Bölüm 1: Hatıran Yeter

14.5K 683 184
                                    

Uyarı: Kitabın sadece ilk bölümünü, yani bu bölümünü "Shutline" isimli webtoon'dan esinlendim. Geri kalan hiçbir bölüm bu manhwa ile ilişkili değildir ve tamamıyla farklı işlenmiştir. Keyifli okumalar..!

🎵 Ferdi Tayfur - Hatıran Yeter

🎵 Ferdi Tayfur - Hatıran Yeter

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***

"Seni yaşatacak, neler var neler...
Bir gün gitsen bile, hatıran yeter.
Hatıran yeter..."

Tüm atölyeyi esiri altına almış Ferdi Tayfur şarkısı ve ona eşlik eden yanık sesimle müşterinin aracıyla ilgilenmeye devam ediyordum. Herif mahallede kızlara hava atacağım diye tüm şanzımanları yakmıştı. Böyle mal ergenler anca benim işime geliyordu.

Arka cebime iliştirdiğim ingiliz anahtarını çıkarttım, açtığım kaputta yanmış balatalarla ilgilenirken tekrar şarkının nakaratıyla bağırmaya devam etmiştim.

"Unutmak mümkün mü böyle bir aşkı?
Bir gün gitsen bile,"

İngiliz anahtarıyla işim bittiğinde onu yandaki kirli masaya yerleştirip kulağımın arkasına tıkıştırdığım tornavidayı çıkarttım; yağlı ellerini üstümdeki tulumuma sürüp arabayla ilgilenmeye devam etmiştim.

"Hatıran yeter, hatıran yeter, hatıran yeteeer."

Son kelimeyi bile isteye uzatırken sonunda aracın tamir olduğunu düşünerek kaputun üzerinden doğruldum, bakışlarım kenardaki küçük, kirli aynaya çevrilmişti.

İğrençtim ulan.

Yüzüm gözüm toz içindeydi, dışarıda biri görse tanımazdı beni. Zaten esmer olan vücudum daha da kararmıştı.

Kendi kendime yüzümü buruştururken tozlu ellerimi birbirine sürttüm, pisliklerden kendimi arındırırken bakışlarım saatteydi. Akşam 8 olmuştu neredeyse. Kapatacaktım artık.

Üstümdeki mavi tulumun kollarını vücudumdan sıyırıp aşağı doğru saldım, altımı daha çıkartmadan kepenge doğru ilerlemiştim. Kira parasını denkleştiremediğimden tamirhanede hem çalışıyor hem kalıyordum. Böylesi benim için daha kârlı ve ucuzdu.

Cebimden atölyenin anahtarını çıkartıp kepengin kilidine uzandığımda duyduğum ıslık kaşlarımı çatmama neden oldu. Kilidi açmamın ardından omzumun üstünden sesin geldiği yöne baktım.

Gördüğüm 3 iri yarı herifle ise çatık kaşlarım mümkünmüşçesine daha da çatıldı, sokaklarda büyümüş bir delikanlı olarak bildiğim tek bir şey varsa o da bu adamların tekin olmadığıydı.

"Kurtuluş nu gönderdi lan sizi?" Kepengi indirmeden konuştum, yukarı yetişmek için üstüne çıktığım ayak uçlarımı düz hâle getirmiştim. "Bir haftam var daha parayı ödemek için, ikileyin haydi."

TAMİRCİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin