Yağmurlar yağardı. Her damlası içimize işleyen. Bir türkü kulaklarda , ya da bir şarkı eşliğinde geçmiş ya da gelecek hayaller eşliğinde yağmuru izlemek.
İşte hepimizin hayatı bu kadar değil miydi. Bir şarkı diliyordu Yasemin '' Sorarlarsa bitsin dersin '' bitmiş miydi gerçekten. Dün cenazede Fatih' te teselli aramamış mıydı? Bugün nasıl bitti diyecekti . Yağan yağmura baktı sonra radyoda çalan şarkıyı dinledi. '' Ben vazgeçtim o gitti dersin '' Fatih gitmiş miydi? Hala bir umut Yasemin' i beklemiyor muydu?
'' Çok ağladım üzülmedim , arkasından ittim dersin '' şarkının her sözü onları yansıtıyordu. Yasemin de çok ağlamıyor muydu? Sonra başka bir şarkı başladı çalmaya . Bugün dünya Yasemin'in üzerine gelmeye kararlıydı. Kalbi ile aklı arasında kalıyordu .Gözünün önüne geçmiş geldi. Fatih'in '' Seni seviyorum '' dediği an geldi aklına , sonra el ele tutuşmaları ve daha niceleri.
Balkona çıktı dayanamadı. Bunca acının bedelini neden kendi ödediğini sorguladı. Derin derin nefes aldı. Sanki ciğerleri nefes dahi almak istemiyordu .İnkar eder gibi göğsü sıkıştı. Elini göğsüne götürdü bekledi bir süre.
Olmuyordu yere çöktü , içinde bir yerler de yarım kalmışlık vardı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu . Dayanamadı artık olmuyordu Fatih'e bu kadar yakınken nefes dahi alamıyordu.
Sevdası kara sevdaya dönüşüyordu. Gitmek istiyordu ,kurtulmak belki de . Sevmenin bedeli bu olmamalıydı.
Hatice Hanım ve Mustafa bey koşarak geldiler balkona. Hatice hanım: Kızım Yaseminim nedir bu halin hadi de ana '' dedi . Kızı dünden beri çok kötüydü. Yasemin hıçkırarak ağlıyordu.
Mustafa bey balkon kapısının kenarına çöktü. Bir tanem gözümün nuru dediği kızı günden güne gözünün önünde eriyordu. Yasemin'i duyan tek anne babası değildi. Terasta oturan Özdemir ailesi de duymuşlardı.
Koşarak geldiler ne oldu diye. Kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladı Fatih. Dün gitmemişti ilçeye , bugün de izin almıştı. Sevdiği dünden beri kötüydü ve gidip onu yalnız bırakamamıştı.
Kapıyı açan Mustafa beyi geride bırakıp koştu balkona. Yasemin yerde hıçkırarak ağlıyordu . Annesi sarılmış sakinleştirmeye çalışıyordu.
Fatih gidip sarıldı sevdiğine. Onları izleyen aile üyelerini umursamadan sarıldı. Sanki sarılınca geçecek gibi sarıldı.
Osman sabah Masalı almaya gitmişti. O da yaralıydı, belki Yasemin Masalı görünce sakinleşir diye düşündü. Olmuyordu ne yaparlarsa yapsınlar olmuyordu.
Yağan yağmura baktı Yasemin'' Biliyor musun ben de yağmur olup akıp gitmek isterdim Fatih '' dedi. Ne hayallerle gelmişti oysa buraya.
Fatih : beni bırakıp nereye gideceksin Yasemin '' dedi. Onsuz nefes alamazken gitmek nereden çıkmıştı.
Yasemin: yağmurlar'' dedi. Bir süre bekledi'' Ne kadar güzel değil mi? Bizi yansıtıyor , hayallerimizi, acılarımızı( dudaklarından bir hıçkırık koptu) hayatımızı '' diye devam etti.
Fatih devam etsin içindekileri bir bir döksün diye bekledi. Dudu hanım Hatice Hanımı alıp içeri götürdü. Zehra haset ederek baktı ikiliye. Merve ile Zeynep kapının eşiğinde birbirine sarılmış ağlıyordu.
Dert vardı dermanı olmayan , dert vardı sevdiğine derman olamayan. Dert vardı cümlelerin boğazına düğüm düğüm dolanan. Dert vardı adının dahi tarifi olmayan .
Fatih sevdiğine daha bir sarıldı. Alnına bir öpücük kondurdu. İlk öptüğü gün geldi aklına. Çalışma odasında Yasemin yine ağlıyordu bir anda olmuştu her şey. Alnına kondurduğu öpücük Yasemin'i başka alemlere götürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*SENSİZ OLMAZ*
RomanceFatih ile Yasemin'in çocuklukları aynı yerde geçmiş okul okumak için gittikleri yerlerde ayrı düşmüş iki gencimiz. Zehra kuzeni Fatih' e büyük hayranlık duyan bunu aşk sanan kızımız Aileler bir karar verecek bunun sonucunda neler olacak bakalım. On...