takım 7: Suikast takımı

22 bölüm

-HAYIR-

Anında bir yanıttı bu, hiçbir yanıta hak bırakmayan, tamamen keskin ve samimi bir ses tonuyla düz bir inkardı.

Etrafında buz varmış gibi görünen çok soğuk ve buz gibi bir görünüme sahip olan, soğukluk kılığına girmiş kızgınlık ve acı dolu, düşmanca bir auraya sahip olan tüm gözler hemen Sasuke'ye çevrildi.

"Ama, Teme..." Naruto ona gergin bir şekilde bakarak demeye çalıştı.

O lanetli mührün arkadaşının üzerinden kaldırılmasını gerçekten istiyordu, lanetli bir mühürle yaşamak tam bir rezaletti.
Neji, Anko ve Sai'nin, onları bir kişiye bağlı tutan, onları bir efendi gibi itaat etmeye zorlayan ve istekleri dışında bir şey yaptıklarında onları cezalandıran o nahoş lanetli mühürlerle nasıl yaşadıklarını hayal bile edemiyorlardı. Mühürleri etkinleştirirken hissettikleri acının yürek parçalayıcı bir şey olduğunu çok iyi biliyordu, Sasuke'nin ormandaki acı verici çığlıklarını ve sahip olmaması gereken bilgiyi açıkladığında mührünün etkinleştirildiği sırada Sai'nin çığlıklarını hatırlayarak hala ürperti hissediyordu.

Jinchuriki mührü çok farklıydı; artık onu bir lanet olarak değil, kendisinin bir parçası olarak görüyordu.

"Hayır dedim" diye homurdandı Sasuke, sesini düşmanlıkla yükselterek. "O piçin yüzünü bile görmek istemiyorum ve bunu sen çok iyi biliyorsun" dedi soğuk bir tavırla hepsine bakarak.

Aslında bir dahaki sefere Itachi'yi görmek istediğinde bu sadece onu öldürmek olurdu.

O anda kardeşiyle yüzleşecek kadar gücünün olmadığının, gücünün ortalamanın üzerinde ama onu öldürecek kadar büyük olmadığının tamamen farkındaydı.

Daha güçlü olması gerekiyordu.

Ancak ben o damgayı istemedim.

İlk başta tek başına eğitimin ona daha fazla güç vereceğini düşündü, ancak Jounninler onu yalnızca bir takımdaysa eğitiyordu.
Ama sahip olduğu takımla mutluydu ve gurur duyuyordu, onlar en iyisiydi ve diğerlerinin çok üstündeydiler, Hokage'ye göre en güçlüler arasındaydılar.
Başka bir takımda olsaydım hiçbir şeyin üstesinden gelemezdim ve geride kalırdım.

Ancak... Sakura'yı, Naruto'yu ya da Kakashi'yi intikamına dahil etmek istemedi.

Obito da öyle.

-Bu güç tehlikelidir Sasuke. Orochimaru yalnızca senin bedenini ve gücünü arıyor, eğer o mührü kabul edersen kaybolursun, dedi Kakashi soğuk bir tavırla kollarını kavuşturarak.

Naruto tiksinmiş bir yüz ifadesine büründü.

"Eww, demek o bir sübyancı," diye mırıldandı tiksintiyle, yeşile dönerek.

Obito kendini tutamadı ve alaycı bir kahkaha attı.

Akatsuki eğlenerek "Öyle diyebilirsin" dedi.

-Gördün mü Teme? Sana transseksüel bir pedofil olduğumu söylemiştim. Hepsinden önemlisi, şimdi senin vücudunu istiyor, senin için gerçekten üzülüyorum dostum, sarışın dramatik bir şekilde iç çekerek onun omzuna hafifçe vurdu.

Sasuke sıkıntıyla homurdandı ama aynı zamanda tiksintiyle de yüzünü buruşturdu.
Gerçek şu ki, bu şüpheli cinsiyet meselesi onda çok fazla tiksinti uyandırmıştı ve daha da fazlası, ona o... iğrenç bakış açısıyla.

"Peki onu kaldırmanın başka bir yolu yok mu?" diye sordu Sakura, rahatlamak için sake içerken odadaki iki yetişkine bakarak.

Kakashi "Emin değilim" diye yalanladı.