Sa
Kağan'ı yazarken çok küfür ettiğimi fark ettim ajJakalqlal
Neyse bu bölüm tek okuyucum, fav agam ve hayatımın anlamına ithaf 👩❤️💋👩 vigilanteeshit
***
"Her zamanki gibi kapına dayandık Kağan," bir yumruk daha yemiştim yüzüme, istemsiz suratım buruşurken ağzıma doluşmuş kanı tükürdüm. "Ama yine elinde 5 kuruş yok. Nerede lan benim param?"
Kurtuluş tükürür gibi suratıma doğru bağırdığında gözlerimi kıstım, saatlerdir dayak atıyorlardı amına koduklarım. Yorulmamışlardı da.
"Yarrağım getireceğim diyorum, sabret lan az."
"Lan sabret sabret dervişe döndük orospu çocuğu." Yüzüme bir yumruk daha geçirdiğinde dişlerim sızlamıştı, gözlerimi yumarak başımı geriye attım. Canım deli gibi yanıyordu.
Normalde 3 adama rahat rahat yetebildiğimden Kurtuluş artık en az 5 kişiyle beni dövmeye geliyordu. Fazla olduklarından ne kadar az debelenirsem o kadar az hasar alırım diye umuyordum.
"Bana bak Kağan," demişti tek eliyle çenemi kavrarken; kanlar akan dudaklarım büzülmüştü. Gelen geçen çenemi kavrıyordu orospu çocukları. "Bir daha yanıma parasız gel, o siktimin yüzünü dağıtırım anladın mı babasız piç?"
Beni ittirerek çenemi bıraktığında elim refleksle sızlayan ağzıma gitti, tek elimle çenemi ovalarken dakikalardır karşımda bana dayak atan adamları süzdüm. "Ödeyeceğiz dediysek ödeyeceğiz amına kodum." demiştim sert bir ses tonuyla. Ağzımdaki kanları kaldırım taşına tükürdüm, gece olduğu için fark edilmemişti. "Adamın kırması değiliz, her gece orospu gibi kapıma dayanmayın siz de."
Son cümlemle omzumdan tutularak yüz üstü duvara yaslanmıştım, Kurtuluş kolumu sırtıma ters bir şekilde sabitlediğinde acıyla çığlık attım. "Annesine soktuğum, bırak lan!"
"Seni bir sikerim Kağan." demişti boğuk sesiyle. Kasıklarını kıçımda hissettiğimde gözlerim fal taşı gibi açıldı. "Olmayan annen orospu doğurdum diye ağlar."
"İbne piç." Sırtımdaki kolumla onu ittirip pozistonlarımızı değiştirmiştim, kafasını duvara vurup kanattığımda acı dolu bir inleme çıktı dudaklarından. "Yaklaşma lan bana, iğrenç herif. Vereceğim paranı da siktir ol git."
Saçından tutup onu tamirhanenin çıkışına doğru sürükledim, Kurtuluş'u fırlatır gibi sokağa atmamın ardından üzerime yürüyen adamlarına çakımı çıkararak sallamıştım.
"Gece gece şovunuzu sikerim." dedim hızla. "Tepemin tasını attırmadan yürüyün gidin, gelecek ay tüm parayı getireceğim."
"Getirmezsen.." diyerek söze atladı Kurtuluş. Kafasındaki kanayan yarayı tutuyordu tek eliyle, az önce başını duvara vurarak açtığım. "Dövmeye değil gebertmeye geleceğiz seni. Haberin olsun."
Bir küfür için daha ağzımı açacakken belime giren ağrıyla susmuştum. Daha fazla dayak yemek istemiyordum. Tek elimle yere düşmemek için tamirhanenin kapısına tutunurken Kurtuluş ve adamlarına baktım. Kurtuluş bayılacak gibi olduğundan hızla birkaç tehdit daha savurup tenha sokaktan ayrılmışlardı.
Onlae tamirhaneden ayrıldıklarında arkalarından demir kapıyı sertçe kapattım, kilidi birkaç kez çevirirken tüm vücudumun ağrısıyla yüzümü buruşturmuştum. Canım felaket yanıyordu. Elim az önce yumruk attığı çeneme giderken kendi kendime bir küfür daha ettim.
