Başlangıç🐢

277 14 24
                                    

Yzr:iyi okumalar şekerler🍭

\____________________♡____________________/

Yokohama'da yine yağmur yağıyordu ortaklarım Dazai ve Chuuya ile yine aynı barda yan yana oturmuş boktan bi muhabbet edip içki içiyorduk aslında ne konuştuklarını pek anlamıyordum sanırım sarhoş olmaya başlamıştım

Başım önüme düşüyor etraftaki sesler boğuklaşıyordu sanırım chuuya giyeceği kıyafeti Dazai'e anlatmaya çalışıyordu Dazai ise Chuuya'yı kızdırmaya çalışıyordu ama sanırım oda biraz sarhoştu ve Dazai'in dediklerini duymadan giyeceği ceketin üzerindeki işlemeleri anlatmaya çalışıyordu

Kolumu masaya koyup başımı da kolumun üzerine koydum çok içmek bana yaramıyordu farkındaydım ama bağımlılık denen şey bu olsa gerek değil mi?

Üzerimde hissettiğim ağırlık ile başımı kaldırdım Dazai?
Kafamın üzerinde?
Ne sikim yapıyor?
Gülümsüyordu?
Ama her zamanki piç sırıtışı değil?
Sıcak ve huzur veren bi gülümsemeydi
Yani sanırım?
Omzuma paltosunu koymuştu

Başımı kaldırıp etrafa baktım chuuya çoktan sızmıştı masada 10'dan fazla viski bardağı ve birkaç boş şişe şarap vardı bu chuuya'nın derin uykusunu açıklıyordu dazai yavaşça Chuuya'yı sırtına almış ve kapıya yönelmişti paşinden yüryüp chuuya'nın şapkasını aldım düşüp kaybolursa yaygara çıkaracağı kesindi çünkü

Yağmur çoktan dinmişti yerler ıslaktı Dazai'in yanında yürüyordum hafta sonu bi partiye davetliydik mafyanın kuruluş yıldönümüydü sanırım chuuya da barda dazai'e orada giyeceği kıyafeti anlatıyordu

bakışlarımı dazain yüzüne çevirdim içkiden dolayı kızarmıştı ama bu alkolik piç asla sarhoş olmuyordu ardından Dazai'in sırtındaki Chuuya'ya baktım yanağını dazain omzuna yaslamış mışıl mışıl uyuyordu yüzünü kızarmıştı ağzı açıktı ve salyası Dazai'in omzuna akıyordu
(Ufak birşey söylemeliyim
""=Dazai
**=Chuuya
=Isabel)

-"ne giyeceğine karar verdin mi?"

Dazai'in sorusu ile irkildim

-hayır daha bir hafta var

-"3 gün Isabel"

-NE!?

kıkrdadığını duyduğumda yüzüne baktım
Lanet at surat kıkırdamıyor adeta kişniyordu hiçbir at ağzını bu kadar açamazdı gerçi yakışıklı bir at da denebili-
Ehm neyse

-vay be zaman hızlı geçiyor

-"değil mi?"

-evet

-"mafya'ya katılalı kaç ay oldu"

-6 yıl Dazai

-"elimde büyüdün kerata"

-kerata mı?

-"evet"

-aynı yaştayız it herif ayrıca gördüğüm en komik piçsin

-"yakışıklı da denebilir?"

-evet sanırım

-"beni beğeniyorsun"

-belki biraz

-"baya çok"

-kapa çeneni

Yol boyu aynı muhabbeti devam ettirdik ardından Chuuya'nın evine gelmiştik dazai onu odasına götürmüş ben ise kapıda onu beklemiştim
Geldiğinde kapıyı kapatıp karşımda durdu

-ne?

-"işin var mı?"

-eve gidip uyumak dışında hayır kafam kazan gibi

Elimle başımı ve gözlerimi ovup bahçe kapısına yürüdüm

-"bi tur daha içelim mi?"

-hayır söyledim kafam kazan gibi

-"senide mi sırtıma almalıyım"

-ne? Hayır yürürüm

Evimin olduğu yola yöneldim

-"gidebilecek misin"

-evet evet sorun yok

-"bekle yardım edeyim"

Yanıma gelmişti

-evin bu yola ters düşüyor Dazai gitsene

-"sorun yook ısabel-chan~"

Melodik şekilde konuşmasını yapmıştı yine

Dazai...
Onunla 6 yıldır tanışıyoruz mafya'ya katıldığımda o çok önceden buradaydı mori-san'ın yıldızlı öğrencisi ve muhtemelen mafyanın gelecekteki patronu

aslında bana mori-san'ı hatırlatıyor onun kadar gizemli ve ihanetkar görünüyor kadınlarla olan ilişkisinden bahsetmiyorum bile

Dazai tanıştığımız dan beri anlamıştım takımın çapkın rolünü oynuyordu gördüğü her kadına "dişi varlık" diyerek yanında bitiyor iltifatlar ederek muhabbet açıyor ve görevi asıp muhtemelen kadınla birlikte evine gidiyordu sonrası barizdi

Ertesi sabah hiçbişey olmamış gibi mafya'ya geliyor ve astığı işleri yapıyordu ama fark etmiştim ki bana karşı hiç bi çapkınlığı olmamıştı takım olduğumuz için mi?

Ya da arkadaş?
Ortak?
Cidden neydik biz

Ben bunları düşünürken Dazai bi sigara yakmıştı paketi bana uzatmıştı bi dal alıp dudaklarıma koydum Dazai çakmağını uzatmıştı sigarayı yakmıştı içip dumanı üfledim

evimin olduğu sokağa girmiştik yani bu "çok romantik" gece yürüyüşümüzün sonuna gelmek üzereydik Dazai'in elini belimde hissediyordum muhtemelen sarhoş olduğum için kum torbası gibi yola serilmeyeyim Diye beni tutuyordu yanaklarımdaki kızarıklık için içtiğim 6 bardak viskiyi suçlayabilirdim

Evimin önüne gelmiştik hala Dazai'e yaslanıyordum şimdi düşündüm de beni iyiki bırakmamıştı o an eve girmeye bile halim yoktu kendimi Dazai'in kollarına bıraktım ve kapıyı işaret ederek beni içeri taşımasını istedim

İstediğimi anlamış olucak ki beni kucağına aldı ve kapıya doğru yürüdü etrafa çırpınmasından anlamıştım anahtarı arıyordu

-penceredeki mor çiçekli saksının altında

Kıkırtısını duymuştum bana mı gülüyordu?

-"böyle kolay yerlere koyarsan evin soyulabilir"
-tamammm

İşi kısa sürmüştü ayakkabılarımı çıkarıp beni çöp poşetiymişimcesine üstümdeki ceketi dahi çıkarmadan yatağa fırlatması ve yorganı yüzümü kapatacak kadar kafama çektirmesinden bahsedemiyordum bile daha sonra kapı sesi ve defolup gidişi

Ne? Ne bekliyordunuz kravatından tutup öpmemi veya önüne domalıp sikmesini beklememi mi? Oww hayır hayır bu o klişe kitapardan değil

Ben Isabel Willams ve ben asla kaybetmem

~bölüm sonu~
🐢

°687 kelime°

Küçük Beyaz Yalanlar (Dazai & Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin