19.bölüm

387 55 7
                                    

Sevdanın rengi gerçekten kırmız mıydı? Yada siyah mıydı? İçimizi kör eden bir ateş değil miydi?

Umut yada hayal kırıklığı değil miydi?

Aşk ayrılık ile neden bir bütündü?

Sevda her zaman yarım kalmak zorunda mıydı?

Aşk imkansız olmak zorunda mıydı?

Zehra sabaha kadar ağladı. Annesini kaybedince Fatih vardı yanında. Sonra onu hayal ederken bulmuştu kendini. Çocukları olduğunu birlikte bir hayat kurduklarını düşlemişti. 

Fatih'in gelip '' seni seviyorum Zehra'' dediğinin hayalini kurarken bulmuştu kendini.

Fatih bir kez farketsin diye özenle hazırlanır olmuştu. Yengesi bu işe engel olmak için elinden geleni ardına koymamıştı.

Zehra: Neden bir kere beni kabul etmedin yenge'' diye ağlamaya başladı. Bir kez dahi gelini olmasını istememişti.

Zehra: Beni neden bir kez görmedin Fatih'' dedi hıçkırıkları arasında. Yasemin'i gördüğü gün gözlerinin içi gülen adam , bir kez dahi Zehra'ya o gözle bakmamıştı.

Zehra: Beni neden görmedin'' diye ağlıyordu. Gerçekten seven kadındı Zehra. Belki de öyle olduğunu düşünüyordu. Babası tarafından sevilmeyen kızlar , sevgiyi başka bir erkekte ararmış. Genelde bu kendilerinden büyük biri olurmuş.

Zehra zor zamanın da yanında duran adamı seçmişti. Onu gerçekten seven biri vardı belki de. Etrafına baksa gerçekleri görecekti. Görecekti ama gözleri öyle hırsla dolmuştu ki doğruyu , yanlışı bir türlü ayırt edemiyordu.

Fatih o anlık öfkeyle çıkıp gitmişti. Yasemin haksızdı. Bir kere dinlese her şeyi anlayacaktı . Yasemin dinlemeyi bırak konuşmuyordu . İçinde yaşıyordu her şeyi.

Köyün çıkışındaki baraja çekti arabasını. Arabadan inip derin bir nefes aldı. Ciğerleri inkar ediyordu. Arabanın yanına diz çöküp ağlamaya başladı. '' GİT demek ne Yasemin , ben sensiz yaşayamıyorken nasıl git dersin'' dedi.

Bir süre ellerini saçlarına geçirip, diz çöktüğü yerde saatlerce ağladı. Yasemin o anki kararla valizini arabaya koyup köyden gidiyordu.

Ailesi belki uzak kalsa unutur diye engel olmamışlardı. Fatih'in köyün çıkışına geline arabasını gördü.

Arabadan inip yanına gitti. Belki sevdadan , belki de meraktandı gidişi. Arabasını yolun kenarına bıraktı. Yürüyerek sessiz bir şekilde gitti. Fatih'e yakın çalılıkların oradan izlemeye başladı.

İlk defa ağladığını gördü. 

Fatih: Neden Yasemin neden bize bunu yapıyorsun'' diye bağırdı. Yasemin'' nedeni ortada değil mi? dedi kendi kendine.

Fatih: Zehra benim kardeşim Yasemin'' dedi. Son kısmı söylerken sesi kısık çıkmıştı.

Yasemin: Onun için böyle değil Fatih'' dedi öfke içinde.

Fatih: Ben sensiz her gün ölüyorum. Neden bunu bize yapıyorsun , ben bilmiyor muyum Zehra'nın duygularını. Kız kısmı korumam gerekiyor Yasemin'' diye ağlamaya devam etti.

Fatih: Ben her gün kaç tecavüz haberi alıyorum haberin var mı Yasemin'' dedi.

Fatih: Ben her gün kaç intihar haberi alıyorum biliyor musun?  diye ağlıyordu. Bir taraftan söyleniyor, diğer taraftan içini döküyordu.

Yasemin çalılıkların oradan ağlayarak gitmişti. Şimdi Fatih'in gerçekten duygularından emin olmuştu. Köye doğru sürdü arabasını. Eve gitmeyecekti . Masallara gitti. Bir süre orada kalacaktı.

*SENSİZ OLMAZ*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin