13.Bölüm

241 115 42
                                    

Bir yalan vardı, kör düğüm gibi ayağa dolanan. Kimse o düğümü çözemez çözmek istese eline  yüzüne bulaşırdı.

Hayır diyememek ,uzak dur diyememek kadar acı bir şey yoktu. Belki başta müdahale edilse gelecekte yaşanan her şeyin önüne geçilirdi.

İnsanlara güvenmek ne kadar doğrudur bilmem ama güvenmeden de olmuyor, insan yalnız doğar yalnız ölürmüş ya işte orası bilinmezlikti.

Yalnızlık sadece Yaradan'a aitmiş, önce doğumda bizim koruyucu meleğimiz annemiz, sonra babamız, arkadaşımız, eşimiz, komşumuz, daha niceleri .

Biri gider diğeri gelir yerleri boş kalmaz. Bizler insanlara güvenmeyi seçtikçe yara alan yine biz oluyoruz. İki yüzlü insanlar zehirli yılan gibi en mutlu olduğunuz zaman da zehrini kusar.

Size hayatı zehir etmeye yemin etmiş gibi her an tetikte bekler. İnsanlara bir şans vermek mi ? Kalabalıklar içinde yalnız kalmak mı? sizce hangisi.

Bence yalnızlık en güzeli etrafınız insan dolu ve hiç biri sizin hakkınızda bir şey bilmiyor, tanıdık sanıyorlar ama sizi tanımıyorlar, neler yapabileceğinizi bilmiyorlar ,ne kadar güçlü olduğunuzu bilmedikleri için zehrini kusup sizin darmadağın olmanızı bekliyorlar..

Siz onları tanıdığınız için sadece tuzaklarına gülüp geçiyorsunuz hayat bu kadar basit....

🍁🍁🍁

Yasemin elindeki resimlere baktı. Bunlar kesinlikle yalandı, bir az önce aşkını ilan eden adam ona bunları yapamazdı. Yılan Zehra'nın oyunuydu.

İnanmak istemedi karşısında kendinden emin duran Zehra'ya baktı. Yalan olsa Fatih onu uzak tutardı peki bir az önce şans verdiği adam bunları yapmış olabilir miydi?

Zehra : Yasemin gerçekten sana aşık olduğunu mu düşündün "dedi. Yasemin anlamadı .

Zehra : Annen ve yengem karar almışlar, siz evlenin diye, Fatih bu yüzden sana mecburiyetten  yaklaşıyor, bak gerçekler burada" dedi.

Elindeki resimler doğruluyordu. Annesi nasıl böyle karar verirdi, şok olmuş bir şekilde Zehra'yı dinliyordu.

Zehra: Bende seni akıllı sanırdım, kızım yengem Fatih okudu diye senin okumanı istemiş Fatih boyalı cilalı kız ister diye, ama bak (Yasemi2in elindeki resimleri işaret ederek) ben okumasam da yanımdan ayrılmıyor" diye devam etti.

Yasemin daha neler söyleyecek diye bekledi. En çok Dudu yengesi istemişti Yasemin'in okumasını annesi ısrarına dayanamamış kabul etmişti.

Zehra: Üzgünüm tatlım, ben varken sen sadece ikinci kadın olursun, gönül eğlendirdiği mesela, yazık sana üzülüyorum, bana karşı bir şey hissetmese sence küçük yalanıma inanır mıydı?" deyip saçlarını kendinden emin bir şekilde savurdu.

Yasemin dayanamayıp saçlarını elinin içine alıp çekti. Canının yandığı kadar yakacaktı, bir şans vermişti üzülürsem üzerim demişti. Fatih kız kız mı demişti  acıyordu bu yılana değil mi? O vakit daha çok acısın bakalım diye Zehra'nın gözünden yaş gelene kadar saçlarını yoldu.

Zehra bir şekilde Yasemin'i kenara yitip Yasemin'in saçlarını çekmeye başladı.

Yasemin: Seni sürtük, insanlar sana acıyor diye kahpelik yapıyorsun yılan "diye yüzüne tokat attı.

Zehra: hoşt araya giren sensin, Fatih'i ele almak için oynaşmadığın gün yok pislik " deyip o da bir tokat attı.

Diğerleri bir an ne olduğunu anlamadı .Yasemin ile Zehra saç baş girmişlerdi. Hemen ayırmak için yanlarına koştular. Ne olduğunu anlamaya çalışsalar da küfürler ,hakaretler havada uçuştuğu için bir şey anlamadılar .Sonra kıskançlık olduğunu anladılar sorun Fatih'ti .İki kız bir adam için bu hale gelmişti.

*SENSİZ OLMAZ*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin