Tatiliniz nasıl gidiyor arkadaşlorr
Keyifli okumalar
^^^Amip Kafalı: Gece gece ben geldim Kâbusun olmaya.Özürünü bekliyorum.
02.00Diye mi uyandırılmak isterdiniz yoksa günaydın mesajı ile mi? Benim kesinlikle bu olmadığı belli ama birileri beni rahat bırakmamaya yeminli galiba. Fakat bende bir okadar inatçıyım. Bilmediği birşey vardıki ben hep geceleri tuvalete kalkardım. Maalesef.
******55: Buyurunuz. Amip bey. Özür mü bende karşılığı yok! Onu yapmadan önce düşünecektin!
Hiç durur mu? Hayır. Hemen yazdı.
Amip Kafalı: Bak bilirsin inatçıyımdır. İstersen dileme ama hergün evine bir şeyler yolluyacağım artık bunada katlanırsın. Ve nasıl hemen gördün?
Dediği anda kapı çaldı. Bir şüphelenmedim değil. Telefonu koltuğun üstüne bırakıp kapıyı açmaya atladım. Tırsa tırsa. Annemin bir sözü vardır.
"Kapıyı delikten bakmadan açmıyorsun bak seni nerelere yolluyorum." Demişti beni İstanbul Üniversite Tıp Fakültesi'ne yollarken. Tabiki bunu duyan komşuların alay konusu olmuştum ama beni giderken gördüklerinden ağızları bir karış açık kalmıştı. Sadece bana kendi annemiş gibi bakan Nermin abla öyle değildi ve çocuğu. Herzaman bana güvenirlerdi. Annem genelde misafir gelince beni Nermin ablaya bırakırdı Nermin ablada anneme bırakırdı. Küçük ufaklığı. Nermi ablanın erkek çocuğuyla bir büyümüştük tabi ama ismini de okadar hatırlamıyorum. Ne kadar küçük desemde o bende 2,3 yaş büyüktü.
Kapı deliğinden baktığımda kimseyi göremedim ve kapıyı açmadan geri döndüm.
Amip Kafalı: Özür dile!
Amip Kafalı: Nereye kaçtın be!
******55: Geldim efendi hazretleri. Kapı çalmıştıda ona baktım. Kimseyi göremeyince geri döndüm. Açıklayıcı oldu mu?! Vee belki bende hackerımdır anında sana cevap verdim?!?
Kapı çaldı. Gerçekten beni biri oynatıyorsa varya sonu hiç iyi bitmeyecek. Bir hışımla tekrar kalktım ve kapıyı direkt açtım. Tabiki bağırmayı da unutmadım. "Ne var be ne! Mahkemeye vericem en sonunda nee." Biraz abarttım? Hayır. Daha fazlasını hakkediyorlar ama ben komşularımı rahatsız etmiyeyim. Kimse yoktu. Bari okadar gelmişken şu ayakkabılarımı da geriye alayım diye yere eğildim ve...not. Amip bey uslanmıyor dediğini yapıyordu. Notun üstünde de amip beyin özlü sözü olacak veya olan Ö-z-ü-r-d-i-l-e-! Kelimeleri vardı. Harf harf ayrılmış bir şekilde. Kapıyı sakince açtım. Sakince içeriye gittim. Sakince telefonu aldım veee.
******55: İt herif. Beni birdaha arama,rahatsız etme,kapıma absürt şeyler yollama! Engeli basıyorum suratına.
Amip Kafalı: Aa yakışıyor mu ağzına öyle kelimeler. Engel mi ha ora kolay bence uğraşma zenginim yeni hat alırım hacker kankam var engeli açarım bence boşuna uğraşma ama sen bilirsin yine de.
******55: Tamam. Seni ne engellerim ne de farklı birşey yaparım fakat ne beni ara ne beni sor. Telefonunu da köşeye koyuyorum bir dahada ellemiyicem madem evimi biliyorsun gelde al!
Amip Kafalı: Şimdi de ben istemiyorum. El mi yaman bel mi yaman habi bakalım. Benim telefonum çok güzel. Eve geliyim mi? Bak harbi gelirim ama bu ahlaksız bir teklif kabul etmiyorum.
Telefonu huzur içinde uyumaya bıraktım. Kendimi de televizyonun karşısına..
^^^
Evett bu pıtırcık da bitti.Nasıldı be gulumler.
Bay.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fıstıklı Çikolata |TEXTİNG|
RomanceOnu ilk gördüğümde benim olmalı dedim. Çünkü ona aşıktım. Bu bahsettiğim ne bir erkekten ibaretti ne de bir kadından. Bu..bu.. hayranlıkla baktığım şey: FISTIKLI ÇİKOLATAYDI. Onun için her türlü savaşa girerdim. Sadece onun için. Ee zaten girmiştim...