Asker Hanım | Yarı Texting

4. BÖLÜM

♪

İyi okumalar!!

Bana ulaşmak için;;
ig: sevgileal / x: leyalchase

-----------------------------------------

Duyduğum şeyle hem şaşırmış hem de mutlu olmuştum. İzinler ve görüntülü konuşmalar dışında asla arkadaşlarımı göremiyorum. En azından bir tanesinin yanımda olması beni mutlu etmişti. "Nasıl yani? Ciddi ciddi geliyor musun şimdi sen?" dedim. Sesimin heyecanlı çıkmasını engelleyemedim. "Ne zaman geliyorsun peki?" diye ekledim o bir şey diyemeden.

Telefonun diğer ucundan bir gülme sesi geldi. "Çarşamba sabahı sekizde uçağa bineceğim. Dokuz ya da onda orada olurum muhtemelen." Elif'in sesi oldukça keyifliydi. Buraya geleceği için mutlu gibiydi o da. "Ya ben o günü tamamen kışlada geçireceğim. Ne olacak?" dedim. Gerçekten de o gün oldukça çok işim vardı. Yazılması gereken raporlar ve planlanması gereken işler vardı. "Ya önemli değil hayatım, ben kalırım bir otelde." dedi, keyifli tonu hâlâ aynıydı.

Ne yani en yakın arkadaşımın otelde kalmasına bile bile göz mü yumacaktım? Yok daha mermiler!

"Ne oteli kızım saçmalama." dememle birlikte aklıma bir şey geldi. Ama bunun için Çağrı'ya yine ihtiyacım olacaktı. "E ne yapayım hayatım?" dediğinde bu kez ben keyifli bir şekilde cevap verdim. "Bizim timden biri seni alıp benim eve bırakır. Sana uyar mı?" Bir süre Elif'ten ses gelmedi. Sonra başka seçeneği yokmuş gibi iç çekti. "Tamam. Üç gün görüşürüz hayatım." dedi. Güldüm.

"Görüşeceğiz Elif hanım, görüşeceğiz."

Telefon kapandıktan sonra mesaja baktım.

05**: Doğru, sen de haklısın.
05**: Yine yok oldu.
05**: Ee nasılsın nasıl gidiyor hayat?

Mesaja cevap yazarken kulaklığımda çalan şarkıyla kaşlarım çatıldı. Yıllar önce Çınar'a ithaf ettiğim şarkılardan biri olan Enchanted çalıyordu. Tek bir hareketle şarkıyı değiştirip yazdığım cevabı yolladım.

Asker Hanım: Nasıl olsun, kansız piçler ile uğraşıyoruz.
Asker Hanım: Nasılsa biz süper kahramanız.

Anında mesaj geldi. Neden yazma konusunda bu kadar meraklıydı ki? Sonuçta yıllar önce bizim arkadaşlığımız ve benim ona olan gizli duygularım yok olmuştu.

Yoksa olmamış mıydı?

05**: Hangi şehirdesin şuan peki?

Bunu merak etmesi beni biraz heyecanlandırmıştı. Neden böyle hissediyordum ki? Unutmuştum. Onca gün arkasından ağladıktan sonra tekrar ona karşı hisler beslemem saçmaydı.

Asker Hanım: Elazığ.

05**: Oha dikkat ediyorsundur değil mi?

Attığı mesajlar kalbimi hızlı hızlı attırıyor ve beni terletiyordu. Buz gibi olan Elazığ şuan Sina Çölü'nden sıcakmış gibi geliyordu.

Asker Hanım: Ediyorum.

Tekrar bir mesaj attı ama ona bakmadan yoluma devam ettim. Mesaj sesleri gelirken telefonumun sesini kıstım.

°

Tam üç gün sonra Elazığ havalimanına gelen uçaktan inen Elif, elindeki iki koca valiz ile yürümeye başladı. Etrafa bakınırken ayağı takıldı. Tam yere düşecekken son anda dengesini sağladı. "Sakarlıkta da Umay'a benzedim aynı" diye söylenirken yanına gelen uzun boylu adamla biraz gerildi. Kaçtı bunun boyu böyle iki metre falan mı?