-bölüm 8-
Siz:
Siz: Dünya'nın en tatlı yüzüğü olabilir ama kim bilir ne kadar verdin
Siz: Aynısı pazarda da var
Ekin Soner: Ve bu tatlı yüzüğü takman gerekiyor
Siz: Bilemiyorum.
Siz: Fiyatını söylersen anlaşabiliriz.
Ekin Soner: Hediyelerin fiyatı söylenmez. Pahalı değildi zaten.
Siz: İnternetten bulamadım. Söylesen ölür müsün?
Ekin Soner: Yazılı olmayan kurallar vardır o da bunlardan biri.
Ekin Soner: Ama eğer yüzüğü takarsan sana kendimle ilgili bir şey söyleyebilirim.
Siz: Tamam taktım.
Ekin Soner: İnanmam.
Siz: Fotoğraf atmıyorum.
Ekin Soner: Lütfennn
Siz: N'leri uzatınca daha çok yalvarmış olmuyorsun.
Ekin Soner: Lütfen
Siz: Sana yalan borcum yok. Gerçekten de taktım.
Ekin Soner: Elini havada tutsana bir dürbünümle bakayım
Siz: Efendim?
Ekin Soner: Şaka yaptım
Ekin Soner: Yoksa yapmıyor muyum?
Siz: Ekin!
Ekin Soner: Gerçekten şaka yaptım.
Siz: Hakkında bir şey söyleyecektin
Ekin Soner: En sevdiğim renk sarı
Siz: Benim sevdiğim rengi çalmışsın yalan söyleme
Ekin Soner: Renk çalma diye bir şey mi varmış? Renkler evrensel değil mi?
Siz: Olsun bunu saymam
Ekin Soner: En sevdiğim renk sarı çünkü saçların sarı
Siz: Çakma sarışınım diyorum niye anlamıyorsun anlamıyorum
Ekin Soner: Susar mısın Melin lütfen? Sen sarışınsın.
Ekin Soner: Seni nerede gördüğümü anlatsam?
Siz: Kabul!
Ekin Soner: Şirketimin altındaki kafede gördüm seni. Kış ayıydı hava buz gibiydi ve sen çok kalın giyinmemiştin. Dışarıda oturuyordun elinde kahven vardı. Ellerini ısıtmaya çalışıyordun. Burnun kıpkırmızıydı. Gerçekten seni izleyip durdum.
Siz: Bana içeride masa ayarlayan sen miydin?
Ekin Soner: Olabilirim...
Siz: Eylül senin avukatın!
Ekin Soner: Eylül'ü tanıyor musun?
Siz: Şirketinin aşağısındaki kafede oturmamın sebebi oydu.
Ekin Soner: Artık benimle konuşmaman için hiçbir sebep yok. Eylül'ü tanıyorum ve benim avukatım. Eminim ki kendisi bana kefil olacaktır.
Siz: Ben tanımıyorum seni.
Ekin Soner: Tanı o zaman beni. Hakkımda ne bilmek istiyorsun söyleyeyim.
Siz: Kaç yaşındasın?
Ekin Soner: 30 yaşındayım.
Siz: İyi tamam 40 yaşında biriyle konuşmuyormuşum.
Ekin Soner: Gerçekten konuşmam 40 yaşında birinin konuşmasına mı benziyor?
Siz: Kimseye güven olmaz.
Ekin Soner: Konuşmam 40 yaşında birinin konuşmasına benziyor olamaz şaka yapıyorsun.
Siz: Yapıyor muyum ki?
Ekin Soner: Gerçekten hayal kırıklığına uğradım, Sarışın.
Siz: Uğramadın.
Ekin Soner: Evet uğramadım
Ekin Soner: Ryan Gosling 40'ı mı? Ryan Phillippe 40'ı mı?
Siz: Hangisi kötü?
Ekin Soner: Ryan Phillipe tabii ki.
Siz: Ryan 40'ı o zaman.
Ekin Soner: Hangi Ryan?
Siz: Hangisinin olmasını istiyorsan.
Siz: Hadi görüşürüz.
Ekin Soner: Gerçekten her seferinde cevapları açık uçlu bırakarak beni delirtmeyi çok iyi başarıyorsun.
Ekin Soner: İyi geceler, Sarışın.
-Bölüm Sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Davet |Texting|
चिक-लिटMelin; Kaç kez diyeceğim seninle davete gelmeyeceğim diye, hediye yollayıp durma! Ekin Soner; Kabul edene kadar yollayacağım. Melin; Desene o zaman paran bitecek. Ekin Soner; Bitmez.