Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayalimdeki Kağan tam olarak bu.
Zeki'ye daha birini bulamadım, bulamadan kitap bitecek herhalde ahajkakaöq
***
Gece çok düşünmüştüm, iş mevzusunu. Aslına bakılırsa pek seçeneğim de yok gibiydi, günlerim kalmıştı borcumu ödeyebilmem için. Ödeyemezsem Kurtuluş kapıma dayanacaktı, o dayanmadan mahalleden kaçmayı planlamıştım aslında lakin aniden önüme konulan iş teklifi planlarımı değiştirmişti.
İşe gidecektim, baktım olmadı bana uygun değil en kötü çıkardım. Hem sigorta girişim de olmuş olurdu. Yıllardır çalışsam da sigortalı bir işte çalışmamıştım, karın tokluğuna çalışıyordum.
Sabah olduğunda garajın dondurucu soğuğuyla açtım gözlerimi, alarma gerek duymuyordum, soğuktan dolayı kendi kendime uyanırdım genelde. Sabaha karşı her yer gibi burası da ölümcül soğuk olurdu.
Üstümdeki tüylü battaniyeyi yavaşça ittirdim, ellerimi kollarıma doğru sararken ayak ucumdaki ısıtıcıya yöneldim hızlıca, içerinin biraz kırılması için aleti çalıştırdığımda ısınmanın verdiği rahatlıkla doğruldum.
Saçımın uzun olmasını sevmiyordum, kirli bir işim olduğundan dolayı tozlar hep saçlarımın arasına giriyordu. Bu yüzden saçımı hep üçe vururdum, çoğu kişi de kemikli bir yüzüm olduğundan yakıştığını söylerdi. Arada berbere kaşıma çizik attırmaya da gidiyordum, asi bir görüntü veriyordu bana.
Aslında dış görünüşüme o kadar da dikkat eden biri değildim, atletik vücudum sabahları spor yapıp abur cuburu para israfı olarak görmemden dolayıydı. Yine de memnundum, kızların dönüp baktığı erkeksi bir suratım vardı, işime geliyordu.
Saçlarımdaki fazlalıkları tıraşlayıp üçe vurma işlemini tamamlamamın ardından yandaki jilete uzandım, hafif uzamış kirli sakallarımı köpükleyip onlardan da kurtularak bebek gibi bir yüze sahip olmuştum. Gerçi yarın sabaha uzayacakları için pek böyle gezemiyordum.
Aklıma Zeki gelmişti, yüzünde tüy bile yoktu itin. Bendeki tırnak ucu kadar Türk geni onda olsa görürdüm ben onu.
Kendi kendime sırıttım, onu sakallı düşünmek komiğime gitmişti. Hiç yakışmazdı şerefsize, tıraş bile edemezdi kendini hatta.
Sırıtışım sürerken musluğu açıp kirlettiğim yerleri temizledim güzelce, ardından geç kalmamak için hızlı davranarak ılık suyun altına attım kendimi. Kısa bir duş, güzelce kurulanma ve deodorantlarımı da sıkmamın ardından içeri geçip siyah Nike eşofman takımımı giydim. Orijinal değildi tabii ama sıcak tutuyordu.
