Üniversiteye başlamadan önce harika bir takımım vardı. Onların hepsiyle tekrar buluşmak için her zaman antreman yaptığımız küçük ama içinde çok büyük anılar biriktirdiğimiz o küçük parka. Beraber oynadığımız günleri özlemiştim. Aslında iletişimimiz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Üniversitede çoğu dersi düşüktü Aiko'nun. Özelliklede matematik dersi yerlerde sürünüyordu. Daha sonra bana birini buldum dedi. Bir baktım Aiko küt kahverengi saçlı birini getiriyo. Öylece kalakaldım. Sonra bu küt kahve saçlı çocuk önüme gelmiş demiş ben Ryuuji ben de dedim ki Aman Tanrım. Kısaca böyle."
Hepsi anlamaz bir şekilde bana dönmüşlerdi. 'Aslında cidden öyle oldu. Cidden karşıma geçip Aman Tanrım diye bağırdı. ' ikimizde gülmeye başlamıştık. Sonra Ryu durakladı ve omuzundaki pembe saçlı kıza döndü. 'Sanırım Ai uyudu.' Aiko huzurlu bir şekilde uyuyordu. "Sen bi dürt." Ryu dediğimi yapıp Aiko'yu yavaşça dürtmüştü.
Aiko yavaşça gözlerini hafif uyku sersemi haliyle açtı sonra bana döndü. " Gel prensesim." demiş ve kollarımı açmıştım. Aiko ise direkt bana sarılmış ardından bacağıma uzanmıştı. Bende yavaşça pembe saçlarını okşamaya başlamıştım. 'Gerçek annesi olduğunun kanıtı.' Aiko'ya ardından da Ouzou'ya döndüm. "Evet." demekle yetinmiştim.
'E hadi anlatsın biri.' Ryu elini kaldırdı 'Ben anlatıyım.' dedi ve anlatmaya başladı. ' Ben kütüphaneye girmiş. Ve matematik kitaplarına bakmaya gitmiştim. Bir kaç dakika sonra fazlaca kendini belli eden uzun pembe saçlı bir kız beni takip ediyo. Bende başka tarafa ilerledim. Ama maalesef ki ilerlediğim rafta da fizik kitabı olduğununu fark ettim. Ama pembe saçlı kızın gözleri daha da büyümüştü. Sonra kendini düzeltti ve ^Meraba ben Aiko ve senden bir şey rica edebilir miyim?^ olumlu anlamda kafamı salladım. ^Ben ve arkadaşıma matematik dersi için yardım eder misin?^ Ben olur dedikten hemen sonra elimi tuttu ve beni Haruka'nın yanına getirdi. Bana anlamaz gözlerle baktı ardından 'AMAN TANRIM'diye kütüphanede bağırdı bu manyak. Sonra Aiko tüm olayı anlattı. Bir gün sonra bi baktım bu ikisi ile aynı sınıftayım. Sonra ben onlara ders anlatmaya başlayınca ve aynı derslere girince arkadaş olduk. İşte bu kadar.' demişti bense gülüyordum. Çünkü Ryu Aiko'dan çok çekmişti. Aslında o Aiko'nun ilk arkadaşıydı. Bundan gururluyum.
Diğerlerine bakınca çok komik bir tiple Ryu'ya bakıyorlardı. " Noldu beğenmediniz mi tanışma hikayemizi?" Ouzou kendinisilkip Ryu'ya döndü. 'Sen şimdi diyorsun ki ben dişi bir varlık ile arkadaşım doğru duydum demi.' Bu defa kahkaha basan ben olmuştum. " Ryu bu kadar homofobik olduğunu çaktırma demedim mi?" Ryu'da gülmeye başladı. 'Sanırım başaramadım.' dedi ve üstündeki ceketi Aiko'nun üstünü örttü.
'Hey salyangoz yiyelim mi?' Bunu soran Sarı kafa Tagi'den kafasına bi tokat yemişti. 'Salak bağırma kız uyuyo.'demişti. Shou yanıma eğilmiş ve Aiko'nun iyi olup olmadığına bakmıştı. "Akşam uyumayıp beni aradı. Ben zaten uyumuyorum biliyorsun detayları eve gidince anlatırım." Shou anladım demişti. Ve Sarı Kafanın yanına dönmüştü.
