Bölüm 17: Düğün Öncesi

4.2K 404 40
                                    

Arkadaşlar söylememe gerek var mıydı bilmiyorum ama Utku kız... XX kromozom... Wet pussy yani.. Bu kitapta en çok sıkıntı çektiğim şey isim mevzusu sanırım . :(

Neyse, kitaptaki ilk geçiş bölümü sanırım bu. Normalde geçiş bölümü sevmem ama aksiyondan diğer aksiyona hemen atlamak istemedim. Bu yüzden diğer bölümü daha hızlı yazmaya çalışacağım. Keyifli okumalar..

***

"9.400, 9.600, 9.800..."

Emre'nin elindeki 200'lükleri tekrar tekrar saymasını izliyordum, en son parayı da ortaya koyduğunda oflayarak geriye attı kafasını. "10.200, hay sikeyim ya..."

"Ne kadar eksik var kuzen?"

Faruk konuşmuştu. Faruk, Emre'nin teyze oğluydu. Onla epey yakın olduğu için haliyle ben de yakındım.

"Utku'nun istediği gelinlik 12 bin, elde var 10.200."

"Bu evlilik de zor iş amına koyayım, dönen paralara bak. Bekarlık sultanlık valla."

Barış sırıta sırıta arkasına yaslandığında gözlerimi devirdim, Barış da Faruk'un kardeşiydi. Aramızda en küçük o'ydu. Ondandı bu gevşekliği.

"Utku yenge daha ucuz bir gelinlik de seçememiş mi? 12 bin ne oğlum az daha koy motora binersin."

Liseden ortak arkadaşımız Levent de Barış'ı desteklediğinde tekrar gözlerimi devirmiştim, yerde kurduğum bağdaşı bozmadan arkamdaki duvara yaslandım. "Konuşma lan karı gibi, kız beğenmiş istemiş. Kaç kez evleniyorsun hayatında? Gönlü olsun işte."

Kurduğum cümle üzerine herkes sustuğunda kalçamı hafifçe yerden kaldırıp pantolonumun arka cebine uzandım, sigara paketini çıkartıp kurduğumuz çemberin ortasına attığımda konuşmaya devam ettim. "Tamam la ağlamayın, alın bi' dal Kağan abinizden hadi."

Barış, Faruk ve Levent gülerek ortadaki sigara paketine uzandığında bakışlarım Emre'ye çıktı. Birkaç gün sonra düğünü olacak bir damada göre epey dertliydi. Nedenini de biliyorduk. Karısına istediği gibi bir düğün sağlayamamasıydı. Özellikle hayat pahalılığı ve gelir düzensizliği hayallerindeki düğünü yapamamalarına neden oluyordu. Emre için pek sorun değildi ama Utku'nun kafaya taktığını biliyordum, böyle şeylere önem veren bir kızdı. Utku kafaya takınca da hâliyle Emre üzülüyordu.

"Hallederiz." demiştim, dertli duran Emre'nin bacağına bacağımla vururken. Dikkatini çektiğimde bakışları bana dönmüştü üzgün duran dostumun. Sadece Emre'nin duyabileceği şekilde konuştum. "Gitsin bunlar, halledeceğim ben. Sıkma güzel canını."

Emre üzgünce iç çekti, dudağını büzerek başını olumlu anlamda salladığında gülümseyerek kolumun altına aldım onu. O sıra bizimkiler sigara pakedimi sömürmüştü bile.

"Lan elimi verdim kolumu kaptınız veletler, alma daha sigara puşt."

Elinde üç dal olan Barış'tan çektim sigara pakedimi, içinde 15 tane olan pakette sadece 4 tane sigaram kalmıştı. "Ulan amıma koydunuz eşek oğulları."

"Ne demişler Kağan abi? Nerede beleş oraya yerleş."

Barış gülerek konuşurken Faruk kardeşinin başına vurmuştu. "Onu orospular için diyorlar aptal herif. Boş boğazlık etme. Hem babam biliyor mu senin içtiğini? Ver o ikisini bana."

Faruk kardeşinin elindeki üç sigaradan ikisini çektiğinde Barış ağlamaklı bir tonda söylenmişti. "Annem biliyor da babam bilmiyor. Ya abi bir tane alsaydın bari ya.."

TAMİRCİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin