gidelim."

"Siz gidin, benim gelesim yok."

"Öyle bir şey yok. Sen de geliyorsun."

"Nolur Erenay zorlamayın. Eğer çok istiyorsanız evde yapalım."

"Ev falan yok abi. Kafanı dağıtacağız işte. Bugün ful dışarıdayız."

"Nolur gitmeyelim ya."

"Tamam, çocuklar durun. Zorlamayın, evde kalalım." dedi Altay.

"Aman, kıyamazmış Lavinine de." dedi alayla Erenay.

"Sanki sen kıyabiliyorsun piç"

"Hiçbirimiz kıyamayız ki sana." dedi yanıma gelip yanaklarımı sıkan Arda.

Bu halleri beni güldürmüştü.

"Heh gül şöyle be. Gülmek yakışıyor sana." dediğinde Erenay, aklıma gelen anıyla anında soldu gülüşüm.

Kerem de böyle demişti bana..

Daha fazla onlara belli etmemeye çalışarak ayağa kalktım ve mutfağa gittim.

Diğerleri de peşimden geldiğinde beraber kahvaltıyı hazırladık ve yedik.

Eski günlerdeki gibiydi. Yine ve yine onlar iyileştiriyordu beni.

Kahvaltıdan sonra mısır patlatıp beraber film izlemiştik.

Sanki geçmişteki bir günümüzü tekrar ediyor gibiydik.

Filmden sonra da ikili gruplar haline ayrılıp tabu oynadık. Altay ve ben Erenay ve Ardayı ezip geçmiştik resmen.

Tabudan sonra da pes atarken Barış da gelmişti.

"Bensiz pes? Çok üzüyorsunuz beni ya." diye sitem etti oyun odasına giren Barış.

"Gel Barışım benim yerime geç. Yoruldum ben zaten."

Yavrum Baban Nereli - Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin