18.Bölüm

71 11 27
                                    


Okul niye açıldı yaa size bölüm yetiştiremiyorum ama inş cmrt pazar biryere gitmessek vede boş olirsam bölüm gelir canımlarrrr

İyi okuyun haa jsjs
^^^

İnsan zarar verdiğini bildigi şeyi neden bile bile yapardı ki? Mertte bunu yapıyordu.  bende arkasındaydım. Fakat onu kurtarmak için...

Ortamın nasıl bir yer olduğunu bilmediğim için kızların olup olmadığıni kestiremedim ve erkek gibi görünmeye simsiyah giymeye başladım. Siyah kapşönlu bir sweet altına siyah kot. Ve olmazsa olmaz siyah bir gözlük.

Kendime aynadan bakınca bu kim der gibi oldum. Bu ben değil. Ben rüyaysam karşımdakide benim kâbusum falan olmalıydı..

Mert oranın akşam 20 gibi açıldığını söylemişti ve bu benim aklıma geldiği zaman saat tam 19.57ydi.

Aceleyle siyah bir bot giyip hemen alt kata indim ve benim gibi biri daha simsiyah giyinmiş yine siyah olan bir motosiklete doğru ilerliyordu. Adamın hareketlerine iyice bakınca bu kişinin Mert olduğunu anladım ve hem koşarak hem de "Meeert!" diye bağırarak adamın üstüne koşmaya başladım.

Arkasını dönüp bakma mecburiyetinde bile hissetmedi ama sanki beni bekledi. Yanına ulaştığımda tahmin ettiğim gibi adamın Mert olduğunu gördüm. Ve "Oraya mı bende geliyim mi lütfen." dedim biraz fazla acımtırak bir sesle.

Ağzından uğraşmak istemiyorum gibi bir mırıltıyla "Atla." dedi. Ve hemen atladım. Bindiğim gibi  eliyle kendi kafasındaki kaskı çıkarıp bana verdi. Beni indirmesin diye direkt alıp kafama taktım.

"Hızlı süreceğim,belime sarıl." dedi ve bir nevi bana emir verdi.

Sürmeye başlar başlamaz beline tutuldum çünkü baya bir hızlı sürüyordu.

^

Zaten mesafe az olduğu için hemen gelmiştik. Ha birde Mert fazla hızlı sürmüştü. Mert hiç ciddiyetini bozmadan direkt içeri girdi. Ben ise arkasından koşuyordum. Ben bu kafeye defalarca gelmiştim sabah vakitlerinde.. Böyle pis biryer için işletildiğini bilmiyordum.

Mertin yanına ulaşmak için koşar adımlarla içeriye girdim ve herkes burada bağırıyordu. Bizim olduğumuz taraftaki kişilerin ağzından tek bir kelime dökülüyordu: KARTAL

Diğer tarafta ise ŞAHİN kelimesi dökülüyordu. Bunların Mertin ve dövüşeceği kişinin lakabı olduğunu anlamak çok da zor olmamıştı.

İnsanlara bakarken Merti iyice unutmuştum. Etrafı aramaya başladım vede koşmaya. Koşuyorum ve etrafa bakıyordum ki birine çarptım. İri cüsseli nasırlı elleri ve çıplak vücudundaki yara izinin üstündeki şeklini anlayamadığım dövme. Kafamı kaldırdığımda bu kişinin Kafese girecek KARTAL yani Mert olduğunu gördüm.

Beni kolumdan tutup soyunma odasına sürükledi. Ve konuşmaya başlad.

"Rüya başıma bela olmadan burada siktir olup git hemen." dedi tehditkâr bir sesle ben ise böyle bir şey diyeceğini tahmin etmediğim için şok geçiriyordum.

Mertin üstüne yürüdüm ve "Hayır Mert başına bela olmayacağım ama çok korkuyorum buradan hemen gidelim nolur." Dedim.

Gözlerini devirdi. "Ben değil sen gideceksin." Dedi.

"Sakin ol sesini yükseltme ve derin nefes al niye bu kadar sinirlisin dövüşeceğin kişi kim ve sinirini lütfen bana patlama" dedim 10larca soruyu yığarak. Belki biraz işe yaramıştı ve sakinleşmişti.

Ama bu seferde çok bağırıyordu. "Anlamıyormusun istemiyorum kendimi senin yanında ezik düşürmek istemiyorum istemiyorum." Kimden bu kadar korkuyordu?

Saatin geçtiğini ve maçın başladığını düşünerek ve sakinliğimi koruyarak sordum. "Maç başlamadı mı?"

"1 saat uzatma yedi piç gelmediği için." dedi. O piç kimdi? Bir saat içerisinde bunları öğrenmem gerekiyordu. Soyunma odalarının önündeki koltuğa oturdum Mert ise kafayı yiyicekmiş gibi dik dik bana bakıyordu.

"Sakinleş ve anlat." dedim onun ses tonuyla.

"Neyi?" Dedi sanki bilmiyormuş gibi.

"Dövüşeceğin kişiye neden bu kadar sinirlisin ve o kim?" Biraz düşünde ve söyledi.

"Sana çok güzelsin diyen benim 40 yıllık dostum olan fakat  aslında onun kalbinde hiç dost olmadığımız YAMAN pici." Dedi. Ve ben o anda öyle bir şoka uğradımki. O yaman kişisiyle ben karşilaşmıştım ve benim için kavga ediyorlardı.

"Sen çıldırdın mı Mert benim için kavga etmek ne çıldırdın mı çabuk gidiyoruz." dedim fakat onun hiç gitmeye gönlü yoktu.

Üstüme doğru yürüyerek "Aşık oldum anlasan oldum işte bir güzellik karşısında kendimi ezdirdim,yıkıldım." O güzelllik ben mi oluyordum? Dedim içimden.

Üstüme gelmeye devam etti aynı zamanda da konuşmaya. "Lütfen dur da işimi yapıp onu öldüreyim." Dedi yamanı kastederek. Üstüme iyice eğildi ve dudaklarıma doğru bakmaya başladı.

"Ben galiba gerçekten aşık ol-" diyecekken yüzüne bir tokadı bastım ve ayağı kalkıp onu ittirdim.

"Oruspunun evladı" dedimve koşarak oradan uzaklaştım..

^^^
Biiiiiir bölümün daaahaaaa sonuna yeldik arkidaşlarrr

Nassıldı?

Bölüm atamadım atamadım sonunda size uzun bir bölümü vadettim tebrik aliyim.

Bayyy.

Fıstıklı Çikolata |TEXTİNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin