Fıstıklı Çikolata |TEXTİNG|

4. Bölüm

Hoşgeldiniz.

'Ahh o güzel gözlerin döndürüyor başımı..'

'Bana yardım et, kime konuşsam sağır.'

'Dayanamıyorum...'

'Özelsin,benimsin..'

Şarkının adı= Sıcak şarap
Şarkıyı söyliyen= Batuhan Kordel

Keyifli okumalar...
^^^

Artık ailemle de konuştuğuma göre 3 haftadır alamadığım fıstıklı çikolatayı almaya gidebilirim.

Üstüme geçirdiğim pijamalardan kurtulmak için odama ilerledim ve dolabımdan üzerime geçirmek için siyah bir crop vede bir hırka aldım. Altıma da hırkamın renginde gri bir eşofman giydim. Anahtarımı ve benim olmayan ama yinede almak istediğim telefonu aldım. İnternetini de açtım yazarsa bakmak için.

Dışarıya çıktım elimde telefonu karıştırırken. Hayla duvar kağıdındaki fotoğraftaki kim çözememiştim. Ve bu benim iyice sinirlerimi bozuyordu.

Markete yaklaştığımda kapşonunu çekmiş, ellerini cebine sokmuş benim gibi markete yaklaşan bir adam gördüm ve direkt durdum. İçimden bir ses bu adam amip kafalı Mert Demir Ağırbaş dedi. Ben ise bunu doğrulamak istemedim. Ama gerçekten oydu. Ya nasıl olur? Sanki benim sesimi duymuşta gelmiş gibi... Allah'tan markette karşılaşmadık.

Ben hemen yolumu tekrardan evime çevirdim. Yine fıstıklı çikolatamdan oldum senin yüzünden amip kafalı Mert. Arkama dönücekken kafasını benim olduğum tarafa çevirdi ve duraksadı. Sanki beni hatırlamış gibi. Ne yapacağımı bilmeden hızlıca etrafıma bakıp koşmaya başladım fakat marketteki kovalamamız yine burada da başlamıştı. Hem arkamdan koşuyor hem bağırıyordu. "Heyy telefonumu alan kız bu sensin, kaçma!" dedi. Ama artık çok geç. Başladım topuklamaya. Biraz nefeslenip arkamdaki amipe bakayım dedimki milim kalmıştı beni yakalamasına. "Ya bi git be adam!" dedim isyan çıkararak. Onun ise hiç durmaya niyeti yoktu. Allah'tan buraları adım gibi ezbere biliyodum ki ara sokağa girip gözden kaybolabilirdim. "Niye kaçıyorsun ne zorun var?" dedi bu sefer o isyan ederek. Açıkçası o konuyu bende bilmiyorum. Telefonunu vermemek için mi, Duvar kağıdındaki fotoğrafın  sırrını çözmek için mi yoksa senle yüzleşememek için mi bilmiyorum. Aramızdaki mesafeyi gittikçe azalıyordu. Ayaklarımdaki pil bitiyordu. Yalan uydurmam gerek. "Telefonunu istiyorsan eğer yanımda değil, oyüzden artık peşimi bırak! Hem yanımda olmasa niye vermiyeyim?" dedim yutkunarak. İnandı gibi duraksadı sonra yine koşmaya başladı. Bu adam düşündüğümden zekiymiş. Ara sokağa gelmeme az kalmıştı. Mesafeyi artırdım ve baya hızlı koştum. O kaplumbağaydı ben tavşan. Çok hızlanmıştım ve herkesin karıştırdığı ara sokağa gelmiştim sonunda. Adımlarım gittikçe yavaşlıyordu. Kafam bir önüme bir arkama gidip geliyordu. İçimi bir korku almıştı. Yakalayacak mı yakalamayacak mı....

Baya yürümüştüm ve ne önümde belirmişti ne arkamda.
Evin yolunu yarılamıştım. Endişeli endişeli, korka, korka ,ağlıya ağlıya,fıstıklı çikolatamdan ola ola...

Anahtarımla kapıyı açtım ve sinirimden hırkamı dahi çıkarmadan yatağıma ilerledim. Ve kendimi yatağıma bıraktım. Cebimden telefonu çıkardım en özel olabilecek yerlere girdim ve karıştırmaya başladım. Sen beni fıstıklı çikolatamdan edersende ben intikamını almam mı? Sen beni kosturursunda ben intikamını almam mı? Bunlara ben bile inanmadım.

Demek amip kafalının sevgilisi var. Ben bunu biraz araştırayım. Bir karara vardım bu telefon artık benim. Oyüzden artık şu adamın ismini değişmem gerek. Sonra karıştırma işine dönerim.

******98 kişisini Amip kafalı olarak değiştirdiniz.

Benim telefonuma yani benim numarama Amip kafalı yazmış olsamda o artık Mert'in numarası olduğu için sıkıntı yok. Karıştırmaya devam.

^^^
Evet bir bölümün daha sonuna geldik.

Nasıldı?

Sizce Amip Kafalı ismi yakıştı mı?

Daha çok amip kelimesi geçsin mi?

Bayy.