Sabah okula geldiğimde bizimkiler sınıftaydı. Açelya ise henüz gelmemişti. Buna sevinip sırama oturduğum gibi onun sınıfa girdiğini gördüm. Gözlerimi devirip önüme döndüm.
Yine uykum olduğu için çantamı sıraya, kafamı da çantama koydum.
Bir anda hissettiğim soğuklukla sıçradım. Altay üstüme su dökmüştü.
"Altay?"
"Napıyım başka türlü kalkmıyorsun."
"Altay sıçtım ağzına, Altay! Herkesten beklerdim senden beklemezdim. Aldatmam dedin aldattın Altay!"
Ben onu kovalamaya başlayınca o da koşmaya başladı. Sınıfta onu yakalamaya çalışıyordum. Hoş yani niye kaçıyorsa sanki bir şey yapabileceğim.
Adam iki metre! Ne var ne yok bütün hormonları toplamış hayvan.
Altay birinden durunca ben de ona çarpmıştım. Yemin ederim şu birkaç günde kaç kere düştüğümü veya birilerine çarptığımı hatırlamıyorum bile.
Hayır yani düşmedim evet ama kafam mahvoldu be. Adam bütün hormonları almakla kalmamış herhalde bütün protein tozlarını da basmış, bu ne böyle! Kafam kırıldı.
"Of Altay of!"
"Özür dilerim civciv ya."
Altaya ters ters bakıp tuvalete gitmiştim. Saçım da ıslandığı için düzeltmem gerekiyordu.
Tuvalette ikinci dünya savaşından kalma gibi duran aynada saçımı düzeltirken içeri Açelya girdi. Umursamayarak tuvaletten çıkacaktım ki kolumu tutup durdurdu beni.
"Ne o korkuyor musun benden?"
"Senden mi korkacağım hah?"
"Niye kaçıyorsun o zaman?"
"İğrenç yüzünü görmemek için."
"İleri gidiyorsun."
"Yalan söylemiyorum, gördüğümü söylüyorum."
"Benimle uğraşma. Yoksa-"
"Yoksa ne?"
"Halili elinden aldığım gibi Altay'ı da alırım."
"Öyle mi canım? Sen önce bir tespitlerindeki hataları düzelt de sonra gel bana laf et. Ha ayrıca Altay ölse bakmaz sana. Benim arkadaşlarımı o iğrenç Halille karıştırma."
"Görelim bakalım. Alıyor muyum almıyor muyum?"
"Hodri meydan. İstediğini dene. Benim uğraşmama gerek bile yok, Altay zaten cevabını verir uğurlar seni." deyip kapıyı çarpıp çıktım.
Sinirlerimi germişti. Ne haddine senin benim arkadaşlarıma laf atmak? Gelmiş bir de elinden alırım falan diyor, yiyorsa al kızım.
Aynı sinirle sınıfa girdiğimde Kerem kaşlarını çatarak bakmıştı bana.
"Bir şey mi oldu?"
"Ben bu kızı alır evire çevire döverim. Yaparım yani."
"Kimi dövüyorsun lan? Kim bozdu sinirini?" dedi Erenay.
"Açelya bozuntusu."
"Ya kızım sal şunu, çoluk çocukla uğraşma."
"Öyle değil işte Erenay. Gelmiş bana Altay'ı alırım elinden diyor."
"Kim beni alıyormuş bakalım?" diye geldi Altay.
Ona bakışımdan bile anlamıştı kim olduğunu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yavrum Baban Nereli - Kerem Aktürkoğlu
Fiksi Penggemar"Hadi be oradan, sana mı bakacağım ben?" "Büyük konuşma bence." Büyük konuşmuşum. Bu hikayedeki kişi ve kurumların gerçekle bir ilgisi yoktur. Tamamen hayal ürünüdür. Görseller benzetme için kullanılmıştır.
