Yetiştirmem gereken şeyler vardı. Yazım hataları için üzgünüm. Yıldıza basıp destek olabilirseniz sevinirim.
Dışarıda sağanak yağmur başlaması üzerine pencereleri kapattık. Az önce büyük bir fırtına başlamış ağaç ve direkleri savurup durmuştu. Pencerenin kenarına oturup yağmuru izlemeye başladım. Tam dalmisken telefonuma ardı arkası kesilmeyen mesajlar gelmeye başladı.
Ekin hoca masanın üzerinden telefonumu alıp bana uzattı. Bir süreliğine antrenman iptal edilmişti ve herkesin dışarıya çıkışı kesin olarak yasaklanmıştı. Telefonu göz temasıyla elinden yavaşça alıp gelen mesajlara baktım.
Çoğu bizimkilerin bu fırtına olayı üzerine tartışmasıydı.
" Antrenmanlar nasıl gidiyor?"
Rahatsızlık duymayacagim şekilde yastığı koltuktan çekip yanıma oturdu. Pencere kenarına koltuk koymak dahiceydi.
" Yorucu ama zevkli. "
Tek nefeste konuşup geri pencereye dönmüştüm başımı.
" Kahve ister misin. Bir kaç tane kalmıştır."
Yağmuru seyretmeye devam edip
" Hmm hmm" dedim.
Evet, hocamla böyle rahat konuşmam saygısızlıktı bunu fark edince hemen doğrulup ayaklarımı kendime doğru çektim.
" Şey getirirseniz yani yaparsanız "
Gülümseyerek kanepeden kalktı. Utanarak başımı eğdim. Ne saçmalıyordum?
Elim bir şeye çarpınca irkildim. Çarptığım pakete benzeyen şey ayak ucuma kadar düştü. Paketi almak için uzaninca anlık tereddüt içinde kaldım. Bakmalı mıydım?Paketi hızla alıp ön yüzünde yazan yazıyı okudum
VÜCUT BAKIM YAĞI
yutkunarak elimde çevirdim. Gözümün önüne gelen ahlaksız görüntüleri rafa kaldırmak için paketi olduğu yere geri koymaya karar verdim. Hala kahvenin olmasını bekliyor ise çok zamanım vardı.
" Şeker atıyor muydun?"
Olduğum yerde kas katı kesildim. Arkamı dönük olduğum için ne yaptığımı merak edecekti. Panikle yağı ön cebe tiksitirp kapıya doğru döndüm
" Evet bir tane yeterli"
Başını salladı. Şüphelenmise benzemiyordu. Kahveleri getirene kadar uslu uslu oturdum. Yani agalara mesaj attım ve boş vakit geçirirken eşyalarına dokunmadım. Elinde kahvelerle geldiğinde kaba bir herif gibi görünmeye yım diye uzanıp kahvemi aldım.
Bu sırada cebimdeki paket düşecek gibi oldu. Telaşla yerime hemen geri oturdum.
Allah'tan düşmemişti.
" Sağlık kontrollerin var değil mi? Bir sporcu olarak buna dikkat etmelisin."
Kestirip attım.
" Saglikliyim "
Kahvesini çok az içip geri fincana birkati. Göz göze geldik ve biraz daha yerimde dikleştim.
" Sağlık yalnızca hastalık olmama durumu değil bedensel ve ruhsal tam iyilik hali anlamına gelir."
Aramızda az bir mesafe bırakıp bana doğru eğildi. Dizi dizime degiyordu. Ve kokusunu buram buram alıyordum. Büyük elini ön cebimde hissettiğimde vücudum karincalandi ve geri çekilmek istedim. Yutkunmak için önce uzaklaşması lazımdı. Nefes dahi alamıyordum garip bir şekilde .
Eli cebimde oyalanip en sonunda pakete degdiginde elimi cebime götürdüm.
Dudaklarım şok ile aralanmisti nasıl görmüş olabilirdi.
Gereksiz bir çekim hissettiğim için midem bulandı.
Hay lanet.
Paketi cebimden çıkardı ve benden uzaklaştı. Neden bu kadar utanç verici bir şekilde almak zorundaydı?İçimden nerden geldim dedim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOMOFOBİK HOCAM +18 BXB
Romance🔞" Homofobik olduğunuzu sanıyordum ." Kasıklarımda ki sızı artınca inledim. " Kıçını becerirken konuşma. Sekste konuşanları sevmem." Gamzesini görünce yumuşayacak gibi oldum. Yapamazsın. Duygusal bir yanı yok. Ve o cümle kafamın içinde yankıland...