9. BÖLÜM

5.1K 254 72
                                    

İyi okumalarrr <3

Bana ulaşmak için;;
ig: sevgleal / x: leyalchase

Kollarımın arasındaki sıcaklıkla uyandığımda kahverengi saçları gördüm. Dün gece yanımda uyuyan Aybüke benim dibime girmiş, minik kollarını bana dolamıştı. Yatağın yanında duran beyaz komodinin üzerindeki saate baktığımda saatin altı buçuk olduğunu gördüm. Kollarımda uyuyan Aybüke'nin alnına bir öpücük bıraktım. Gece geç saatlere kadar Nisan ile görüntülü sohbet etmiştik ve onu ve Aybüke'yi tanıştırmıştık. Yataktan kalkmak için bedenime sarılı olan minik kolları çözdüm. Tombul parmaklarındaki kısa tırnaklarına renkli renkli sürülmüş ojeleri gördüğümde gülümsedim.

Bayram şekerine benziyordu resmen.

Banyoya girip kısa bir duş aldıktan sonra odaya geri döndüm. Hâlâ uyuyordu, ona bir kimlik çıkarıp okula yazdırmam gerekiyordu. Bunu ajandama not etmeliydim, yoksa unuturdum. Saçlarımı kuruttuktan sonra açık bıraktım, en son ne zaman açık bıraktığımı hatırlamıyordum bile. Üzerime beyaz bir kazak ve siyah pantolon giydim. Yüzüme biraz renk gelmesi için yanak allığı ve hava soğuk olduğu için çatlayan dudaklarıma pembe bir renk veren dudak koruyucumu sürdüm. Çantama iki tane toka ve cüzdanımı koydum. Telefonumu ise cebime attım. Şarj makinem zaten çantamın içindeydi.

Çantayı yere bırakıp alt kattaki mutfağa indim. Kahvaltı hazırlamaya başladığımda yukarıdan bir ağlama sesi duydum. İçimi bir endişe kapladı. "Aybüke!" Merdivenlerden koşarak çıktığımda Aybüke'nin yatakta ağladığını gördüm. Çantam yana düşmüş, içindekiler yere dökülmüştü. "Özür dilerim Umay abla. Yanlışlıkla oldu.." Ona kızacağımdan korkmuştu muhtemelen. Ona hafifçe gülümseyip saçlarını okşadım. "Sorun değil canım, sen iyi misin güzelim?" Ona kızmadığım için şaşırmıştı. Bana sarıldı.

"İyiyim, günaydın Umay abla." Onun alnını öptüm. "Günaydın güzelim. Saat daha çok erken, neden uyandın?" dediğimde tatlı tatlı gülümsedi. "Yeterince uyudum ben."

"O zaman birlikte kahvaltı hazırlayalım, bugün kahvaltıda bir sürü misafirimiz olacak." dedim. Bunu dediğim gibi Elif kapıdan başını uzattı. "Misafir mi?" Onu gören Aybüke güldü. Benim de gülmeme sebep olmuştu bu. "Bizim tim gelecek ya" Elif'in gözlerinin parladığı gözümden kaçmamıştı. Yüzündeki gülümseme fark edilmeyecek gibi değildi. Muhtemelen Çağrı'da geleceği için mutlu olmuştu.

"Ben üzerimi değiştireyim o zaman." dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "Yok ya pijamaların gayet iyi bence" Üzerinde çiçekli, kalın bir pijama takımı vardı. Saçları dağınıktı ve göz bandı alnında duruyordu. "Saçmalama be." diye çemkirdikten sonra odasına koşturdu. Aybüke'yle birlikte arkasından güldük. "Senin bu Elif teyzen çok fena valla Aybüke sultan." Aybüke gülerek başını salladı. "Peki sen ne giyeceksin?" diye sorduğumda dudaklarını büzdü.

"Bilmem, sen seç anne." Farketmeden bu kelimeyi söylediğinde kalbim hızla atmıştı. Ne güzel bir histi bu böyle. Oldukça mutlu etmişti beni. Yüzümdeki gülümseme daha da büyürken o ne dediğini farketti. "Özür dilerim." Benden özür dilediğinde ona sıkıca sarıldım. "Ne için güzelim?" Bal rengi güzel gözleriyle bana baktı. "Sana anne dedim, belki rahatsız olursun." İki yanağını öptüm. "Olmam."

Bana yeniden gülümsedi. "O hâlde bana kıyafet seçiyor muyuz anne?" Anne diyen minik ağzını yemek istemem normal bir his miydi bilmiyorum ama öyle hissediyordum. "Evet, kesinlikle seçiyoruz kuzum." Kollarımı ondan ayırıp elini tuttum. Gece yerleştirdiğimiz kıyafetlerin bulunduğu dolaba yürüdük, kapağını açıp içindeki kıyafetlere baktık. "Senin gibi giyinmek istiyorum!" deyiverdi birden.

Asker Hanım | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin