Multimedyada Cenk ve Mert
Gökçeden;
Çagrıyla son görüşmemizden beri onu hiç görmemiştim.. Sanırım başka bir yerde kalıyordu cünkü eve hiç gelmemişti.Günlerdir gelir diye sürekli bahçeden evlerini gözetliyordum hani bir şirkette ajan olarak çalışsam bu kadar iyi iş yapamazdım.. Ama gelmemişti Çagrı bey..Arada kardeşini görüyordum ona sormak istiyordum ama sonra vazgeciyordum..Sonucta benimle görüşmek istese bi şekilde görüşürdü..Ayrıca onu merak ettigimi bilmesine de gerek yoktu.
Tam bir hafta olmuştu.. Bu koskoca bir haftanın yüzde 20 lik kısmını Defnelerde geçirmiş yüzde 10luk kısmında babama yardım etmiş yüzde 70 lik kısmını -sadece öyle görünen ama aslında yüzde yüzlük olan kısmı- Çağrıyı düşünüp kafayı yemekle geçirmiştim..
Benim onu düşündüğüm kadar onun beni düşündüğünü sanmıyordum cünkü beni öpmesinin onda bir anlamı olmadıgını söylemişti.. O zaman neden öpüyorsun kardesim.. Neden kayıklara biniyoruz .. beni niye zorla adalara götürüyorsun niye ?? Niye yani madem aramızda bisey olmicaktı bu kadar şeyi bir hiç ugruna mı yasadık .. Her şey gerçekten boş muydu bu kadar.. Bu bardağın bir dolu kısmı yok muydu?? Yoksa ben kırık kalbimle sadece boş tarafı mı görmek istiyordum.Aman be Gökçe.. En iyisi bardağı dolaba kaldırıp varlığını unutmalı.. dedim kendi kendime.
Bir haftadır doğru düzgün bir yere gitmemistim.. Sadece Defnelere gidiyorduk ona sürekli Çağrıyı anlatıyordum o ise Çağrıyı tanıdıgını tekin biri olmadıgını söylüyordu sürekli.. Alper de yanımızda olduğu zamanlarda bi kaç kez daha beni uyarmıştı..
Ceyla eve çok nadir uğruyordu bu aralar onu gördüğümde ise suratı beş karış oluyordu .. Bir derdi var gibiydi ama anlatmıyordu.. Şule hanım onun için baya endişeleniyor sorunun ne olduğunu benim ögrenmemi istiyordu .. ama bu zordu Ceylaya bisey sorsan da anlatmak istemiyosa anlatmazdı.. Son günlerde bikaç kez ağladığını farketmiş noldugunu sormustum ama tabiki ise yaramamıs beni tersleyerek yanımdan ayrılmıstı.
Bazen gerçekten Ceylanın ne yaptıgını kimle takıldıgını derdini kime anlattıgını merak ediyordum.. Tamam kavga ediyorduk her defasında beni sinirlendiricek bir hareketi oluyordu ama sonuçta aynı evde yaşıyorduk akşamları yemek yemek için aynı sofraya oturuyorduk.. Kavga etmediğimiz zamanlar azdı evet ama gene de arkadaş ortamında bile olsa birlikte oturup bazı anlarımızı paylaşabiliyorduk..Ama son zamanlarda Ceyla ne bizimle takılmış ne de konuşmuştu .. Bu hali herkesi meraklandırıyodu..
Bugun günlerden Pazartesiydi Şule hanım kız kardeşinin yeni evini taşımasına yardım etmek için erkenden çıkmıştı.. Babam ise her zamanki gibi şirketteydi.. Abim okul evraklarının bazılarının hallolmadığını öğrenmiş Alperle buluşup o işleri halletmek icin erkenden çıkmıştı .. Koskoca evin bir köşesinde ben .. diğer bi köşesinde Ceyla ..ikimizde odamızda kendi halimize takılıyorduk..
En sonunda evin bu sessiz ve bomboşluğuna dayanamayarak isyan ettim .. Ceyla nın yanına gitmek için odadan çıkıp aşağı kata indim..Odasının kapısı her zamanki gibi kapalıydı tıklatmak için yaklaştığımda içeriden gelen seslerden anladığım kadarıyla biriyle telefonda görüşüyordu.. Bunu yapmamın doğru olmadığını biliyordum ama merak ve endişe duygum ağır basmış .. ve kulağımı kapıya dayamıştım..
"Hayır Beren ..ben gelmemesini söyledim ama o ısrar etti .."
"........"
"Bunun artık bitmesi gerek ben yapamıyorum gerçekten.. bir türlü yakamdan düşmüyor .."
"..........."
"Saçmalama söyleyemem bizimkilere.. çok büyük olay çıkar... İnsallah okuldan ayrılmıslardır.. tek duam bu.. baska bisey istemiyorum.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozalak İzleri
De TodoBazı izler fizikte değil ruhta kalır Sırların upuzun sarmaşıkları.. Sarmaşıkların beni sarışı.. buna hiç bir şekilde karşı koyamıyorum.. Beni sıkıca sararak karanlık bir geçmişe sürüklüyor.. Başka bir geçmişe.. Onun geçmişine..Onun hikayesinde boğul...