Selamün aleyküm!
Aradan on ay geçmiş ve ben karakterlerimin özlemine dayanamamış bir halde tekrar buradayım. Kitaptaki en uzun bölümle (4780 kelime) size bir sürpriz yapmak istedim. Herkese keyifli okumalar ✨
(10.06.24)Bu Havada Gidilmez (Melodi) 🎶
***
(Fatma'nın anlatımıyla)
Hani bazı anlar olur ya... Zaman dursun istersin. O vakitler beklesin ve geçmişte kalmasın hiç istersin. Tam öyle bir karedeydim işte şimdi.
Elimde fırçayla, ilerde duran iki gölgeye dalıp gittiğimde anlamıştım bir kez daha: Benim manzaram, tuvale çizmeye çalıştığım derya deniz değil, onlardı. Biri canım diğeri de canımın parçası...Dalga sesleri güzel bir fon gibi bana eşlik ederken konumumu bozmayıp Ali'min minik oğlumuzu suyla kavuşturmasını seyrettim. Miniğimiz ince sesiyle tiz bir çığlık kopardığında Ali de onun sevimli haline dayanmayıp gülmeye başlamıştı. Sesleri bana uzaktan geliyor olsa da bu görüntüye dayanamayıp ben de farkında olmadan hülyalı hülyalı gülümsedim.
Tam bu haldeyken denizden gelen hızlı ve küçük bir dalganın etek uçlarıma ulaştığını hissetmemle kendime geldim. Sahi, önümde beni bekleyen tuvalim vardı değil mi? Gözlerimi kırpıştırarak yerimden doğruldum ve ıslanmamak için kıyıdan birkaç adım uzaklaşıp malzemelerimi de oraya çektim. Tekrar ılık kumların üzerine oturup elimdeki uzun fırçayı mavi renge batırdım ve kaldığım yerden boyamaya devam ettim. Kaç dakika geçti bilmiyorum, biraz sonra yanıma yaklaşan seslerle tamamlanmak üzere olan tuvalden kaldırdım başımı. Ali, Hasan'ımızı kucağına almış yanıma gelirken bir yandan onu havaya kaldırmıştı. Yüzünü de oğlumuzun göbeğine sürterek gıdıklanmasını ve tatlı tatlı kahkaya atmasını sağlıyordu. Yanıma geldiğinde benim gibi kumlara oturup bebeğimizi de hemen karşımıza yavaşça bıraktı.
"Karıcığım?" der demez döndüm güzel çehresine. "Neredeyse bitirmişsin. Mükemmel olmuş yine..." önümüzdeki tuvale baktığını anlayınca gülümseyerek cevapladım "Teşekkür ederim. Sen Hasan'la ilgilenirken daha rahat oluyorum. O yüzden hızlı bitti bu kez."
Gülümsedi ve ellerini arkamdan omzuma koyup sırtımı göğsüne doğru çekti. Huzurla gözlerimi yumup mesken bildiğim göğsünde soluklandım. Sabahtan beri tablomu bitirmeye çalışıyordum ve gözlerim yorulmuştu. Bu yüzden sakince yumdum gözlemi...
Elimdeki fırça usulca parmaklarımdan alındığında da açmadım gözlerimi, bekledim... Fırçamı diğerlerinin yanına bıraktığını çıkan ince sesten anlamıştım. Kolları çok geçmeden iki yanımdan belime sarıldığında gülümsemem büyüdü. Çenesini arkadan başımın üzerine yaslayınca onun da gözlerini yumduğunu tahmin etmiştim. Yutkunma sesi kulağıma doldu. Ciğerlerim benden habersizce derin bir iç çekti...Oğlumuz kumda kendine bir oyun geliştirmiş oyalanırken ben de rahatça bu anın tadını çıkardım.
Ali avuç içleriyle hafif hafif karnımı okşarken kulağımın yakınından konuştu "Tablolarını başkalarına vermek istemiyorum. Her birini kendime saklamayı istemek çok mu bencilce Sevgilim?" Çenesini başımdan kaldırıp bir buse bıraktı tülbentimin üzerinden "Senden olan her şey benim olmalı gibi geliyor...Bazen, elinin değdiği bir şeyi bile sevememe ihtimalimin olmadığını düşünüyorum."Sustum. İçim eridi.
Ali'nin karnımda duran ellerini tutup birini yüzüme doğru çektim ve avuç içine küçük bir öpücük bıraktım. Mutlu olduğunu belli eden ufak bir hareketlenme oldu sırtımı yasladığım omuzlarında.
Biraz sonra kulağıma doğru iyice sokulup benimle birlikte önümüzdeki manzarayı izlemeye başladı.Hasan ise kendi halindeydi. Kumda bulduğu taşları elindeki küçük kovaya doldururken gayet önemli bir şeyle meşgul görünüyordu sanki. Ara ara sulu ağzıyla bir şeyler mırıldanıyor sonra yine taşlarla ilgilenmeye devam ediyordu.
Tatlı bir yüzü vardı oğlumuzun. Kumraldı ve Ali'me benziyordu genel anlamda. Benden aldığı en belirgin özelliğiyse koyu yeşil gözleriydi. Ali o uyurken gözlerinden öperdi bu yüzden. 'Senden' derdi bana ve severdi oğlumuzun gözlerini...
Şimdi sevilmez miydi bu adam hiç?..
![](https://img.wattpad.com/cover/294080909-288-k922076.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRÂT ~ İslami Roman (Tamamlandı)
Любовные романы(Sırat: Yol) Başının hemen altında, göğsünün hizasındaydım. Kokusu burnuma dolarken ağlamalarımın arasından, neden istediğimi bile bilmediğim bir soru yönelttim "Bana...sarılır mısın?" Tereddütle sorduğum soruma şaşırmış gibi duraksadı bir an. Sonr...