Multimedyada Gökçe ve Çağrı
Aşağıdaki çocukla göz göze geldiğim anda devrelerim birbirine girmişti sanki..
Afallamıştım ..O kadar yaşıklı ve tatlıydı ki .. bi anda ellerinden akan kanlar dikkatimi bozdu ve kendime geldim.
Resmen eli parçalanmıştı ve ben de film izler gibi olanları izliyordum..İşte o an o kadar utandım ki hemen içeri girip merdivenleri üçer üçer atlayarak verandaya çıktım ."Mm-mer-haba .. bb-benn.. yukardan sizi gördüm ve bir şeye ihtiyacınız var mı diye sormak istedim"
derken bir düzdün konuşamadığım için kendime içimden sövdüm."Teşekkür ederiz kızım peçete alabilir miyiz acaba "diyen kadına
"Ne demek sorun olmazsa içeri buyurun pansuman yapalım eli kötü görünüyor" diyen babamın sesiyle arkama döndüm.
"Baba?.."
"Kızım neden orda dikiliyosun ilk yardım malzemelerinin olduğu çantayı getirsene "
Gerçekten de afallamıştım şaşkın şaşkın bir çocuğa bir kadına bir babama bakıyordum ve en sonunda babamın dediğini yapmaya karar verdim.Nolmuştu bana bir anda böyle..
Babam çoçuğun eline pansuman yaptıktan sonra "Geçmiş olsun delikanlı" dedi.
Çocuk da çekingen gözlerle bir bana bir babama bakarken "Teşekkür ederim efendim "dedi.
Kadın da ayağa kalkıp "Teşekkür ederiz size de zahmet verdik buraya yeni taşınıyoruz da iş güç bizi bekler " dedi.Babam da ayağa kalktı "Olur mu hiç öyle şey ne zahmeti güle güle oturun eğer isterseniz yardım edebiliriz.. "
Kadın ve oğlu biraz bakıştıktan sonra "Teşekkür ederiz size zahmet olmasını istemeyiz ama eşyalar ağır nakliyatçılar eşyaları tam yerleştirmeden gitti"
"O zaman bir kahvaltı yapalım hem açsınızdır sonra eşyalarınızı yerleştiririz"'
diyen babama şapşaşkın bakışlarla bakıyordum ve aynı şekilde o bakışlardan başka birinde daha vardı..
Böyle uyuşuk uyuşuk davranarak babama ayıp olmasını istemediğimden "o zaman ben kahvaltıyı hazırliyim" dedim ve kalktım.
Kadın da bana dönüp "bu arada tanışamadık ben Nazan " diyip babam ve benle tokalaştı. "Memnun oldum ben de Gökçe "dedim . O sırada çoçukla tekrar göz göze geldik o da elini uzatıp "Ben de Çağrı "dedi. Elini tutuğumda hissettiğim o soğuk his tekrar afallamama neden oldu.Bu an bana o kadar uzun geldi ki babamın sesini sonradan algılamaya başladım.
"Mutfak.."' diyordu.Kendime geldim ve elimi çekip mutfağa yöneldim kahvaltıyı hazırladım.Hep birlikte kahvaltı ederken bir yandan da sohbet ediyorduk.Buraya taşınmalarının nedeni Nazan hanımın işleri yüzündenmiş ..Çağrının kardeşi bir kaç gün içinde gelicekmiş..Burada hem daha rahat hem de mutlu bir yaşamlarının olmasını diliyorlarmış.. ve Çağrının babası 1 yıl önce vefat etmiş..
Konuşulanları yarım yamak dinliyordum çünkü sürekli Çağrıyı inceliyordum.Masmavi gözleri ve kumral dağınık saçları vardı basketçi olmalı diye düşünüyordum cünkü uzun boylu ve kaslıydı . Hiç bir yere bakmadan kahvaltısını yapıyordu, sonra aniden kalkıp "ben biraz yürücem size afiyet olsun" dedi.İnsan bir eline sağlık der öküz o kadar boşuna mı uğraştım ne kadar kaba birisin sen ya .. diye içimden geçirirken tam kapıda durup arkasına bakmadan " bu arada eline sağlık " demesi ağzımın aralanmasına neden olmuştu .sanki içimi okumuştu .
Masayı toparlayıp odama çıktım bir de odamı toparladım.Babam da yan evde eşyalarla uğraşıyordu. O sırada telefomum çaldı Şule hanım arıyordu.
Neden babamı aramıyor ki diye düşünüp telefonu açtım"Aloo?"
"Alo Gökçe nasılsın tatlım?"
"İyiyim sizi sormalı "
"Biz de iyiyiz tatlım 2 gün içinde dönücez burdan istediğin bir şey var mı diye soriyim dedim"
Arkadan Ceyla nın "aman anne Gökçe ne isteyebilir ki burdan "diyen gıcık sesiyle bütün sinirim alt üst olmuştu.
"Ceyla! Kes şunu ayıp" diyen Şule tekrar bana dönüp" istersen biraz düşün Gökçecim " dedi
"Teşekkür ederim bir şey istemiyorum düşünmeniz yeter" dedim"Peki tatlım babana selam söyle şarjı bitmiş heralde telefonu cevap vermiyordu "
"Tamam söylerim dikkat edin görüşürüz.." diyip telefonu yatağa fırlattım.Annesinin iyilik insanii hormonları Ceylaya hiç mi geçmemişti ya neden bu kadar aptal sinir bozucu bi kızdı! Neyse ki şuan hiç de buna takılıp daha fazla sinirimi bozamazdım biraz dışarı çıkıp hava alsam hiç fena olmaz diye düşündüm.
Üstümde hala pijamaların olduğunu farkettiğimde ise büyük bir hayal kırıklığı yaşadım nasıl yani yaa ! Ben o çoçuğun karşısına bu halde mi çıkmıştım ?! rezil oldum resmen yaaaa hemde yeni tanıştığım bir insana hemde yan komşum hemde onu artık her gün görme ihtimalim varken.. ve ben evimde onları pijamalı halimde mi ağırlamıştım.. en sonunda olan oldu diyip kabullendim ve kendime kızmayı bırakıp kot bir şort ve sarı bir t-shit ü üstüme geçirdim dağınık olan saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve evin arkasına gidip bisikletimi çıkarttım.Bisiklet sürmeyi seviyordum ve hızlı da sürüyordum sürerken kendimi rahatlamış hissediyordum motor sürerken ki kadar olmasa da.. Abimin motoru vardı aslında ortaklaşa kullanıyorduk ama o burda yokken motorunu kullanmam yasaktı .Çok kızdığı hassas bir konuydu bu.Ben de onu kızdırmak istemediğimden bu isteğine saygı duyuyordum.
Bugün hava hafif rüzgarlıydı ve böyle sürmek daha eğlenceliydi bende bundan yararlanıp ellerimi iki yanımda açarak kendimi yokuş aşağı bıraktım..Rüzgar o kadar sert ama bir o kadar da güzel vuruyordu ki insan kendini o an fazlasıyla özgür hissediyordu ...
Ki o özgürlük tekerleğe takılan taşla son buldu... ve bende kendimi yerde buldum..
Demek ki özgürlük, uçuşan ,saçlar esen rüzgar, buraya kadardı..o sırada koşan ayak sesleri duydum burda benden başka kimsenin olduğu dikkatimi çekmemişti oysaki.. kendimi yerden doğrultmaya çalıştım ama pek başarılı olamadım .Gelen kişiye baktığımda daha da hızlı yerden kalkmaya çalıştım cünkü gelen Çağrıydı bana elini uzatmış yerden kaldırmaya çalışıyordu bende zaten şans olsaydı aynı gün aynı kişiye ikinci kez rezil olmazdım diye içimden sövmeye başladım.
Kolum ve dizim çok acıyordu..
" Kıpırdama yavaş ol tekrar biyerine bişey olsun mu istiyorsun .. izin ver yardım ediyim "dedi
" Gerek yok ben iyiyim kendim kalkarım derken geriye doğru sendelememle
"Yaa tabi oyuzden çok guzel ayakta durabiliyorsun " demesiyle beni kollarına alıp düşmekten kurtarması bir oldu
O sırada yüzüne daha da dikkatli bakma zamanım oldu gerçekten tekrar düşmeme neden olcak kadar yakışıklı ..ama bakışları bir o kadar da kanımı kesecek kadar soğuktu.
"Iı ... şey.. ben kendim kalkabilirdim ama gene de yardımın için teşekkürler " deyip kendimi ondan çektim.
"Rica ederim ne demek acemi sürücülere yardım etmek görevimiz.."
Acemi mi !? Bana acemi mi demişti !? O kim olduğumu ne biliyordu da benimle böyle konuşabiliyordu ! Çok sinirlenmiştim ama aynı anda diz kapaklarımdaki sızıya daha çok sinirlenmiştim ve hala alayla bana bakan 1 çift göz karşımdaydı ve ben buna daha daha daha çok sinirlenmiştim.Birazdan patlama yaşıcakmış gibi hissediyordum çünkü sakin biri değildim.Çok çabuk sinirlenebilen bir kızdım .Çok hassas bir noktama vurmuştu laflarını ve bunu ona ödeticektim..
"Hahahaha ! Acemi ha ?! Motor yarışlarındaki birinciliklerimden bahsetmesem iyi olur çünkü anlatırken o gözlerinin yerinde durcağını sanmıyorum ve söylediğin sözlerden çok pişman olucaksın" dedim ve bunları söyledikten sonra arkamı dönüp bisikletime doğru sendeleyerek yürümeye başladım
.."Vaaaaay çok merak ettim doğrusu Gökçe..
Ama anlatmanı değil göstermeni beklerim ! .... "-------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozalak İzleri
RandomBazı izler fizikte değil ruhta kalır Sırların upuzun sarmaşıkları.. Sarmaşıkların beni sarışı.. buna hiç bir şekilde karşı koyamıyorum.. Beni sıkıca sararak karanlık bir geçmişe sürüklüyor.. Başka bir geçmişe.. Onun geçmişine..Onun hikayesinde boğul...