10. Bölüm: Birine Güvenmek İstedim

15 4 0
                                    

Alper hiçbirşey söylemeyince ben içeri geçip L koltuğa oturdum. Bir dakika sonra kapı kapandı ve Alper yanıma geldi. O yanıma geldiğinde ben bacak bacak üstüne atmış bir şekilde ona bakıyordum. Alper bana dönüp "Senin ben sevgilini sikiyim ya!" Dedi ve devam etti. "Yavşak yanında bıçak taşıyormuş farketmemişiz. Keskin öldürüyordu bu şerefsizi zor tuttuk amına koyayım. Yemin ederim bu tipleri mıknatıs gibi çekiyorum."

Alper'in tepkilerinin komik olması benim suçum değildi ve yüksek sesli kahkahamın sorumlusu da bu durumda Alper oluyordu. Alper yüzüme öfke ile bakarken daha komik görünüyordu. Ben kahkahamı durduramazken Alper lafa girdi "Gül tabi sen, gül, gül. Komik çünkü bu. Senin ben ona güvenecek aklına sıçıyım Aden. Malmısın sen amına koyayım ya nasıl bu kadar tedbirsiz olabilirsin. Benim aklım almıyor senin bu hareketini."

Artık gülmüyordum çünkü Alper'in her bir sözü doğruluklarıyla yüzüme birer tokat gibiydi. Alper muhtemelen bir cevap beklerken ben boğazımda hissettiğim yumru sayesinde konuşamıyordum. Kendimi açıklamaya bile mecalim yoktu ne yazık ki. William hayatımın hatasıydı çünkü ben William ile tanışırken birine koşulsuz şartsız güvenmek istemiştim. Babamın bir sözü vardır, İnsanların çakal mı kuzu mu olduğunu test etmektense sen kurt ol kendi süründen başkasına da güvenme.

Kurt olmak için gayret etsemde bazen kanayan yaralarım misyonunu etkiliyordu. Bazı insanların hayatında bu durum ufak değişikliklere yol açsa da benim dikkat dağınıklığım hayatımla kumar oynamaktan farksız bir durum oluyordu.

Alper bir cevap vermeyeceğimi anlayınca yanıma oturdu. Bir süre muhtemelen yaşaran gözlerime baktı ve başımı tek eli ile göğsüne bastırdı. "Kızım sen bizim en kıymetlimizsin sana birşey olacağı düşüncesi bile hepimizi çıldırtmaya yetiyor. Bunalmanı anlıyorum güzelim, ama bunların hepsini senin iyiliğin için yapıyoruz." Dedi.

Hıçkırıklarımın arasından "Ben bir kere ya sadece bir kere birine koşulsuz şartsız güvenmek istedim. Benimde yanında hiçbirşey düşünmeden rahatlayabildiğim biri olsun istedim. Ben neden yaşayamıyorum bunları Alper. Benim ne günahım vardı ya. Annem ruh hastası, babam beni terk etmeye razı diye mi bunları yaşadım ben. Ya ben yıllardır düşünüyorum bu yaşadıklarım artık neyin bedeli amına koyayım ya. Benim hayatım sikildi, ben yanıma silah almadan markete gidemiyorum. Kalbimin atması, nefes alabilmem 9 milimetrelik bir mermiye bağlı. Ben artık yoruldum ya. Çok yoruldum amına koyayım. Bu ruh halimden tiksiniyorum ben. Birşeyler yapmam lazım. Yapacağım da." Dedim.

Alper koluma girip beni önce banyoya götürdü. Yüzümü yıkadıktan sonra verandaya oturtup hava olmamı sağladı.

Alper ile film izliyorduk. O her ne kadar polisiye film seyretmek istese de benim istediğim filmi izlemeye itiraz edememişti. İzlediğimiz filmin adı Ters Yüz. Benim favori filmlerim har zaman animasyon filmlerdir. Fakat bir tek birinci derecede yakın hissettiğim insanların yanında bunu dosdoğru söyleyebiliyorum. Herkesin benim hakkımda herşeyi bilmesine gerek yok biraz gizlilik iyidir.

Mutfaktaki Alper'e seslenip bana bir kadeh daha kırmızı şarap koymasını istedim. Filmdeki karakterlerden birisi çok sevimliydi ama galiba adını hatırlamıyorum. Alper filmi durdurduğunda ekranda bu karakter vardı ve yaklaşık bi on dakikadır ekrana bakıyorum.

Alper sonunda elinde iki kadeh ve bir şişe kırmızı şarap ile geldiğinde kafamı ona çevirdim. Alper yanıma otururken "Bu son şişe Aden. Daha fazla içmeyeceksin. Yoksa alkoliğin teki olup çıkacaksın başımıza." Dedi. O bunları söylemekte özgürdü ama ben zaten bu şişe bitmeden sızmış olurdum.

KOKUNUZ BEYFENDİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin